AKIL OYUNLARI

Ermenistan işgal ettiği Dağlık Karabağ üzerinden tekrar Azerbaycan’a saldırarak bir katliama girişti. Azerbaycan ordusu hemen karşılık vererek Dağlık Karabağ’daki dört köyü ele geçirdi. Ermenistan ordusuna büyük kayıplar verdirdi. 
Peki Ermenistan neden Azerbaycan’a saldırdı. Bunun cevabını akılla izah etmek imkansız. Hepimiz biliyoruz ki, Ermenistan ordusu sahada Azerbaycan ordusu ile mukabele edebilecek güce sahip değildir. Ermenistan’ın tüm askeri gücü Ruslar’ın kontrolünde. Eğitimlerini dahi Rus güçleri vermektedir. 
Bu saldırının perde arkasında ne var?
Putin az konuşan ancak sahada ki etkisiyle çok sesi çıkan bir lider. Tüm Kafkasya'da Putin’in etkisi hissedilir ve onayı olmadan da bu saldırı gerçekleşemez. 
Ermenistan lideri Paşinyan batı taraftarı bir liderdir. Rus boyunduruğundan kurtularak batıya yanaşma gayesi var. Rusya bunun farkında. Bu nedenle Ermenistan’ı terbiye etmek, askeri ve politik açıdan daha fazla kontrol etme gayesiyle bu saldırının perde gerisinde ki güçtür. 
Rusya kendi güvenliği için NATO’nun Doğuya doğru gelişmesine engel olmak amacında. Sırf bu nedenle Gürcistan ve Ukrayna’yı böldü. Kırım’ı ve Abhazya’yı ilhak etti. Burada dikkat etmemiz gereken temel nokta bu savaşta kimin kimin yanında durduğudur. 
Baktığımızda Rusya, İran ve Fransa Ermenistan’ın yanında duran ana aktörlerdir. Yine Ermeni diasporasının etkisi altındaki ABD’de aynı şekilde Ermenistan’ın arkasındadır. Ülkemiz ince bir çizgi üzerindedir. Azerbaycan’ın arkasında dururken ABD ve Rusya çekişmesine araç olmamalıdır. Olabildiğince diplomasi tarafında durup Azerbaycan’ın haklılığını haykırmalı diğer emperyal ülkelerin tarafsız kalmasını sağlamalıdır. 
Ülkemizde ki siyasi parti sözcüleri bu karmaşık durumda ne konuştuğuna dikkat etmelidir. Bir muhalefet partisi sözcüsü aynen şu ifadeyi kullandı; ‘Bir yandan Azerbaycan’a silah yardımı bazı söylentilere göre de bir takım cihatçı grubun aktarıldığı şeklinde bilgiler gelmekte’ şeklinde ancak bir Ermenistan sözcüsünün kullanacağı cümleleri kuruyor. Bu sözü Le Monde gazetesi aynen alarak ‘Türkiye Azerbaycan’a cihatçı aktarıyor’ diyerek batı kamuoyunda üzerimize oyun kuruluyor. Sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmesi gereken insanların ülkemiz aleyhine açıklama yapması düşündürücüdür. 
Benim bu açıklama sonrası aklıma yine Boraltan hadisesi gelmekte. Azeri kardeşlerimizi Ruslar’a teslim edip katledilmelerine göz yuman mahallede 2020 yılında değişen bir şeyin olmadığı gerçeği. 
Rusya ile yürüttüğümüz stratejik projeler (S-400, Akkuyu Nükleer Santrali ve Türk Akımı) ABD’nin hoşuna gitmemektedir. Yine Libya’da, Azerbaycan’da ve Suriye’de Rusya ile karşı karşıyayız. Stratejik politikalarımızın etkilenmemesi için Rusya’da sahada direk savaşacak konuma gelmeden durumu idare edebilmeliyiz. ABD’nin istediği tuzağa düşmeden sahada ki oyunumuzu akılcı şekilde kurmalıyız. 
Saldırıyı gerçekleştirenin Ermenistan olduğu tezini işleyerek sahada olabildiğince fazla alan kazanmalıyız. Kazandığımız alan Azerbaycan’ı diplomasi masasında güçlü kılacaktır. 
Yine ülkemizin tüm dikkati Azerbaycan Ermenistan sorununa çevrilmişken Libya, Suriye ve Doğu Akdeniz’de ki mücadelemiz, yine Suriye’nin doğusunda ABD ve Rusya tarafından İsrail ve İran’ın desteği ile kurulmaya çalışılan terör devleti unutulmamalı. Devletimizi kurulan emperyal oyuna meze olmadan kendi bağımsız politikalarını aynen yürütmelidir.