Tosunu enseden yakaladım!

Maalesef bazı insanlarda Allah korkusunun önüne başka korkular geçmiş. Dik durmak zor geliyorsa, rahat duracaksın. Kimseye iftiraya atmayacaksın. Atıp kıvırmayacaksın. Olur ya yakalanırsın. O zaman da yalana sarılmayacaksın. İşte bunlardan birini yakaladım. Baktım tosunun ensesi kalın.

Otlandığı yer Ortahisar olunca yakayı hemen ele verdi. Bir ilçe belediyesine benden fatura kesmemi isteyen fakat olumsuz cevap alınca düşman kesilen tosunu ensesinden tuttum. Korktu, biraz istişare etmek istediğimi söyledim, gevşedi. Attığı iftiraları sorunca kıvırdı, durdu. Artık yazmadığını söyledi. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne yerleştirdikleri muhbiri ve bayan yamağını Ankara’ya göndererek amaçlarına ulaştıklarını söyledi ve benden cevap beklediği soruları yanıtlamamı istedi.

Dedi: Neden bizi bırakıp gittin?

Dedim: Yazılarıma ambargo uygulayıp, dün ki bebeyi 'Enis Yıldırım giderse iyi olur' diye konuşturmayacaksın. Milletin ortasında arkadan konuşursanız Enis Yıldırım orada bir dakika kalmaz. Sen kalırsın, arkadan konuşursun fakat ben durmam. Zamanı geldiğinde de diğer detayları anlatırım.

Dedi: Sahibim iyidir ama sen de bilirsin.

Dedim: Sahibin ve sen masanın üzerine göre hareket edersiniz. Emin ile neden yıllarca konuşmadığını anlatsana. İddialar o kadar korkunç ki, küçük dilimi yuttum! Ben mi nereden biliyorum. Cemiyetteki tartışmanın muhbirine sor. Dur bitmedi. Şoförler ve Otomobilciler Odasına, sahibi olduğum internet sitesi üzerinden kestiğim reklam faturasını tahsil edip parayı cebine koyacaksın sonra da iftira atacaksın. Yok öyle yağma… Şimdi yazı yazıp o cemiyetten faturanın bedelini isteyeceğim. Bakalım ne diyeceksin? Benim adımı ağzına alacak son tosun bile sen değilsin.

Dedi: Trabzonspor’u artık yazmıyorum. ama.

Dedim: Trabzonspor’da eski bir yöneticiden 5'er 5'er alacaksın, hesap adresini ise yakınının ismini verip çukayı indireceksin, namuslu insanlara iftira atacaksın. Sonra birden yazıların kesilecek. Neden kesildiğini sağır sultan biliyor. Maçka’ya girmiyorum bile. Recep abinin gazetede sana söylediklerini yazarsam sokağa çıkamazsın, sokağa. Elektrikçiden topladığın faturalara da sıra gelecek.Yavaş yavaş...

Dedi: Bir tek seni yazmıyorum, cemiyet başkanını da yazıyorum?

Dedim: Evet o nu niye yazıyorsun, anlatayım. Bana yaptıramadığını ona yaptırmaya çalıştın. Tayin yaptırıp 20 bin TL alacaktın. Ne başkan ne ben o topa girmedik. Sonra düşman oldun, ikimize de. Dahası da var banka müdürlerine geleceğim. Dolar, dolar...

Dedi: Sayın Murat Zorluoğlu’nu eleştirmeyelim mi?

Dedim: Ya en acısı o. Eleştiri başka bir şey düşmanlık başka bir şey. Kardeşini belediyeye yerleştiremeyince düşman oldun. İnkar etsen bile birden fazla şahit var. İstekler yerine gelmeyince böyle oluyor. Sayfa sayfa yazılar yazdın ifitira atın. O tosun beyninle itibarsızlaştırmaya çalıştın ama olmadı, kimse yemedi. Gazipaşa’daki dükkanının ruhsat işini, yeri gelince yazacağım. Kimlerin peşinde koştuğunu… Evinin mobilyasını kimin kartıyla aldığını ve Beşirli çıkışında bir restoranda yediğin hakaretlerin sebebini sonraya bırakıyorum.

Dedi: Çalıştığım kurumdakilerle aram çok iyi ama.

Dedim: Yazılarında hatalarını görüp, milleti genel müdüre arattıran bir tosunsun. Bana da yollamıştın. Ara, söyle demiştin. Ben karışmadım. Hala duruyor bende, attığın küpür ve mesajlar. Leş gibi koktuğunu söylediğin muhabirin ağzına bakıp bana iftira attın.O servisin duvarlarının dile olsa da kim sahibine ne söyledi, anlatsa. Sen kurumundan 3 yıl için 100 bin TL tazminat isterken ben 9 yıla 22 bin TL’ye imza attım. Maaşım da senden daha fazla olmasına rağmen.

Dedi: Bizden ne istiyorsun?

Dedim:  Artık yalanlarınızı yazacağım. Mübaheleye davet edeceğim, bakalım kimler gelecek? Adliyelerde yalancı şahitlere kim sarılacak? İsim vereceğim soruşturma bittiğinde. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu'nu karalarken, kimlerle kol kola girdiğinizi yazacağım. İlçe belediyesinin basın bürosunda arkamdan konuşan çalışanı anlatacağım. Bakalım Kıbrıs'a hangi yandaşlar gitmiş. Galiba kendisi HDP'li belediye çalışanı, eşi yandaş medya çalışanı. Maalesef Kıbrıs'a gidenler onun üyesi olduğu cemiyetin başkanı ve üyeleri. Balık baştan kokuyor ama. Keşke bu yazıları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önüne birileri koysada Trabzon'da ne olduğunu görse. Trabzonspor’dan reklam adı altında alınanları konuşacağız. Neden sus pus olduğunu anlatırız. Kimin freni patladı göreceğiz .Bir de kimmiş şerefli onu anlayacağız.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
adam 2 yıl önce

sen nasıl bir et yığınısın....

Avatar
İncurluk 2 yıl önce

Kim bu şerefli gazeteci. Şu çalıştığı kurumu dolandırıp kaçan olmasın.