TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE KİMSE DURAMAYACAK!

Ak Parti Trabzon Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Av. Salih Cora: “Enerji demek güç demektir. Türkiye; jeopolitik, siyasi, askerî ve ekonomik gücünü enerjiyle taçlandırdığında önünde hiç kimse duramayacaktır.”

AK Parti Trabzon Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Av. Salih Cora, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçesinin görüşmeleri sırasında komisyonda bir sunum yaptı. Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını dileyen Cora, “AK PARTİ döneminde her alanda olduğu gibi enerji alanında da çok önemli adımlar attık. Tabiri caizse yerli ve millî bir enerji hamlesini başlatmış olduk. Özellikle düşük maliyetli yerli üretim, nihai olarak da tüketiciye sürekli kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle arzını sağlayacak bir yaklaşım ortaya koyduk” dedi.

AK Parti döneminde enerji politikasını esasında 3 başlık altında topladıklarında fark yaratan hamlelerini sıralayan Cora, “Enerji kaynaklarını çeşitlendirdik; yine, mevzuatımızı güncelledik ve önemli değişiklikler yaptık; özellikle, Türk Petrol Kanunu'nu çıkardık, bunu ifade etmek istiyorum; enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve sanayide ham madde ihtiyacının karşılanmasına yönelik önemli adımlar attık; yenilenebilir enerjide bir çığır açtık; HES'te, GES'te, RES'te, jeotermal enerjilerde hakikaten üretim kabiliyetimizi çok ciddi manada artırdık. Biz bu manada, yer altı madenlerimize de ciddi önem gösterdik. Dünyada şu an 90 çeşit maden var, bunun 77 çeşidi şu anda Türkiye'de bulunabilmektedir. Biz bu manada madencilik sektörünün gelişmesi anlamında da bu faaliyetlerimizi hızlandırdık ve şu anda ciddi manada gayrisafi yurt içi hasılada bu sektör önemli bir orana yükselmiş durumdadır. ‘Daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir’ sloganıyla Türkiye'nin de rüzgârını arkamıza alarak ve bu alanda yapılan faaliyetlerin her geçen gün desteklenmesiyle güzel bir noktaya doğru gidiyoruz ve şunu ifade etmeliyim, doğal gazda biliyorsunuz, AK Parti'den önce 6 ilde, Türkiye'de 6 ilde doğal gaz vardı, şu anda bütün illerimizde, 500'e yakın da yerleşim yerine doğal gazı ulaştırmış bulunmaktayız. Bu, aynı zamanda hava kirliliğiyle mücadele demektir, hava kirliliğinin ortadan kaldırılması demektir” diye konuştu.

-HİDROKARBON VE DOĞALGAZ ARAMA ÇALIŞMALARINDA ÖNEMLİ MESAFE KAT ETTİK

Şu anda gündemlerinde önemli bir k-onu bulunduğunu vurgulayan Cora şöyle devam etti: “Doğu Akdeniz'de hidrokarbon ve doğal gaz arama çalışmalarında önemli bir aşama katettik; 2 sismik gemimiz ve 2 sondaj gemimizle orada çalışmalarımızı yürütüyoruz. Adada Türk halkının hak ve menfaatlerinin göz ardı edilmesi, yok sayılmasına göz yummayacağız. Bunu daha önce çok kez dile getirdik, arkadaşlarımız da ifade etti, yine vurguluyoruz: Biz Kıbrıs'ta doğal gaz arama çalışmalarımızı, Akdeniz'de ve bizim "Mavi vatan" olarak değerlendirdiğimiz yerde en doğal hakkımız olarak görüyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ve Kıbrıs Türklerini yok sayanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Bize ‘Doğu Akdeniz'de ne işiniz vardır?’ diye soranlara aslında bizim ‘Sizin ne işiniz var?’ diye sormamız gerekiyor ama onlar bir plan yaptılar. Kıbrıs'ta hatırlarsanız, Annan Planı vardı ve biz içerideki bütün eleştirilere rağmen ‘evet’ oyu verilmesini istemiştik referandumda ve siz de 'hayır’ oyu vermiştiniz. Avrupa Birliği sınır ihtilafı olan ülkeleri Avrupa Birliğine kabul etmemesine rağmen Kıbrıs Rum kesimini Avrupa Birliğine dâhil etti ve Avrupa Birliğinin ana sözleşmelerine, yapısına aykırı bir harekette bulundu.”

-TÜRKİYE ORADAKİ OYUNU BOZMUŞTUR-

Şu anda Kıbrıs'ta doğal gaz arama çalışmalarında Avrupa ülkelerinin orada bulunmasını ve Türkiye'nin çalışmalarına karşı çıkmasının ana nedeninin bir nevi Rum kesimini Avrupa Birliğine alarak oradaki çalışmalara da bir meşruiyet zemini oluşturmak olduğunu da kaydeden Cora, “Dolayısıyla burada ciddi bir oyun vardır, Türkiye bu oyunu bozmaktadır. Bizim bu konuda kararlılığımızı sınamak isteyenler şu ana kadar gerekli dersleri almışlardır ve almaya devam edecektir; onlara gereken cevapları vermekten hiçbir zaman kaçınmayacağız. Kıbrıs Rum tarafının ve arkasında yer alanların oyunlarını herkes biliyor. Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte Doğu Akdeniz'de başlattığımız hidrokarbon arama faaliyetlerinde hâlen şu anda 2 sondaj ve 2 sismik araştırma gemimizle çalışmalarımızı yürütüyoruz ve bunların güvenliğini sağlayan Deniz ve Hava Kuvvetlerimize de buradan şükranlarımızı sunuyoruz. Buradaki haksız ve adaletsiz bir yaklaşıma müsaade etmeyeceğiz. Kıta sahanlığını koruma ve Kıbrıs Türklerinin üzerinde hakkı olan hidrokarbon kaynaklarına sahip çıkma konusunda meşruiyet sınırları içerisindeki yaklaşımımızı sürdüreceğiz ve yer altı kaynaklarımızı ülkemizin ve milletimizin hizmetine sunmak için durmayacağız. Sayın Bakanımız çok güzel ifade etti "Varsa, mutlaka bulacağız." Doğu Akdeniz'in tüm Türkiye'nin meselesi olduğunu buradan vurgulamak istiyoruz. Dün buradaydık, bugün de buradaydık, yarın da burada olacağız. Enerji demek güç demektir; Türkiye jeopolitik, siyasi, askerî ve ekonomik gücünü enerjiyle taçlandırdığında önünde hiç kimse duramayacaktır. Bunu engellemeye çalışanlar da hiçbir zaman bunu başaramayacaktır, güçleri yetmeyecektir. Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin çok uzun yıllar enerji ihtiyacını karşılayacak bir rezerv olduğunu düşünüyoruz. Sayın Bakanımız, ser veriyor, sır vermiyor ama gerçekten, bizim aldığımız bilgilere göre, önemli bir çalışmanın son aşamasına doğru ilerlemekteyiz” şeklinde konuştu.

-KARARLILIĞIMIZ SONUNA KADAR SÜRECEK-

Cora sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Barış Pınarı Harekâtı'nı yaptığımızda bize dediler ki: ‘Sizin başka ülkenin toprağında ne işiniz vardı?’ Biz de sürekli dedik ki: ‘Bizim başka ülkenin toprağında gözümüz yoktur. Biz o ülkenin toprak bütünlüğünü savunuyoruz.’ Biz Kıbrıs'a da barış harekâtı yapmıştık. Bizim Kıbrıs'ta da başka bir ülkenin toprağında gözümüz yoktu, oradaki Türklerin hakkını savunmuştuk. Kıbrıs meselesinin peşini oradaki kardeşlerimizin güvenliğinden başlayarak siyasi ve ekonomik hakları tamamen kendilerine teslim edilene kadar bırakmayacağız, bu konudaki kararlılığımızı sürdüreceğiz.”

-DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN OLDUĞU YERDE CHP’YE GEREK YOK-

Cora konuşmasının sonunda; “Sayın Bakanım, konuşmamı özellikle Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama çalışmalarına ayırdım. Bir hususu hassaten sizlerle paylaşmak istiyorum: Malumunuz, son yıllarda üst üste seçimler yaşadık ve bu seçim faaliyetlerinde sahadaydık. Ben şunu fark ettim: Dağıtım şirketlerine yönelik kesinlikle bir hamlemizin olması gerekiyor. Dağıtım şirketlerinin olduğu yerde hiç CHP'ye gerek yoktur -orada ana muhalefet partisi gibi- ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle kırsalla hiçbir şekilde ilgilenmiyorlar. Bu konuda gerekli müeyyidelerinizi ortaya koymanızı istiyoruz. Çok ciddi sorunlar yaşıyoruz, otuz yıllık, kırk yıllık hatları değiştirmekte, çürümüş elektrik direklerini değiştirmekte zorluklar yaşıyoruz. Bunu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bunlara Bakanlık olarak denetleyici vazifenizi daha fazla yapmanızı istiyoruz. Kendileriyle görüştüğümüzde her zaman naiftirler elbette, olumlu yapıcı yaklaşımları vardır ama çözüm üretmekte ticari kaygılarla hareket ettiklerini görüyoruz ve sorunlar yaşıyoruz” şeklinde ifadeler kullandı.

-SAYIN BAKANIMIZDAN DOĞALGAZ MÜJDESİ BEKLİYORUZ-

Cora, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’den, Trabzon’un ilçelerine doğalgaz ulaştırılması ile ilgili de talepte bulunurken, “Sayın Bakanım, memleketimizi ziyaret ettiniz, sizlere özellikle teşekkür ediyoruz. Orada Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Vakfıkebir ilçemize ve Beşikdüzü ilçemizin organize sanayi bölgelerine doğal gaz iletim hattı ulaşmak üzeredir. Aynı şekilde, orada bulunan, aynı güzergâhta bulunan Şalpazarı, Tonya ve Düzköy ilçelerimize de doğal gaz iletim hattının getirilmesini sizlerden bir müjde olarak bekliyoruz, bu konudaki çalışmalarınızı merak ediyoruz” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.