Spor yazarları Trabzonspor-Ankaragücü maçını değerlendirdi

Süper Lig'de Trabzonspor, sahasında konuk ettiği MKE Ankaragücü ile 1-1 berabere kaldı. Bordo-mavililerin bu kritik mücadelesi sonrası hakem kararları tartışıldı. İşte spor yazarlarının o değerlendirmeleri...

ERMAN TOROĞLU - KİMYA BOZULDU

Sonuç Ankaragücü'nü kurtarır mı, biraz zor görünüyor. Peki, Trabzonspor'u ne yapar? Bence Trabzonspor'u batırdı, bu sonuç bordo-mavililerin kimyasını iyice bozdu. 90 dakika içinde bordo-mavililer çok gergindi. Hiçbir şey oynamadılar. Bazı oyuncular yorgun görünüyorlardı. A.Gücü'nün santrforu Rodrigues, hakemden haklı olarak çift sarıdan kırmızı kart gördü. Eğer atılmasa, Ankaragücü açısından da çok farklı olurdu bu maçın sonucu. Aslında Trabzonspor'un mağlup olması ile berabere kalması arasında büyük fark yok. Beraberlik Trabzonspor'a hiç yaramıyordu. Bu netice rakiplerin de iştahını kabarttı. Bordo-mavililer oyunu kenarlara açamadılar. Nwakaeme ve Ekuban'ın olmaması onlara çok şeyler kaybettirdi. 1-0 galipsin, ileride topu tutamıyorsun. Karşındaki takım lig sonuncusu. Lig sonuncusu ama geçen hafta Başakşehir'e hakem kararıyla yenildiler. Attıkları buz gibi gol sayılmadı. Maç 2-0 oluyordu. Yani Ankaragücü kötü takım değil ama ligin ilk yarısındaki puan kayıpları onları bu noktaya getirdi.
Peki hakemlerin payı var mı? Hakemlerin payı olmayan maç mı var Türkiye Ligi'nde? Neticelerdeki büyük pay onların. Bazıları iyi niyetli hata yapıyorlar, bazılarının kafasında şeytan var hata yapıyor, bazıları futbolu bilmiyor hata yapıyor. Bu birilerine yarıyor, birileri ise duman oluyor! Dün ilk yarı ceza alanı içinde arkadan itilme ile Ankaragücü lehine net bir penaltıyı vermeyen hakem, aynı pozisyonun çok daha hafiflerinde en az 5-6 pozisyonda faul çaldı. Verdiği penaltı kararı doğruydu.
Ama Trabzonspor'un bir pozisyonunda hakem ve VAR'dakiler "ele" bakmaya uğraştılar. Bulamayınca Sörloth'un ofsaytını buldular. O pozisyonda, ofsayta o kadar bakmak neydi, anlayamadım? Ne alakası var? Pozisyonun içinde herhangi bir şeye etkisi yok ki Sörloth'un! Nasıl veriyorsun ofsaytı? Masa başında işler dönüyor! Ankaragücü 11'e 11 oynasa belki de galibiyetle ayrılırdı bu maçtan. Özellikle bu maçta Trabzonspor'un hakeme fazla söyleyeceği bir şey yok zannederim. Kendi oyuncularına ve teknik adamlarına bakmaları lazım.

REHA KAPSAL - BU KAÇINCI HAKEM HATASI!

Trabzonspor galibiyet çıktığı Ankaragücü maçında golü erken buldu. Buna rağmen ikinci golü bulmak için yüksek enerji ile oynamaması ve oyuncuların hem stres hem de gerginliği oyun içinde yüz hallerinde net bir şekilde belli oluyordu. Tabii ki Nwakaeme ve Ekuban gibi hücumda birbirini tamamlayan ikilinin olmaması Trabzon'un hücum aksiyonlarını olumsuz yönde etkiledi.

Bordo-mavililer hücum anlamında en kısır oldukları maçlardan birisini oynadılar. Ankaragücü'nün yerleşik savunmasına karşı derinlemesine ve daha fazla kenarları kullanarak oynamalıydı. Hem Pereira, Abdülkadir Ömür ile sol tarafta Novak, çıkana kadar Guilherme ile ikili oyunları oynayıp rakip ceza sahası içinde Sörloth'a daha fazla top getirmeleri gerekirdi.

Sörloth da Ankaragücü yerleşik savunmasında top almak için çok çizgilere çıktı. Trabzon'un gol silahı oydu. Kenardan gelecek ortalara doğru vuruşlar yaparak bu özelliğini bütün sezon ortaya koymuştu. Ama iyi niyetle de olsa bu kadar çizgilere çıkmaması gerekiyordu.

"BİR OYUNCU GÖRMEDİĞİ TOPLA NASIL PENALTI YAPTIRIR?"

Tabii ki Trabzon aleyhine verilen penaltıyı da anlamak mümkün değil... Pereira orada topa bile bakmıyor. Sırtı dönük... Buna penaltı çalmak ve VAR hakeminin müdahale etmemesi inanılmazdı! Bir oyuncu görmediği topla nasıl penaltı yaptırır! Futbolun doğasına aykırı bir kere... Son finişte Trabzon aleyhine "Bu kaçıncı hakem hatası..."

"LİGİN SON DÜZLÜĞÜNDE ÜST ÜSTE YAPILAN HATALAR TESADÜF DEĞİLDİR"

İç sahada Başakşehir maçında verilmeyen penaltı... Gaziantep deplasmanında son dakikada atılan nizami golün sayılmaması Trabzon'u yarışta maalesef bu konuma getirdi. Trabzon bu yarışta sadece saha içinde değil, saha dışında da yarışmak zorunda bırakılan bir takım durumunda... Halbuki bu işler saha içinde performans ve başarı ile eşdeğerdir. Ligin son düzlüğünde bu kadar üst üste yapılan hatalar da tesadüf değildir!..

NECMİ PEREKLİ - HEDEFE GİDEN YOL

Trabzonspor'da son haftalarda nedense bariz bir düşüş var. Tabii bunu stresli ve zorlu şampiyonluk yarışını tehlikeye atacak boyutlara varması korkusu yaşanıyor. Elbette liderlik ve şampiyonluğun ilk adaylarından biri olmak rakipleri motive edecektir ama Trabzonspor sergilediği oyun ile ne yazık ki rakiplerinin direncini kıramadı

Bordo-mavili ekip oyuna çok hırslı ve hızlı başladı. Nitekim 3. dakikada Sörloth ile golü buldu. Buldu ama bundan sonraki 87 dakikanın hesabını yapamadı. Sanki 'Gol atan galip' şeklinde bir havaya büründü. İlerleyen dakikalarda Ankaragücü oyunda daha bir ağırlık hissettirmeye başladı. Normalde erken gelen gol sonrası başkent ekibinde bir çözülme beklenir ama tam aksi bir durum yaşandı. Trabzonspor, orta sahasında yaptığı fantastik ve gereksiz paslaşmalar nedeniyle oyundan düşüyordu.

Takımın etkisiz kaldığı dakikalarda veya oyunun tehlikeye girdiği anlarda Hüseyin Çimşir hocanın oyuna mutlaka müdahale ederek oyun şeklini rakibin durumuna göre değiştirmesi gerekir. Sörloth'un da altı maç sonra golle buluşmasına rağmen oyun düzeninde hiçbir etkisi olmadı. Bana göre oyun içerisinde ya doğru kullanılamıyor, topla buluşturulamıyor veya rakipleri onu çözdüler. Sıkı markaj uyguluyorlar.

"TAKIMA ZARAR VERMEYE BAŞLADI"

Savunmada ise Fırtına gittikçe çöküntü yaşamaya başladı. Özellikle Pereira'nın başına buyruk ve sinirli tavırları takıma zarar vermeye başladı. Son zamanlarda oyuncuların gerek maçta gerekse idmanlarda sakatlanmalarına bir anlam vermek mümkün değil. Bu noktaya dikkat çekmek isterim. Zira şu sıralarda oynanan tüm maçların final havasında olduğunu unutmamak gerekir.

İSKENDER GÜNEN - ÜZÜLMEMEK ELDE DEĞİL

Ekuban ve Nwakaeme gibi top üçüncü bölgeye geldiği zaman pozisyon üretme becerisi olan iki isim sakatlıkları yüzünden yok. Sezon başından beri kolay gol üretme becerisi olan takım için en önemli sorun. Abdülkadir Ömür de kendisinden beklenen performansı göstermediği için duran toplardan başka pozisyon ne yazık ki yok. Şampiyonluğa oynayan bir takım iki oyuncusundan yoksun olduğu zaman kenardan katkı yapabilecek isimleri yoksa dünkü sonuç normal. 3 aylık futbola verilen ara ve lig ve kupa maçları göz önüne getirildiğinde sakatlıkların ortaya çıkabileceği gerçeği var. 3. dakikada gelen golden sonra maçın çok rahat geçmesi beklenirken sorunlar ortaya çıktı. Orta alanda Sosa uzun bir aradan sonra tempo olarak düşük, Ndiaye fiziksel olarak mücadele gücü yüksek ama top kullanmada sorunları olan isim…

Abdülkadir Ömür ortaya çıkması gereken futbolcu ancak gerekli yeterlilikte hala değil. İlk yarıda da Sörloth yalnızları oynadı. İkinci golü bulup rahatlamadığınız zaman küme düşme hattının içerisinde olan Ankaragücü gibi takımların doğaldır ki mücadele gücü artacaktır. Orta alanda bir türlü organize olamama Ankaragücü'nün daha fazla rakip alanda görünmesini sağlayan en önemli etkendi.

Kendi sahanızda oynadığınız maçta rakibe üstünlüğü verdiğiniz anda hata yapma katsayınız artar. Sonucunda rakibe verilen penaltı ve gelen beraberlik golü. Rodrigues'in oyundan atıldığından maçın bitimine kadar geçen uzun süre aşırı telaş ve panik içerisindeydiler.

Rakibin hatalarına bağlı bir oyun tarzı içerisinde olmak son derece yanlış bir anlayış. Alanya maçında kayıp olan iki puan kolay görünmekte. Ama her maçın kendi içinde zorluğu var. Kayıp giden iki puandan sonra şampiyonluk artık Başakşehir'e bağlı. Üzülmemek elde değil.

Anahtar Kelimeler:
TrabzonsporAnkaraMKE
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.