Ekşi Sözlüğe göre geçmeyen şeylerden biri de geri zekalılıktır. Yine Ekşi Sözlüğe göre “ yatay düzlemde kuş bakışı “ yapanlara da at gözlüğü takanlar denmektedir. Bu yazıda zihni sorunu değil, fikri sorunu ele almanın önemi ile hareket ettim.
Geri zekalı biriyle istemeden de olsa muhatap olmak zorunda kalırsanız, ya da o sizi muhatap almaya kalkarsa frene basıp iki dakika düşünmeniz zorunludur. Buradaki zaman mecazi bir anlatımdır. Yani yoğunlaşmak, kafanı toplamak ve fotoğrafı analiz etmek için. Ancak “ üstelik at gözlüğü takmış bir geri zekalı “ ile karşı karşıya iseniz tehlike daha da büyüktür. Bu durumda düşünüp taşınmadan daha fazla adım atmamak en isabetlisidir. Çünkü;
Geri zekalılık iyileşmez, zeka gelişip normalleşmez ve genel itibariyle düzelme olmaz. Bu durumda olan fikri sakatlar ne durumun farkındadırlar ne de yapacakları konusunda fikir sahibidirler. Seçenekler hakkında fikir veya yetenekleri söz konusu olmadığı için dışarıdan gelen fikirleri alamazlar, yol gösterenleri anlayamazlar, şöyle dikkat et, böyle yap diyenleri çözemezler, dinler gözüküp yine bildiklerini okurlar. Zira dinledikleriyle nasıl bir şey çıkarabileceklerini çözemezler, onlar için oyun oldukça basittir ve basit olmalıdır. Kompleks düşünmezler, düşünemezler, basite indirgenmiş şekilde kısacası “ amipler gibi “ yaşarlar hayatı, düz mantık, basit çözüm ve yol haritaları onlar için en güzelidir. Jakobenliği terk etmek yerine onu hücrelerine indirgerler.
Bu durumda; kendilerini sorgulayamazlar, kendilerini düzeltemezler, karşısındakinin ne söylediğini değil ne anlamak istediği üzerinden yürüdüğü için aynı yanlışları, aynı yanlış kararları, aynı aptallığı, aynı salaklığı, aynı hödüklüğü, aynı öküzlüğü defalarca, defalarca yaparlar. Sorunları fikir DNA’larında olduğundan başka bir şey yapmak zaten ellerinde de değildir.
Bunlar bir de at gözlüğü takarsa vahametin ve tehlikenin boyutunu siz düşünün.
30 yılı aşan meslek hayatımda, Üniversitelerdeki öğrencilerime hep bunu anlatmaya, panel ve konferanslarda bunu vurgulamaya çalıştım. Köşe yazılarımda ve bilimsel toplantılarda hep bunu ve bu durumda olanlar “ fikri engellileri “ anlatmaya çalıştım. Hiçbir zaman ekşi ayran içmedim ve vatan hainleri ile tarihin hiçbir döneminde zaman ve zemininde bir arada olmadığım için iktidar yalakalığı veya karşıtlığı ihtiyacı hiç hissetmedim. Ama yatay düzlemden de her şeye karşı duruşum hiç olmadı. Muhalif duruş ile muhalefeti asla karıştırmamaya özen gösterdim.
Milliyetçi/muhafazakar görüş çizgisinde olan biri olarak kendime göre doğruları anlatmaya, hem nalına, hem de mıhına vurmaya çalıştım. Podyuma çıkma hevesim hiç olmadığı gibi, benim üzerimden pirim yapmaya çalışan yazılanı dahi okuyup anlayamayan yatay düzlemci fikri engellilerden hiç mi hiç olmadım.
Sözüm yatay düzlemden bakan ve yukarıda özelliklerini ayrıntılı olarak saydıklarıma. Anlayana sivrisinek saz. Anlayamayana diyecek sözüm yok. Kalın sağlıcakla, iyi haftalar.