Spor yazarları Galatasaray-Trabzonspor maçını değerlendirdi!

Trendyol Süper Lig'in 11. haftasında Galatasaray ile Trabzonspor karşı karşıya geldi. İki takım sahadan 0-0'lık beraberlikle ayrılarak puanları paylaştı. Spor yazarları, Galatasaray-Trabzonspor maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. 

LEVENT TÜZEMEN - RAKİBİNİ ÇÖZECEK FORMÜLÜ ÜRETEMEDİ

Fatih Tekke, Galatasaray'ı mükemmel analiz etmiş. Trabzonlu oyuncular, çok dikkatliydiler. Galatasaray'a rahat pas ortamı bırakmadıkları gibi geniş alanda da hücum yapmasına izin vermedi. Yunus ve Sane'nin etkisiz oyunları Galatasaray'a hücum zenginliği yaratamadı. Sane yine de rakibi kovalayarak ve savunmaya yardım ederek hücumdaki eksikliğini giderdi.

Barış ve Sallai'nin kanatlardan yaptığı ortalar etkisizdi. Orta yapacak oyuncuların belirli bir planı olmalıdır. Gelişigüzel orta yapılamaz. Maalesef Barış ısrarla Pina'yı geçmeye çalıştığı için çok top kaybı yaptı. Trabzon'un savunmasını fazla öne çıkarmaması ve pozisyon hatası yapmaması zaten pas almakta zorlanan Osimhen'in pozisyon üretmesini zorlaştırdı. Nijeryalı yıldızın tek etkili vuruşu, direkten dönen kafa şutuydu. Galatasaray'ın hala geniş bir kadrosu olduğuna inanmıyorum. Okan hoca, uzun süre elinde sahaya sürecek yeterli oyuncu olmadığı için Yunus'u etkisiz olmasına rağmen değiştiremedi. Galatasaray, Trabzon'u çözecek formülü üretemedi. Trabzon ise Zubkov ile Uğurcan'ı tehdit eden pozisyonlar üretti.

Galatasaray adına en iyi oynayan futbolcular Torreira, Lemina ve kaleci Uğurcan oldu. Trabzonspor ise takım olarak Galatasaray maçına kafaca iyi hazırlanmışlar. Çünkü iyi mücadele ettiler. Galatasaray, Beşiktaş'tan sonra Trabzon'a da evinde takıldı.

ZEKİ UZUNDURUKAN - KİLİT VE ANAHTAR!

İki takım futbolcularını da ortaya koydukları müthiş mücadele nedeniyle tebrik etmek lazım. Özellikle de Trabzonspor'u! Bu statta böylesine taraftarın baskı yaptığı, sahadaki takımlarına enerji yaydığı bir ortamdan puan çıkarmak büyük iş.
İki takım da kazanabilirdi. Trabzonspor, genç ama mütevazı kadrosu ile Galatasaray'ı durdurmayı başardı. Sahada yüreği ile oynayan, kazanmayı çok isteyen bir Trabzonspor vardı. Galatasaray çok güçlü bir takım.
Bu statta yenemeyeceği takım yok. Dünya devi Liverpool'a top göstermeden yıkıp geçtiler.

Fatih Tekke dersine çok iyi çalışmış. Galatasaray'a hiç boş alan bırakmadılar. Kanatları Pina ve Mustafa ile iyi kapattılar. Sakatlanıp çıkana kadar Savic savunmaya liderlik yaptı. Batagov maçın yıldızıydı. Hatasız bir maç çıkardı.
Galatasaray, Trabzonspor'a 90 dakika boyunca bir üstünlük kuramadı. Osimhen, Barış Alper, Yunus Akgün ve Sane belki de kariyerlerinin en vasat futbolunu oynadılar.
Bunda Trabzonspor'un akıllı oyununun büyük payı vardı.

İlk 45'te iki takım adına sahanın en iyileri Savic ve Lemina'ydı. Savic, Osimhen'i; Lemina da Onuachu'yu iyi durdurdu. İki takım da duran toplardan etkili olmaya çalıştı. İki takımın da birer topu (Osimhen ve Zubkov) direkten döndü.
Yunus Akgün oyunda kaldığı süre içinde çok etkisizdi. Pina, Savic'ten sonra Trabzonspor'un etkili ismiydi.
Çok çalıştı, savaştı, Barış Alper'e nefes aldırmadı. Sane-Mustafa Eskihellaç eşleşmesinin genelde galibi Mustafa idi.
Muçi ilk yarıda çok etkisizdi. Çok top kaybı ile oynadı. İkinci yarıda biraz toparlandı.

Folcarelli, her zamanki standart futbolunu oynadı. Orta alanı ayakta tuttu. Oulai, şık çalımları, kıvrak hareketleri ile Galatasaraylı oyuncuları çok yordu. Galatasaray, maç boyunca ritmini bulamadı.
Çünkü Galatasaray'ın hızını kesen, oyununu bozan bir Trabzonspor vardı sahada.
İki takım da derbinin büyük bölümünü temposuz oynadı.
Aslında Okan hoca da Fatih hoca da maçı riske atmadı, kaybetmekten korktu.

Hakem Cihan Aydın, Bouchouari'ye gösterdiği kırmızı kartta haklıydı. Bouchouari oyuna yeni girmişsin. O hareket nedir Allah aşkına! Az daha takımını yakıyordun!
Fatih hoca her şey iyi güzel de.
Vişça'yı bu kadar yok saymanı doğru bulmuyorum.
Bouchouari yerine tecrübe abidesi Vişça'yı oyuna alsan, belki maçı kazanırdın. Oysa kilitlenen maçın anahtarı Vişça'nın cebindeydi.

Galatasaray, geçen yılki futbolunun gerisinde mücadele ediyor. Beşiktaş'tan sonra Trabzonspor derbisini de kazanamadı.
Trabzonspor ise dünkü futbolu ile zirve yarışının içinde olacağını bir kez daha gösterdi.
Satranç maçı gibi bir derbi oldu.
Gol sesi çıkmadı ama yürekli bir mücadele vardı sahada.
Bu derbiden çıkan sonuç, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı iştahlandırdı.
Lider Galatasaray'ın yarışta iki puan kaybetmesi; Beşiktaş- Fenerbahçe derbisinin önemini daha da artırdı.
Enteresan bir şampiyonluk yarışı oluyor.

SAVAŞ ÇORLU - DEV HÜSRAN

İki takımın son durumlarına baktığımda güzel, keyifli ve bol gollü bir maç olmasını bekliyordum. Dev maçta az pozisyon ve kaliteli futbol olmaması beni şaşırttı.
Trabzonspor, maça 4-4-2 ile başlamış olsa da takım halinde kapanıp önce gol yememe düşüncesiyle Galatasaray'ın ön alan baskılı oyununu da düşürdü.

Uğurcan, Onana, Osimhen ve Onuachu gibi yıldızlar ile "Kalecilerin ve golcülerin gecesi olacak" dediğimiz dev maçta ne bir kurtarış ne de bir gol izleyememek şaşırttı.
Kanatları çalışmayan Galatasaray'da Yunus Barış ve Sane'nin etkisiz oyunu Osimhen'in topla buluşamaması!

Yunus, Kaan, Barış İcardi, Eren Ahmet değişiklikleri oyuna da skora da en ufak bir etki yapmadı. Kısır futbol ile maçın orta hakemi Cihan Aydın ve var hakemi Alper Çetin de son zamanların en rahat maçlarını yönetmiş oldular.
Osimhen ve Zubkov direkten dönen, Torreira ile Sane'nin ofsayta takılan geçersiz golü dışında pozisyon izleyememek dev maça yakışmadı ve yine büyük bir maçta büyük hüsran oldu.

REHA KAPSAL - KAZANÇ MI, KAYIP MI!

Ligimizin en formda olan iki takımının maçı... Galatasaray kendi saha ve seyircisi önünde avantajını kullanmak isterken, Trabzonspor da yakaladığı seriye sürdürmeyi amaçladı.
İlk yarıda hemen hemen dengeli bir oyun oynandı. İki takım da çok pozisyon üretemedi. Bunun nedeni özellikle orta saha başta olmak üzere sahanın hiçbir yerinde sayısal üstünlük sağlayamadılar.

Sarı-kırmızılar hücumda İlkay Gündoğan gibi hücumda ve oyunda bağlantı liderinin eksikliğini net şekilde yaşadı. Üstüne orta saha temposuzluğunu Lemina'nın stoper oynamasından dolayı çok yaşadılar.
Trabzonspor'da ise orta sahanın boş kalması ve rakibin alan bulmasının nedeni Muçi, Zubkov ve Augusto'nun enine ve boyuna bu alanı daraltmamasıydı.
Takımın kompakt yapısını zaman zaman olumsuz yönde etkiledi bu durum. Savunma ve hücum birlikteliğini olumsuz yönde etkiledi.

İki takımın forvet oyuncularının teknik ve atletik özelliklerinden dolayı hücum oyunlarında farklılıklar ortaya çıktı. İşin tuhafı; bulunan açık alan ataklarında sarı-kırmızılı oyuncular buna uygun profilde olmasına rağmen birebirlerde istenilen üstünlüğü rakibine karşı sağlayamadı.
Bordo-mavililerin hücum hattı ise çok atletik olmadığından onlar da geçiş hücumlarında etkili olamadı.
Maçın sonunda her iki takım birer puan kazandı mı yoksa iki puan kaybetti mi?
Galatasaray ile Trabzonspor bu sorunun karşılığını bu akşam oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin sonunda öğrenecek.

MUSTAFA ÇULCU - KENDİSİNİ KABUL ETTİRDİ

Galatasaray oyuna istediği gibi değil hatta kötü başladı. Trabzonspor rakibin önde baskısını kırdı. Sane ve Barış'ın önünü iyi kapattılar. Her iki takım sonuca gitmek istedi ancak final pasları, tercihleri ve beceriksizlikleri skoru değiştirmeye yetmedi, berabere bitti.

Cihan Aydın öyle basit temaslara fauller çalıyor ki futbol ülkemizde sanki farklı kurallarla oynanıyor. Sonra da net sarıları çıkarmıyor. Maçın başında Zubkov'a kontrolsüz hareketinden Sara'ya sarı çıkarmadı. 13. dakikada Galatasaray Osimhen- Savic mücadelesinde penaltı bekledi. Hakemin devam kararı doğru. Elkolları illegal kullanarak Zubkov'a müdahalesinde Eren'e sarı çıkmalıydı çıkarmadı. Auta çıkan top sonrası topsuz alanda Abdükerim'i reklam panolarına iten Pina'ya sarı çıkmalıydı sözlü ikazla geçti. Maçın majör kararı, 26. dakikada kornerden gelen topa Muçi vurdu. Kısa mesafeden top Sara'nın sol kapalı eline geldi. Trabzonspor penaltı bekledi fakat devam kararı doğru. 39. dakikada Barış açık ve net bir şekilde Pina'yı formasından çekerek durdurdu, sarı olmalıydı göstermedi.

40. dakikada Mustafa'ya elkolları illegal kullanarak yaptığı faulde Sallai'ye sarı çıkmalıydı. Galatasaray'ın iptal edilen golünde Torreira açık ofsayt iptal kararı doğru. Yunus'a yaptığı kontrolsüz harekete Folcarelli'ye sarı çıkarmadı. 77. dakikada Galatasaray'ın iptal edilen golünde Sane ofsayt karar doğru. Bouchouari'nin Sallai'ye yaptığı sert faulünden dolayı ihracı net doğru. Çıkmayan sarı kartlara rağmen oyun hakemin kontrolündeydi. Oyun ve oyuncular hakemi kabul etti, ikinci yarı daha başarılıydı.

AHMET ÇAKAR - CİHAN AYDIN BAŞARILI YÖNETTİ

"Öncelikle 80 dakikaya kadar Trabzonspor'u kutlamak lazım. Ligde pek az takımın yapabildiğini yaptı. Direndi, pas yaparak çıkmaya çalıştı, fazla pozisyon vermedi ama pek de fazla pozisyon bulamadı. Ancak son 15 dakikada Galatasaray, Osimhen ile, Icardi ile yakaladığı pozisyonları gole çevirse hak etmedikleri bir galibiyet alacaklardı.

Aslında Galatasaray'ın ilk yarıdaki temel sorunu, Yunus ve Barış'tı. Yunus bir türlü geçen yıl Mertens'in yaptığı, orta saha forvet bağlantısını istenen seviyede yapamadı. Barış Alper kuvvetli, süratli ama pas vermesi gereken yerde orta yapmaya çalışıyor, alıp gitmesi gereken yerde pas yapıyor. Böyle olunca da Osimhen, istediği topları alamadı.

İkinci yarının da ilk yarıdan pek farkı yoktu. Osimhen'in neredeyse tüm maç boyunca yaşadıklarını Trabzonsporlu Onuachu da yaşadı. Onuachu çabuk bir oyuncu değil. Tepeden gelen topları da kafayla indirmeye çalışıyor ama onun asıl gol özelliği, yan toplar. Fakat Trabzonspor pek az sıfıra inebildi, Onuachu da istediği topları alamadı.

Maç masa başında zordu. Bahis skandalı hakemlerin işini daha da zorlaştırdı ama ben Cihan Aydın'ı beğendim. Belki biriki sarı kart verebilirdi, biriki faulü yanlış verdi ama böylesine bir maçta bana göre çok iyiydi. Son dakikalarda Galatasaray, Osimhen ile penaltı bekledi ama penaltı değil. Osimhen, Trabzonsporlu oyucunun uzanmış ayağının üzerine kendini bırakıveriyor."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.