15 Temmuz dünyada eşi benzeri görülmeyen en büyük ve en hızlı zaferdir.
Dünyanın süper güçlerinin, akil merkezlerinin, kalleşlik üzerine siyaset mühendisliği yapanların sermayeleri ile her türlü oyunu oynayanların hayal kırıklığı yaşadığı tarihin adıdır.
15 Temmuz bugüne kadar mazlum milletler üzerinde her türlü işkence zülüm politikaları ile hayat sürdüren leşlerin, bir-( leş)- miş milletlerin yediği en büyük tokattır.
Artık dünya üzerinde cephe savaşlarının değil ekonomik ve siyasi cephelerle savaş planları yapılmakta. her ülkeye kendi Özgül ağırlığına göre uygulanan farklı hain yöntemlerle Savaşan ama tarafını belli etmemeye çalışan kalleş cephesi bu kez son kale olan Türkiye’yi denemişti.
Zaman zaman darbelerle ihtilallerle terör örgütleri ile müdahale ettikleri İslamin sancağı ve coğrafyanın son umudu olan ülkemizle ilgili planlar sıradan değildi çünkü kolay değildi yıllar süren bir hazırlık yaptılar. bu hazırlığın içinde en temel değer olarak kutsal değerlerimizi inançlarımızı ve maneviyatımızı ele aldılar. tarih boyunca bir çok savaşlarla yıkılmayan bir milleti yok etmenin başka bir yolu gözükmüyordu.
1.dünya savaşında Kurtuluş savaşında Çanakkale’de süper güçlere karşı destan yazan bir milletin zaferi sadece ve sadece mana ilahi bir güç olduklarını çok iyi biliyorlardı.
Bu ilahi güç ve kutsal değerler yok olmadığı sürece hainleri için Zafer mümkün değildi. İşte bunun için kırk yıl elli yıl hazırlık yaptılar. Bütün sermayeleri ile bilişim güçleri ile istihbarat ve derin yapıları ile yaptıkları hazırlık açtıkları savaş bir gecede başlarına yıkıldı. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde bozguna uğradılar.
İraka Libya’ya Mısır’a Suriye’ye farklı farklı yöntemlerle açtıkları savaşın İslam coğrafyasında uyguladıkları zalim politikalarının başarılı olması için tek sorun Türkiye idi tek mesele türk milleti idi milyarlarca masraf ile bataklıktan çıkamıyor,politikaları süper güç olmalarına rağmen yarım kalıyordu.bunun artık son bulması ve sonuça gitmesi için tek sorun Türkiye idi.
Bu Türkiye son yıllarda çok olmaya başlamıştı. Ortadoğu’da Kafkaslar’lar Balkanlar’da sevgi Selinin zirve yaptığı her yerde çoşku ile karşılandığı insanlığı umudu haline geldiği bir Türkiye hatta Avrupa birliği vatandaşları bile Türkiye’de ki lider gibi liderimiz olsa demeye başladığı bir dönemdi .
Dev yatırımları ile dünya nin tekelleşmiş projelerine kafa tutan bir Türkiye gündemin peşine değil gündemi kendi oluşturan bir Türkiye bütün bu zülüm işkence ve sömürü politikalarının önündeki en büyük engeldi.
Çanakkale de yenilgiye uğrayan komutanların ifadesi ile kuran ı bu milletten almadan yenilmeyecek olduğunu bildikleri Türkiye ye hazırlık ö yönde idi ve sonunda kuran a karşı Allah’a karşı savaş açan sahtekâr şerefsiz adi insanlar bulunmuştu ve onların üzerinde kırk yıl sinsi plan yapılmaktaydı.
Bu son şanstı Osmanlı coğrafyası onun hüküm sürdüğü topraklar tamamen kontrol altına alınacak artık yeryüzünün tek hakimi olacakları.
Eğer 15 temmuz gerçekleşmiş olsaydı domino taşı gibi bugün diğer bütün İslam ülkeleri düşmüştü. artık para harcamadan savaş gemisi tanklar füzeler göndermeden bir çok ülke kendi içindeki işbirlikçi hainlerle esaret altına alınmıştı.
İşte 15 temmuz büyük zaferin önemi ehemmiyeti yıllar geçtikçe daha çok anlaşılacak. BU BÜYÜK ZAFERİN kazanılmasında başta başkomutan cesur ve yürekli lider TÜRKİYE CUMHURİYETİ Cumhurbaşkanın sayın Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere devletimizin kadrolarına ve gazi milletimize şükran borcumuz ömür boyu sürecek. Zaferi kanları ile taçlandıran aziz şehitlerimizi hiç unutmayacak tarihin altın sayfalarında yerini alacaktır.