Barınaklar aç kalmış hayvan dolu

TRAHAYKO Başkanı Kurban, şehirde bulunan barınakların durumunu anlattı. Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (TRAHAYKO) Başkanı Lütfiye Tüzün Kurban, Trabzon’da bulunan barınakların durumunu anlattı. Kurban, şehirdeki barınağın ulaşım açısından çok uzak bir konumda bulunduğunu söyleyerek sokak hayvanları için neler yapılması gerektiğini aktardı.

BARINAĞA ULAŞIM SIKINTISI VAR

Trabzon’un hayvan barınağı konusunda Türkiye ortalaması yer aldığını söyleyen Kurban, barınağın çok uzak bir noktada olmasından dolayı yaşanan aksaklıkları açıkladı. Hayvanların barınaklarda maruz kaldıkları yaşam biçiminin hangi barınakta olursa olsun oldukça zor koşulla olduğunu söyleyerek, “Trabzon barınak konusunda Türkiye ortalamasında. Çok kötü bir durumda değil. Maalesef çok kötü durumda olan barınaklar var ülkemizde. Ama en iyisi de olsa hayvanlar barınak istemiyor. Çünkü orada sevgi yok. Barınaklara gidildiği zaman belki kalitesiz bir mama veriliyor, evlerimizde verdiğiz mamalardan değil. Mama var, ama bundan her hayvan eşit yararlanamıyor. Güçlü olan hayvan, güçsüzün yemeğini yiyor. Nasıl ki insanların kişilikleri farklıysa köpeklerinki de birbirinden farklı. Mutlaka her bölmede bir tane lider köpek oluyor. O hav dediği anda diğer köpekler mamasını bırakıyor. Açlıktan hayvanlar ölüyor. Barınaklarda hayvanlar beton üzerinde yatıyor, tazikli sularla yıkanıyorlar. Bu hayvanların orada ne kadar korktuğunu düşünebiliyor musunuz. Şuanda Büyükşehir’in yaptığı kısırlaştırma programını destekliyorum. Tüm ilçelerde hayvanlar yerinde kısırlaşırsa doğru bir adım atılacak.  Barınaklar en uzak yerlere yapılıyor. Barınakların olduğu yerden konum uygulamasına girdiğin zaman konum bile çıkmıyor. Hayrat’ta, İskenderli’de bir köpek hastalandı, sakatlandı barınağa gidecek. Düşünebiliyor musunuz Trabzon’a gelecek barınağa gidecek. Trabzon’dan da bir saat daha gidecek. Köpek yolda ölür zaten. Onun yerine bir tane doğuda bir tane batıda daha küçük toplanabilecekleri yerler yapılmalı. Hemen kısırlaştırılabilecekleri ve salınabilecekleri, sadece çok özel hayvanları kalabilecekleri yerler yapılabilir. Ama maalesef göstermelik büyük binalar yapılıyor. Hayvanlar barınaktan çıktıklarında bakışları bile değişiyor.” şeklinde konuştu.

TRABZON’DA HAYVANLAR SUSUZLUKTAN ÖLÜYOR  

Sokak hayvanları için insanların yapması gerek şeylerin çok basit olduğunu açıklayan Kurban, en kolay şeyin bir kap su koymak ve hayvan kısırlaştırma merkezilerini aramak olduğunu söyledi. Kendilerine gelen şikayetlerde susuzluktan ölmek üzere olan çok sayıda hayvana eriştiklerini söyleyen Kurban, “İnsanların sokak hayvanları için yapabilecekleri çok basit bir şey var. Dilimize pelesenk oldu artık. Ama insanlar bunu yapmıyor. Bir kap su koyun kapınızın önüne diyoruz. Bir diğer noktada kısırlaştırma artık ücretsiz. Ortahisar belediyenin yaptığı çok başarılı ve güzel bir hizmet. Kapının önünde baktıkları kedileri bir kısırlaştırma merkezine getirseler bitti. Bu kadar basit. İnsanlar çevrelerinde gördükleri sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasını sağlamalılar. Bunun için bizimle iletişime geçebilirler. Belediyelerle iletişime geçebilirler. Şuanda yapabileceğimiz en doğru davranış bu. Bir yerde bir kap su bırakılmalı. Bize susuzluktan ölmek üzere gelen kedi ve köpek sayısı o kadar fazla ki. Vücutları susuz kalmış, derileri vücutlarına yapışmış halde geliyorlar. Bizim koyduğumuz su kaplarındaki suları insanlar döküyorlar onların içine yemek ve mama koyuyorlar. Su mamadan ve yemekten çok daha önemli. Susuz hayvan yaşayamaz.  Eskiden bir mahalle çeşmesi olur altında su birikir, oralardan da hayvanlar su içerdi. Şimdi maalesef onlarda yok.  Sokak hayvanlarının ömrü iki yıla indi. İnsanlar çöplerin kenarına bir poşet açarak yemek artıklarını koyarsa beklide bir sokak hayvanı sebeplenir oradan.” diyerek Trabzon’da hayvanların su içecekleri yer kalmadığını kaydetti.

YAVRU KEDİLERE EL SÜRMEYİN

İnsanların bilinçsizce hareket ederek yavru kedileri annesiz bıraktığını söyleyen Kurban, “Şuan tam kedilerin doğurma zamanı. İnsanlar kesinlikle kedi yavrularına el sürmesinler. Anne yemek yemeye gitmiş olabilir, dinlenmeye gitmiş olabilir. Suya gitmiş olabilir. Başında anne olmayınca hepsini onun annesi yok diyerek alıyorlar. Belki bir yere gitti. Dokundukları anda anne geri dönünce yavrularını kokusundan tanıyor ve bu kez yavruya sahip çıkmıyor. Başka bir koku geldiği zaman bu benim yavrum değil diye reddediyor. Sonra da diyorlar ki bu anne yavrusunu kabul etmiyor. Tabii ki etmez. Çünkü onu ellediler, kokuşları sindi. Hayvan da kendi yavrusu olduğuna inanmıyor. Şu dönemde bu durum çok önemli. Pek çok yavru bu yüzden ölüyor. Anne kedi başına bir şey gelmediği müddetçe yavrularının yanına geliyor.” sözleriyle uyarıda bulunarak yavru kedilere dokunulmaması gerektiğini söyledi.