Başkan Kaya’nın Sızlanmaları Bitmeli...

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın Mayıs ayı Meclis konuşması, yine alışıldık bir tabloyu gözler önüne serdi.

Borç, sıkıntı, mali daralma…

Sosyal projelerle bu tabloyu yumuşatma çabası…

Ve elbette Meclis kürsüsünden gelen sitemkâr bir ses tonu;

“Belediye zorda.”

Evet, Kaya bir yandan sosyal belediyecilik mesajları vermeye devam ediyor ama diğer yandan bu sosyal refleksin, sürdürülebilir bir mali planlamayla desteklenmediği de giderek daha belirgin hale geliyor.

Özetle;

İyi niyetli projelerle, kötü yönetilen bütçe birbirine çarpıyor.

Tam da burada şehir efsanesine dönen bir fıkrayı hatırlatmak yerinde olur;

Camide hasar var, imam yardım istiyor. Cemaatten biri ayağa kalkıyor:
“Hocam, madem bu cami zarar ediyor, kapatalım camiide zarar etmesin!”

Meclis kulislerinde bu fıkra, artık Başkan Kaya'nın her konuşmasında dillendirdiği borç serzenişine gönderme olarak dolaşıyor.

Herkesin dilinde aynı cümle var..

“Tamam da Başkan, hep borç demekle bu iş düzelmiyor. Kapatalım belediyeyi zarar etmesin O halde’’

Kaya’nın projeleri içinde en çok dikkat çekenlerden biri de “gezici halk market” fikri.

Kâğıt üstünde kulağa hoş geliyor. İhtiyaç sahiplerinin ayağına giden bir araçla temel gıda ürünlerinin ulaştırılması...

Ama uygulamaya gelince işler karmaşıklaşıyor.

Çünkü mahallenin ortasında, dev logolarla giydirilmiş bir minibüse binen ihtiyaç sahibi, mahremiyetin değil, meraklı bakışların odağında kalıyor.

Yardım etmek isterken istemeden teşhir ediyorsunuz.

Bu da sosyal adaleti değil, sosyal rahatsızlığı büyütür.

Yoksullukla mücadele, vitrinle değil, onurla yürütülmeli.

Başkan Kaya'nın niyetinden kimse şüphe etmiyor.

Ama bu iyi niyetin yanına artık kriz yönetimi becerisi, etkili gelir politikaları ve daha stratejik adımlar da eklenmeli.

Aksi halde sosyal projeler sadece birer pansuman olur. Sorunun kökü ise yerinde durur.

Ortahisar’da yönetime dair beklenti, “sızlanan değil çözüm üreten” bir belediye görmek.

Çünkü vatandaş artık fıkradaki gibi düşünmeye başladı..

Ya bu işler ciddiye alınır ya da “zarar etmemek” için kapatılacak kapılar artar.

Son Söz: Basın bürosuna başka partililerinin isimlerini işe alacağınıza, özel kalem koridorlarında akşama kadar size hakaret edenlerin yakınlarına görev vereceğinize parti üyelerinin taleplerini yerine getirmelisiniz.