Trabzonspor bir vefa kulübüdür. En azından öyle bilinir, öyle anlatılır. Ancak son yaşananlar gösteriyor ki, bu söylem artık sadece nostaljik bir temenniden ibaret. Çünkü bu kulübün öz evlatlarından biri olan Güngör Şahinkaya, bile isteye, göz göre göre yalnızlaştırıldı ve görevi bırakmak zorunda bırakıldı.Geçtiğimiz sezon altyapı yapılanmasının başına getirilen Şahinkaya’nın görevi uzun vadeli bir projeydi. En az 5 yıl sürecek bir görev planlanmıştı. Ama o, yalnızca bir yıl dayanabildi. Bu, bir istifa değil; içten içe örülen bir dışlanma sürecinin zorunlu sonucuydu.
Peki ne oldu?
İlk kırılma, Kadir Özcan Tesisleri’nde oynanan bir U19 maçında yaşandı. Sahada disiplinsiz davranışlar sergileyen genç oyunculara, devre arasında müdahale eden Şahinkaya, tribünden inip oyuncuları saha ortasında sert bir dille uyardı. Bu tavır, tecrübeli bir hocanın takım üzerindeki otoritesini ve sorumluluk bilincini gösteriyordu. Ancak aynı şekilde değerlendirilmedi. Asbaşkan Zeyyat Kafkas, bu durumu "uygunsuz" bularak doğrudan Başkan Ertuğrul Doğan’a iletti.İletilenler bire bin katılarak yapaıldı tabi.
İkinci kriz ise U19 takımına dağıtılan maç primlerinde patlak verdi. Şahinkaya, takımın başındaki isim olmasına rağmen bu ödemelerden haberdar edilmedi. Kendi yönetim alanıyla ilgili böylesine temel bir bilginin dışında tutulması, bir koordinatöre açıkça güven duyulmadığının göstergesidir. Durumu sorguladığında ise "sert tepki verdiği" öne sürülerek haksız duruma düşürüldü.Ancak en stratejik kırılma, Şahinkaya’nın “Double Pass” isimli danışmanlık firmasıyla yürütülen iş birliğinin sonlandırılmasını istemesiyle geldi. Kendi kurumsal altyapı modelini oluşturmak isteyen bir kulübün, dışarıdan hizmet almasına gerek olmadığını savundu. Ne yazık ki bu öneri, kulüp yönetimi tarafından “muhalefet” gibi algılandı.
Tüm bu olayların ardından Güngör Şahinkaya, yönetim içinde yalnız bırakıldı. Tavsiyeleri dikkate alınmadı, otoritesi sorgulandı, itibarı gölgelenmeye çalışıldı. Bu koşullarda göreve devam etmek mümkün değildi. Ve nihayetinde, onurlu bir şekilde çekilmek zorunda kaldı. Güngör Şahinkaya sadece bir futbol adamı değil; bu kulübün hafızasıdır. Onu kenara itmek, bir hatayı düzeltmek değil; bir değeri yok saymaktır. Trabzonspor bugün kendi içinden yetiştirdiği bir isme sahip çıkmayarak yalnızca bir yöneticisini değil, altyapı ruhunu da kaybetmiştir.
Sayın Ertuğrul Doğan’a da sormak gerekir: Kendi ailenizden biri olan, karakterini, kulübe olan bağlılığını çok iyi bildiğiniz bir ismi neden yalnızlaştırdınız? Neden arkasında durmak yerine sessiz kaldınız? Düşündüren bir başka olay ise teknik adamlarla Haziran ayında bitecek olan sözleşme öncesinde Şahinkaya'nın görevden ayrılması oldu. Şahinkaya yetersiz olanları bir kenara bırakmayı düşünürken kendisine el çektirilmesi bir başka skandal oldu.Artık yönetimin özellikle Trabzon kanadı kendini gözden geçirmeli. Çünkü değerlerine sahip çıkamayan hiçbir yapı, kalıcı başarıyı inşa edemez.
Bu yaşananlar, sadece Güngör Şahinkaya’nın hikâyesi değildir. Bu, bir camianın kendi özüne ne kadar uzaklaştığının da göstergesidir. Bu kulüp, kendi değerlerine bu kadar kolay sırt dönerse, yarın kim sahip çıkacak bu formaya?