Ortahisar’da Başkan Ahmet Kaya’nın göreve gelişinin üzerinden bir yılı aşkın bir zaman geçti. Bu zaman içerisinde şehirde çok şey konuşuldu, çok şey de değişti. Kimi hizmetler takdir gördü, kimi eksikler de not edildi. Ama bize göre asıl dikkat edilmesi gereken, belediye binasının içinden yükselen sesler.
Öncelikle şunu teslim edelim..
Başkan Kaya, sosyal belediyecilikte kararlı adımlar attı.
Kent Lokantaları, Köy Sohbetleri, üretici destekleri, kültür ve sanat etkinlikleri gibi birçok iş, “laf değil icraat” şeklinde sahaya yansıdı.
Bu adımlar halkta karşılık buldu mu?
Evet, buldu.
En azından “bir şey yapılmıyor” diyenlerin sesi kısıldı.
Sokaktaki vatandaş, “Başkan çalışıyor ama biraz daha hızlanması gerek” diyor.
Bu da gayet makul bir talep.
Ama bizce esas konu bu değil.
Kulağımıza gelenlere göre, Ortahisar Belediyesi içinde işler her zaman bu kadar uyumlu yürümüyor. Özellikle üst kadrolar arasındaki iletişim kazaları, yetki çekişmeleri, hatta bazı durumlarda inisiyatif boşlukları dikkati çekiyor.Ve bu durum doğrudan sahaya yansıyor. Bir işin neden geç kaldığı sorulduğunda, çoğu zaman cevabı sahada değil, içerideki karmaşada aramak gerekiyor.
Basın tarafında da durum çok farklı değil.
Belediyenin medyayla kurduğu ilişki, çoğu zaman tutarsızlık gösteriyor. Kim konuşuyor, kim temsil ediyor, hangi açıklama kimin onayıyla yapılıyor…Bunlar netleşmeyince, dışarıya dağınık bir görüntü veriliyor.Oysa bizce Ortahisar gibi büyük bir ilçede, basınla ilişki tek elden, stratejik ve düzenli bir biçimde yönetilmeli.Başkan Kaya’nın halkla ilişkilerde samimi olduğu biliniyor.Vatandaşı gezmesi, sorun dinlemesi, özellikle sahada görülmesi takdir topluyor.
Ama bu sıcaklık, belediyenin iç yapısında da hissedilmeli.
Ekip içi uyum, yönetim kademelerindeki açıklık, belediyenin kurumsal reflekslerini güçlendirir. Çünkü en sağlam gemi bile, içindeki dümen karışıklığıyla yönünü kaybedebilir.
Bizce başkanın en büyük avantajı; eleştiriden kaçmıyor oluşu. Söyleneni duyuyor, gerektiğinde yön değiştiriyor, hatayı da kabul edebiliyor. Şimdi bu özelliğini içerideki yönetim düzenine de taşıması gerekiyor.Kim neyi yapacak, neyi yapmayacak; kim hangi işten sorumlu, kim hangi dili kullanacak? Bu sınırların netleştirilmesi, hem başkanın yükünü azaltır hem de belediyeye istikrar getirir.
Özetle söylemek gerekirse, herşeye rağmen Ortahisar’da işler genel olarak iyi gidiyor. Başkan Kaya’nın çizdiği yön doğru. Ama yön doğru olsa da, direksiyona sıkı bir kavrayış şart. Ve bu da ancak içerideki düzenle sağlanır. Çünkü bizce bu dönem, yalnızca yapılan işlerle değil; o işlerin hangi iklimde yapıldığıyla da hatırlayacağız. Başkan, neşteri vurur doğru adım atarsa, işini ehlini teslim eder ve içerideki dağınıklığı toparlarsa, dışarıdaki alkışlar daha gür gelecek.
Bizce doğru zaman şimdi.