Trabzon'da 1 Mayıs'ta ses yükseldi! "Taşerona son, vergide adalet!”

Trabzon'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, TÜRK-İŞ ve KESK öncülüğünde düzenlenen etkinliklerle kutlandı. İşçiler, kamu çalışanları ve sendika temsilcileri, adil çalışma koşulları ve sosyal adalet talebiyle meydanlara çıktı.

Etkinlik, saat 12.00’de Tedaş önünde başlayan yürüyüşle başladı; katılımcılar Atatürk Alanı Meydan Parkı ve Eski Belediye Binası önünde toplandı. Mitingde işsizlik, güvencesizlik, hayat pahalılığı, taşeron sistem, vergide adaletsizlik ve düşük ücretler gibi temel sorunlar gündeme taşındı.

TÜRK-İŞ: “Adaletli Vergi, İnsanca Yaşam!”

TÜRK-İŞ Trabzon İl Başkanı Gökhan Gedikli, yaptığı konuşmada işçilerin vergi yükü altında ezildiğini vurgulayarak şu mesajları verdi:

“İşçilerin maaşı daha ellerine geçmeden eriyor. Vergi sistemi adil değil. 2002’de vergi dilimi 17 asgari ücrete denk geliyordu, şimdi bu oran 5,5 kata düştü. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı. Servet vergisi zenginlerden alınmalı; işçiler rahat bırakılmalı.”

“Taşeron Sistemi Son Bulsun, Asgari Ücret Yükselsin”

Gedikli, taşeron işçilerin kadroya alınmasında yaşanan eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğini dile getirerek, asgari ücretin geçim ücreti olmaktan uzak olduğuna dikkat çekti. Kamuda tüm taşeron işçilerin kadroya alınması ve eşit haklara sahip olması gerektiğini söyledi.

“Sağlık ve Eğitimde Erişilebilirlik Krizi”

Karadeniz’de artan kanser vakalarına işaret eden Gedikli, Trabzon’da hâlâ bir onkoloji hastanesinin bulunmamasını eleştirdi. Eğitimde fırsat eşitsizliğine de değinerek, çocuk işçiliğin sona erdirilmesi ve kayıt dışı istihdamın önlenmesi çağrısında bulundu.

KESK: “Çalışan Biziz, Ama Hakkını Alamayan da Biziz”

Trabzon Meydanı’nda konuşan KESK Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci ise ekonomik krize, yoksulluğa ve sosyal adaletsizliğe sert tepki gösterdi.

“Bir maaş talep ediyoruz, dert oluyor. Yoksulluk sınırı bizden fazla kazanıyor! Ranttan geçinenlerle değil, alın teriyle yaşayanlarla birlikteyiz.”

İkinci, özel okullar ve yurt dışı eğitim imkânları ile cemaat yurtlarındaki skandallar arasındaki uçuruma dikkat çekerek, eğitimde eşitliğin sağlanması gerektiğini ifade etti.

“Bu ülke sahipsiz değil. Toprakların gerçek sahibi halktır. Kurtuluş da çare de bizdedir. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”