Başkan Koç, istifa ve kongre çağrıları sonrası sessizliğini bozuyor

Süper Lig'de alınan kötü sonuçlar ve şampiyonluk yarışından uzaklaşılması sonrası istifaya davet edilen Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, eleştirilere yanıt vermek için kamera karşısında...Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunuyor.Sarı lacivertli kulübün Süper Lig'de üst üste aldığı kötü sonuçlar ve şampiyonluk yarışından kopması nedeniyle gelen istifa çağrıları sonrası, Başkan Ali Koç eleştirilere yanıt vermek için kamera karşısına geçti.Bazı kongre üyeleri, olağanüstü kongre yapılması için imza kampanyasına başlarken, camia Başkan Ali Koç'un açıklamalarına kilitlendi.

Ali Koç'un açıklamalarını, anbean takip ediyoruz.

"İKİ TANE VAAT VERDİM"

"Divan Kurulu'ndaki konuşmamda aynı noktadayım. Beşiktaş mağlubiyeti kabul edilemez, derbi performansı kabul edilemez. Ama bununla beraber Divan'da da söylediğim gibi, iki tane konuda vaatte bulunmuştum. Biz göreve geldiğimizde UEFA'nın yayınladığı raporun kapağındaki kulüp Fenerbahçe'ydi. Batmaya en yakın kulüp olarak bizden bahsediyorlardı. FFP vardı. O dönem geldiğimizde sattığımız kadar satın alabiliyorduk. Manevra alanımız kısıtlıydı. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla, Fenerbahçe hem kurumsal yapı olarak hem işleyiş olarak bambaşka noktadayız. İki tane vaat verdim, mali bağımsızlık ve sportif başarı."

"İKİ VAADİMİZDEN BİRİ BİRKAÇ GÜN İÇİNDE..."

"Ne demek mali bağımsızlık, kimse sormuyor. Sportif başarının içinde Aziz Yıldırım'ın da başlattığı "dünyanın en başarılı spor kulübü" anlayışını, vizyonunu devam ettirdik. Bunun için Aziz Başkan'a da taraftar olarak teşekkür etmek istiyorum. Biz de hatırı sayılır, onun üzerine koyduğumuzu düşünüyorum. Ama esas açlık, futbolda başarıydı. Ve iki vaadimizden birini şu an birkaç gün içinde yerine getirebilecek konuma geldiğimiz için Allah'a şükrediyorum."

"BAŞARI İSTEĞİ NORMAL, FAKAT..."

"Futbolda şampiyonluk olmadığız zaman doğal olarak ve haklı olarak camia tatmin olmuyor. Futbolda kronikleşmiş sıkıntının büyük tepkilere, eleştirilere, yeri geldiği zaman nefrete kadar gitmesini de üzülerek ama anlayışla karşılamamız gerek. Taraftarın öfkesi çok, beklentisi çok. Diğer camialar 13, 15, 38 yıl şampiyon olamadılar. Benzerini biz yaşıyoruz. Bu tepkileri anlıyorum. Başarı isteği normal. Fakat geldiğimiz nokta itibarıyla taraftarımızdan bahsetmek istiyorum. Hepimiz taraftarız. Ben de bir taraftarlık anlayışından geliyorum. Allah başkanlığı nasip etti. Formayı giyip terletmeyi tercih ederdim. Ama taraftar olgusu bambaşka bir olgudur. Bu duygular insanlık doğasına ilişkidir. Tek taraflı, kayıtsız şartsız, fedakarlık. Bu yoğun duygu hali, ister istemez irrasyonelliği getirir. Bugün, böyle bir durumdan geçiyoruz."

"BU JENERASYON VEFA KONUSUNDA ESNEK"

"Benim taraftarlığım ve bizim jenerasyonun taraftarlığı, bugünden biraz farklı. Biz, pazara kadar değil mezara kadar kültüründen gelen insanlarız. Aziz Başkan'ın yuhalandığı maçlardan bir tanesinde, gittim yanında durdum. Hiçbir şekilde, adaylığım zamanında taraftara bir çağrı yapmadım. Şimdi karım kızacak ama Leyla ile Kerim dışında kayıtsız, şartsız bir sevgi yok. Ama bu jenerasyon çok farklı. Gençler çok sabırsız. Z kuşağı. Vefa konusunda esnekler. Çabuk pozisyon değiştiriyorlar. Saatlerce ofiste çalışmak istemiyorlar. Futbola da yansıyor. Ben tribünde olsaydım, camiam böyle bir sürecin içinden geçiyor olsaydı, yönetime elimden gelen desteği vermeye çalışırdım. Bugünün taraftarını da anlamak durumundayız."

"TARAFTAR AVANTAJIMIZ DEZAVANTAJA DÖNDÜ"

"Benim takdir edip tasvip edemediğim reaksiyon, futbolculara olan. Çubukluyu sahada taşıyanlar, sizin istediğiniz futbolu da oynamasalar, maçı çevirene kadar arkasında dur. Çeviremedi mi, tatmin olmadın mı, ondan sonra ne diyorsan de. Maç içinde bize bağırınca da etkileniyor çocuklar. Bu Fenerbahçe tribününde olan bir şey değildi. Bugün geldiğimiz noktada en büyük rekabet avantajımız, bir nebze kaybedilmiş hatta dezavantaja, rakiplerin ekmeğine yağ sürme konumuna gelmiştir."

"PENALTI ATACAK OYUNCUMUZU YUHALADILAR"

"Bu sorunu el birliği ile çözmediğimiz takdirde, kendi kendimizin altını oyuyoruz. Daha çok mücadeleyi kendimizi yıpratmaya veriyoruz. Bu kültür haline gelmeye başladı. Yuhalıyorsun, takım öne geçiyor alkışlıyorsun. Geçen sene penaltı atacak oyuncumuzu yuhaladılar. Golü atınca da herkes alkışladı. Birazcık aynaya bakıp bu durumu nasıl giderebiliriz, topyekün üzerinde durmamız lazım. Taraftarın tepkisine üzülüyorum. Taraftar hancıdır, yönetimler yolcudur. Biz daha geçen haziran ayında çetin, sert, yeri geldi mi yakışıksız ithamları olan tertemiz bir kongre yaptık. Ve sonuç, bu seneye geldik."

"TARAFTARA KIZGINLIĞIM YOK"

"Biz göreve gelmeden önce ne diyorlardı, Aziz Yıldırım'ı koruyanlara? Azizbahçeli. Ben seçildikten sonra başkanıma laf söyletmedim. Şimdi ne diyorlar, yönetime sahip çıkanlara? Paralı köpekler. Eleştirmek, tenkit etmek demokratik hak. Peki, aynı şekilde kulübünü yönetenleri sahiplenmek de hak. Sosyal medyada kulübün arkasında duranlara, tribünde tepki vermeyenler farklı muameleler yapılıyor. Ne kızın kalıyor, ne çocuğun kalıyor. Tribünde de çok büyük tepkiler oluyor. Dolayısıyla biz bu sarmaldan çıkmalıyız. Biz olalım, olmayalım. Fenerbahçe bu sarmaldan çıkmalı. Topyekün bu konuyu adreslemezsek, yarın başka bir başarısızlıkta yine meydana gelecek. Taraftara hiçbir kızgınlığım yok."

"BANA GÖRE İKİ, ARKADAŞLARIMIZA GÖRE ÜÇ ŞAMPİYONLUĞUMUZ ÇALINDI"

"Bana göre iki, bazı arkadaşlarımıza göre üç şampiyonluğumuz çalındı bizim. Ersun Yanal dönemi, 7 maçta 21 puanın 18'ini kaybettik. Gidin o maçlara bakın. Bu seneye gelirsek, dünyada halen gelmiş geçmiş ilk 5 hocadan biri olarak gösterilen bir adamı getirdik. Bugün onu yerden yere vuranlar, eleştirenler, o gün biz hocamızı getirdiğimiz zaman karşı geldiler mi? Alkışladırlar. Takdir ettiler. Dolayısıyla oradan çıkalım. Kadromuza bakalım. Bugüne kadar tarihin en değerli kadrosunu kurduk. Hatta bir nebze ayağımızı yorgana göre değil, bir nebze pas geçtik. Tarihin en bütçeli kadrosunu kurduk. Gelmez denen insanları getirdik. Hocamız teşekkür etti."

"BÜTÜN BUNLAR KENDİLİĞİNDEN Mİ OLDU?"

"Bütün bunları yaparken kulübümüz ekonomik açıdan dara düşmemesi için çok büyük çaba sarf edildi. Altı sene de, bu sene de. Fedakarlıklar yapıldı. Bugün kulübün geldiği durum ortada. Kendiliğinden mi oldu? Akıntıya kapılıp rüzgarla kendiliğinden mi oldu? Hiçbir beklentisi olmayan insanların, büyük fedakarlık ve çabasıyla bu noktaya geldik. Bir şampiyonluk olsa bunların hiçbirisini konuşmuyorduk, ben de bunları söylemek zorunda kalmazdım."

"İSTİFA ETMEYİ DOĞRU BULMUYORUM"

"Helal iş yaptık. Türkiye'de bahisle mücadele eden tek bir takım var, Fenerbahçe. Bahis olduğu zaman şike var. Sosyolojik konulara girmiyorum bile. Bahis, karaborsa, belli örgütlere sponsorluklar... Leke sürecek hiçbir şey yapmadık. Niye hiç bu işlerde olmadık? Dolayısıyla, biz bunlarla muhattap olmayı bırakın, çaycı alırken bile adamın sosyal medyasına bakıyoruz. Biz bu kulübün onurunu korumak için, bütün sıkıntılı dar manevralı finansal sorunlara rağmen ağır mücadeleler verdik. Yeri geldi yalnız başımıza verdik. Bu sene özeline bakarsak, geçen sene yüzde 60'a 40 seçim sonucundan sonra, ben istifa etmeyi doğru bulmuyorum.

"BU DA KADERDE VARMIŞ DERİZ"

"İmza kampanyası var, demokratik haktır. Eğer toplanırsa seçime gidilir. Bu kadar olaydan sonra bizi onur kırıcı veya bir şekilde camiamız yollamak istiyorsa, bu da kaderde varmış diyeceğiz, ne yapacağız? Camiamız bizi bu şekilde yollamak istiyorsa boynumuz kıldan ince. Fenerbahçe'ye yakışmayan bir yöntem olarak görüyoruz. Fenerbahçe'nin menfaatleri için, bizim devamlılığımızın inat, ego meselesi olmadığını, sorumluluk ve inanç meselesi olduğunu inşallah anlatabiliriz."

"ŞAMPİYONLUK İLK GELDİĞİ AN..."

"Çocukların mutlu olması, Fenerbahçe Başkanı olarak önceliğim. Ne yazık ki, futbol tarafında bunu sağlayamadık. Ama insanların ifade ettiği gibi dramatik bir fark olduğunu sanmıyorum. Bu çabuk telafi edilebilir bir şey. Şampiyonluğun ilk geldiği an, Fenerbahçe arka arkaya yapacak. Yapı diye tanımladığımız unsurla ilgili biraz daha 3 Temmuz ruhuyla savaşmayı tercih ederdim. Ama bir şekilde bu güç, camianın dışarıdan çok içeriye yönelmesini sağlıyor."

"MOURINHO'NUN DEVAM ETMESİ DAHA DOĞRU"

"Fenerbahçe'deki en büyük problem istikrar. Başkanlık seviyesinde istikrarı sağlamış olmamıza rağmen, sportif açıdan yakalayamadık. Ben, hoca konusunda istikrarın önemli olduğunu düşünüyorum. Burası anlaması zor bir ülke. Mourinho da insan, hata yapabilir. Mourinho ile ilk konuştuğumda ikinci sene şampiyonluğu konuşmamıza gerek yok, inşallah ilk sene de olur diye yola çıktık. Onun için iki senelik yaptık anlaşmayı. Anlaşmanın şartları ortada. Başka hoca isimleri telaffuz ediliyor. Başkan olarak anlatıyorum am yeterince ikna edemiyorum. Fenerbahçe menfaatleri çerçevesinde, hocanın devam etmesinin doğru olduğunu düşünüyorum."

"MOURINHO'YU BİRKAÇ KEZ İKAZ ETTİM"

"Birkaç konuda Mourinho'yu ikaz ettim, benimle aynı görüşte değildi. Sonra ikazlarım gerçekleşince özür diledi, bir daha böyle olmayacak dedim. Her türlü geri bildirime açık. Jesus öyle değildi. İkisi de büyük hoca. Jesus döneminde üçlü konusu pahalıya mal oldu. Ben özellikle istemediğimi söyleyerek transfer ettim. Orada beni üzen konu, saatlerce konuştuk. Ondan sonra olması beni üzdü."

"MOURINHO FENERBAHÇE'Yİ ŞAMPİYON YAPACAK"

"FETÖ'nün Türkiye'ye hakim olduğu dönemde, bambaşka bir konjonktürden geçtik 10 sene. Sadece futbolda değil, her şeyde. Dolayısıyla o dönem şu çok başarılı diyebileceğimiz bir dönem değil. Hangi teknik direktör üç sene üst üste şampiyon olacaktı? Daum. Nasıl engellendiğini hatırlıyorsunuz? Kupa senin, şampiyonluk benim dönemi. Haluk Ulusoy'un federasyon başkanlığı. Fenerbahçe muhattap oldu bunlarla hep. Mourinho, Mourinho'dur. Bunu tartışamayız. İnanıyorum ki, Mourinho Fenerbahçe'yi şampiyon yapacak."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.