Mesele çiçek değil duruş meselesidir!

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu'nun Dünya Kadınlar Günü'nde yaptığı inceliği internet sitemiz üzerinden okuyucularımıza duyurmuştuk. Meclis toplantısında Zorluoğlu'nun jestinin önemine değindikten sonra biri gazeteci, diğeri siyasetçi iki kadının çiçeği hak etmediği düşüncesini habere dönüştürdük. İçlerinden birinin misafir olduğu Meclis'te Başkan Zoluoğlu'na arkadan hakaret ettiğini (İki partili arkadaşı duydu) diğerinin ise çalıştığı yayın kuruluşunda karalama kampanyasında yer alan kişilerden biri olduğunu belirttik. Arkadaş sosyal medyada paylaşım yaparak gazeteci olduğunu savunurken, internet sitemiz yazarını üstü kapalı karalamaya çalıştığını gördük. Yazarımızın yazılardaki belgelerini görmezden gelerek iftira atıldığını tekrarlıyoruz. Ve sizin gözleriniz neden hiç bir doğruyu görmüyor diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.

Maalesef bizler haber yapmak için sokaktaki mazgallardaki pası aramayan varsa hatalı bir işlem onu kaleme alan gazetecileriz. Örneğin, yazarımız belediye başkanının 3 şifreli kapısı var yalanını yazmamıştır. Sosyal medyada paylaşım yapan arkadaşa bunu canlı canlı göstermiştir. Kısacası kendini gazeteci gören, karşısındaki 30 yıllık gazeteciyi yalancı durumuna sokma çabası içine giren arkadaşa soruyoruz; "Her yıl belediyenin 10 Ocak çalışan gazeteciler gününde tüm basın mensuplarına verdiği hediyeleri kimin talimatı ile almadınız? Neden orada duruş sergilemediniz? Ama yazarımız sizlerle çalıştığı dönemde herşeye rağmen o hediyeyi alma cesaretini göstermiştir. Hatta Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu döneminde de aynı cesareti taşımıştır. Siz neden bu cesareti gösteremediniz? Mesele çiçek meslesi değil, duruş meselesir. Bunu anlayamadınız. Ya da anladınız, çıkış yolu ararken yalana sarıldınız. Yazarımız kimseye takla atmaz, doğru habercilik ilkesiyle hep hareket etmiştir. Ne gözümüzü bir hırs bürüdü ne de nezaketten uzaklaştık.Sadece kamuoyuna yaşanan doğruları aktardık. Kimin kime ne verdiği bizi ilgilendirmez.

Başkan Zorluoğlu'nun yanlış yapmadığını doğru yaptığı görüşünde birleşiyoruz ama iki yüzlülüğü kabul etmediğimizi anlatmaya çalışıyoruz, anlayana tabi...Birde konuyu anlamadan paylaşımın altına yorum yapanlar bir yana, olaydan kendini soyutlayan siyasetçi bizleri çok güldürdü. Kendisine iki yüzlü siyaset normal geliyor. Onun için bu arkadaşa, Allah yolunu açık etsin, diyoruz. Son sözümüz; insanlar siyaseti ve mesleğini ilkeli yapmalı, diline sahip olmalı. İnsan onuruna yakışır hareket etmek, herkesin boynunun borcudur.