Kasımpaşa maçı sayın Newton için çok önemli bir maçtı.Çünkü maçtan önce kendisine bu maçın son şans olduğunu artık arkasında duramayacaklarını muhtemelen yönetim açık bir dille söylemiştir. Bu bilgi ile maça çıkan Newton, Fenerbahçe maçının aynı kadrosu ile sahaya çıktı ve sonuç yine hüsran oldu.
Bu malzeme ile bu yemek çıkıyor ise sayın Newton aynı malzemeden ne yemeği bekledi, gerçekten kendisine sormak isterdim.. Alanya kupa finalinde ilk defa seyrettiğim Newton için ilk yorumum maç esnasında uyuyor, bizim işimiz bu hoca ile zor,10.haftayı zor görür idi. Ne yazık ki, hoca konusunda haklı çıktım.Gönül isterdi ki, biz haksız çıkalım sayın Newton başarılı olsun ama olmadı. Maç sonrasında performansı nedeni ile cezalandırılması gereken oyuncular olduğunu belirten sayın Newton'a sormak lazım; performansından memnun olmadığın oyuncuyu sahaya neden sürdün.Yani neresinden bakarsanız bakın Eddie Newtona teknik direktörlük görevi verildiği günden itibaren kendisinde bu işle alakalı hiçbir özellik göremedik. Boşa zaman kaybı oldu bizim için.
TRABZONSPOR ,Kasımpaşa maçında her ne kadar taktiksel olarak deplasman taktiği olan topun arkasına geçerek üç 8 numara fikri ile sabırla bekleyerek kaptığı toplarla ani atak geliştirerek Kasımpaşa'yı avlamak istemiş ise de bekleneni gerçekleştiremedi.
Kendi sahasında yanlış olan bu taktik, oyuncuların kendi becerileri ile bir anda avantaja döndü. Bunda Nwakaeme’nin ve Serkan’ın ilk yarı performansı tek başına Trabzonspor’u oyunda tuttu. Son haftalarda performansı düşük olan ancak Kasımpaşa maçında önemli kurtarışlar yapan Uğurcan’ın oyunu yanlış yerde kurmaya çalışması ve arkası dönük Kamil’in topu kaybetmesi sonucu Kasımpaşa ikinci golü buldu. Bu gol Kasımpaşa’yı tekrar maça ortak etti. İkinci yarıya çıkıldığında bu maçı kazanmak isteyenin Trabzonspor değil, Kasımpaşa'nın olduğu çok net belliydi. Trabzonspor skor avantajını korumak istemenin telaşı ile taktik anlamında sahaya hiçbir şey koyamadı. Eddie Newton ise her zamanki gibi müdahale etmeyince, maç bireysel yetenekli oyuncularının performansına kaldı. Orta saha tamamen Kasımpaşa’nın kontrolüne geçti. Taktiksel olarak önde olmanın verdiği avantaj ile alanları daraltmamız ve bloklar arasında mesafe bırakmamamız gerekirken, Kasımpaşa bulduğu geniş alanlarda idman havasında maç yaptı. Zaten işin sonunda da değil 3 puan, kendi sahamızdan puansız ayrılmak zorunda kaldık. Aslında yazacak o kadar çok şey var ki, inanın her hafta yazmaktan bıktık. Bu seneki transferlerin kötü olması, iyi oyuncuların performansının düşmesi Sayın Ağaoğlu ve yönetimine yazar. Şimdi bu durumda takımı toparlayabilecek ve ayrıca eldeki oyuncuların özelliklerine göre taktiksel beceri ile ilk yarının sonuna kadar en az zararla bitirmemizi sağlayacak iyi ve disiplinli bir hocaya ihtiyaç var.
Teknik Direktörler veya çalışanlar yarın başka takımlarda çalışabilir veya görev alabilirler. Ancak biz aşık olduğumuz renklerin taraftarı olarak yaşayıp, öleceğiz asıl olan daima TRABZONSPOR’dur. Bu düşünce ile her koşulda takımımızı desteklemeye devam edeceğiz. Elbet bir gün Şampiyonluk şarkılarını biz de söyleyeceğiz.
Onur bey haftalar önce söylediğiniz newton bu gidişle 10. Haftayı göremez teziniz yine her zaman ki gibi yaptığınız nokta tespitler gibi doğru çıktı üzülerek tebrik ediyorum bizde sizin gibi haklı çıkmanızı istemezdik aylar önce yazınızda dediğiniz alman ekolunden bir hoca tespiti bence hala geçerli çünkü bu takımın bence bir taktiğe bir düzene ve oyun planına ihtiyacı var tamer tuna sesleri epey yükseldi yalnız şahsi fikrim tamer tuna başka küçük takımlarda başrılı olmuş olabilir ama burası trabzon herhangi bir takım diil ve artık deneme yanılma işi trabzonsporu batağa sürükler fikrimce iyi bir ekolün anteenörü alınmalı ve 3 yıllık bir plan program yapılanma için ona teslim edilmeli...sizin gibi bizimde temennimiz ilk yarı sonuna kadar az hasar almak ama bu takımın hasar almaması mümkün diil yani artık şunu da diyebilirim bir lisans alında bu takımın başına siz geçin gerçekten şu düşünceleriniz klüpte ders diye okutulmalı