DÖNENCE

ABD, Türkiye’ye “F-35, Patroit, Serbest Ticaret ve Demir-Çelik-Aliminyum” konularında önce sözlü sonrada yazılı bir teklif sunacakmış. Yani ticari faaliyetlerin 100 milyar dolara çıkartılması yönünde girişimde bulunacakmış. Peki ne anlama geliyor bu teklif? ABD neyi amaçlamakta? Hangi hedef adına bu teklifi yapmakta?

Dilimizin döndüğü aklımız erdiğince anlatayım. 
Bunun Türkçesi ülkemize siyasi rüşvet teklifidir. Şöyle başlamak istiyorum konu hakkındaki öngörüme: Paul Auster “Bir defa aldatan kişiyi affedersin, seni yine kullanır. Çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir.”der. ABD bugüne kadar Türkiye’ye verdiği hiçbir sözü tutmadı. Hep aldatan taraf oldu. Aldanan ise bizler olduk. Bu döngünün günümüzle de ilgisi yok. Geçmiş dönemlerde de böyle oldu günümüzde böyle geçmişte de böyle olacak sanırım. Hayat kadını hayat kadınlığı mesleğinin gereğini yapacak yani. 

ABD bu teklifi yaparken bin düşünüp bir söyleyen taraf. Öncelikle sözde samimi ilişkiler kurma adına Fırat’ın Doğusuna yapılacak olası bir operasyonu engelleme veya geciktirme amacında. Tevrat’tan alınan (Arz-ı Mevud; Hz. İbrahim ve onun soyundan gelenlere verileceği va'dedilen topraklar)  görevi yapma adına vadedilmiş toprak sözünü yerine getirme amacındalar. Bir yandan güvenli bölge deyip öbür yandan silah yığma çalışmaları devam ediyor. Okyanus ötesinden gelecek ordu için gerekli lojistik malzeme hazırlanıyor. Vekalet PKK/YPG/PYD veya diğer paravan adıyla SDG’de. 

S-400’leri aktive etme. Hangara çek ve orada çürüsün. Yerine parasını veripde size vermediğimiz F-35’i verelim yanına bonus olarak Patroit olsun diyor. Bizden milyar dolarlık mal alın ancak üç bana bir sana olsun diyor.  Fırat’ın doğusuna operasyon  demek oynanan Ali-Cengiz oyununu gördüm ve arı kovanınıza çomağı sokuyorum demektir.  Suriye’de oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna ilk müdahaleyi Afrin ile yaptık. Bu onların Akdeniz’e inmelerine darbeyi vurdu ancak hayallerinden vazgeçmediler. Bunu Mümbiç’ten çıkmayarak gösterdiler. Suriye’de kurulması planlanan terör koridorunun fiyatı olmaz. Buradaki sorun Milli Güvenlik sorunudur ve gelecek nesillerin egemenlik hakkını ipotek altına alır. Yani Suriye operasyonu hayati önemdedir. Yapmamız gereken net. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, Ekim başı operasyon yapılmalı. ABD’li yetkililere:
F-35’i almıyoruz,
Patriot istemiyoruz,
Siyasi rüşvetinizi elimizin tersiyle itiyoruz, oyununuzu görüyoruz mesajını vererek “Ya olacağız Ya öleceğiz” diyerek Türk Milletine yakışan tavrı sergileyeceğiz. Sebatayist beyaz Türkler’in batarız, yanarız, yok oluruz haykırışlarına bakmadan onlarada gerekli mesajı vermek zorundayız. Bu işin sonrası yok.