S-400 GERİLİMİ VE ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMİ

S-400, Rusya tarafından üretilen, dünyadaki en iyi füze hava savunma sistemlerinden biri olarak belirtilmektedir. Menzilinin 400 kilometre ve aynı anda seksen hedefe kilitlenebilmektedir. 
Türkiye’nin bu sistemi almak istemesinde ki temel etken, kendimize ait bir hava savunma sistemi kurmak istemesinden başka bir şey değil. Bu amaçla 2015 yılında ilk anlaşma Çin ile yapılmış, o dönem ABD ve NATO’dan gelen tepkiler nedeniyle geri adım atılmıştı. Sonrasında devam eden çalışmalarda ABD’den istediğimiz Patroit hava savunma sistemlerini alamayınca Rusya ile işbirliğine gidilmiştir. Ancak ABD bu sistemede karşı çıktı. Bunda temel sebep olarak, NATO sistemleri ile uyumlu olmaması gösterildi. Yani ABD kendisini olumsuz etkileyecek hiç bir sisteme müsaade etmem diyor. 
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino; ‘Türkiye'yi, Rusya'dan S-400 satın almasının, F-35 programına katılımının yeniden değerlendirilmesine neden olacaktır. Gelecekteki diğer potansiyel silah transferini riske sokacağı konusunu açıkça bilgilendirdik. Alması durumunda Amerika Düşmanlarına Yaptırımlarla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında S-400 alımına dahil olan devlet veya özel tüm kurum ve kişilerin potansiyel yaptırımlara maruz kalabileceğini’ ifade ederek açık tavırlarını ortaya koydular. 
Buna karşılık Cumhurbaşkanımız; S-400 alımı konusunda geri adım atılmayacağını defaatle açıkladı. S-400 ile birlikte, Ege Denizinin tamamı, İran’ın batısı, Irak ve Suriye’nin kuzeyi, Akdeniz’in büyük bir bölümünün hava sahasını kontrol altına alabiliyoruz. Bu nedenle hava sisteminin alınması çok önemli.  
Son dönemlerde S-400’ler ile ilgili özellikle dış basında çokça erteleme haberleri gelmeye başladı. Bloomberg’in internet sitesinde yer alan habere göre ABD Türkiye’den S-400’lerin teslimini 2020’ye ertelemesi talebinde bulunmuş. Reuters: ‘Türkiye ABD’nin talebinin Rusya’dan satın alınan S-400 savunma sisteminin teslim alınacağı tarihi ertelemeyi değerlendiriyor.’, Alman medyasında’da buna benzer haberlerin çıktığı söyleniyor. Ülkemizde’de dillendirldi bu durum. Hatta Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu’na da soruldu ve kesinlikle böyle bir durum yok diyemedi. Ustaca soruyu taca attı sadece.
Neden ülkemiz ile ilgili haberleri birinci elden değil de sürekli dış kaynaklardan öğreniyoruz. Bunun sebebini tam olarak anlamlandıramazsam da cevabı hepimizce malum aslında. Sadece söylemeyi yakıştıramıyoruz kendimize.

Burada ki amaç nedir.? Neden erteleme isteniyor.? 
ABD; PYD’ye Patroit sistemi, antitank savar, savaş uçaklarının kullanımı ile ilgili eğitimler veriyor, ancak ülkemizin S-400 alımına karşı çıkıyor. Bir terör örgütünü ülkemize tercih edebiliyor. 2020 yılında yapılacak olan ABD seçimleri ile bir bağlantısı olabilir mi.? Çoğu Yahudilerden oluşan, agresif dış politikaka taraftarı Neo Conların etkisini kırma ve seçimleri kazanma amacı güdülüyor olabilir mi.? ABD’nin tam olarak ne düşündüğünü öğrenemezsek de aslında amaç belli.
Çevremize bu kadar yoğun şekilde yığınak yapan, terör örgütlerine silah dağıtan ABD’nin niyetini anlamak zor olmasa gerek. Test ediliyoruz dostlar. Bizi bizden iyi tanıyorlar. Genlerimize kadar biliyorlar. İçeride harekete geçirebilecekleri, satın aldıkları kitleler var. Soros’un, Cizvit’in ve Alman Vakıflarının beslediği, dışı bizden içi ihanet dolu paralı askerleri çok fazla. 
Sayın Cumhurbaşkanımız şayet, Rahip Brunson olayında olduğu gibi, S-400 olayında da geri adım atarsa, kendi seçmeni nezdinde ve dünya nezdinde inandırıcılığını kaybeder. Bu durumun 2023’e yansıması çok farklı olur. Artık güvenilen değil sorgulanan lider haline gelir. Hatta İstanbul seçimlerinin bile net bir farkla kaybedilmesine neden olur. Rahip olayı Sarı Öküz’dü. Bakalım diğer öküzü de teslim edecek miyiz.?
Henry Kissenger’in 2012 yılında yaptığı açıklamayı unutmayalım. Kissenger ‘Üçüncü dünya savaşı yolda ve bunun başlangıç noktası İran olacak. Orduya stratejik önemlerinden dolayı yedi Orta Doğu ülkesinin kontrolü bizde olmalı’ diyor. Bugün bunu adım adım gerçekleştiriyorlar. Irak’ın işgali, Suriye’nin durumu, Yemen’de olanlar, BAE’nin duruşu, Suudi Arabistan’ın teslimiyeti, Sudan darbesi ve en önemlisi Mısır’da Mursi’nin devrilmesini bu mihvalde okuyabiliriz. 
S-400 alımı neye mal olursa olsun asla ertelenmemeli. ABD’nini temel amacı belli. İsrail’in güvenliği için PYD’yi devletleştirmek. Bu süre zarfında bunu başaracak zamanı elde etmiş olacak. 2020’de ABD’de, belirsiz bir hükümet değil, seçimlerini kazanmış, hiç bir kutsalı olmayan, bütün dünyayı kaosa sürükleyen bir yönetimi olacak.

Anahtar Kelimeler:
IsrailPydABDPatroit
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Cemalettin Bayraktar 5 yıl önce

ABD ve AB S-400 almamızı istemiyorsa, kesinlikle doğru yoldayız. Bedavada verseler PATRİOT yerine S-400 ü almalıyız.