TRABZON’DA KİMSE AKP’NİN TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE YILLARDIR SÜRDÜRDÜĞÜ GİZLİ PAZARLIKLARIN ÜZERİNİ ÖRTEMEZ

CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, AKP Ortahisar Belediye Meclis üyesi Faruk Kanca’ya AKP-PKK, AKP-FETÖ ilişkileri üzerinden sorular yöneltti. Batmaz, “Bu şehrin kaderini terör örgütleriyle pazarlık yapmış bir iktidarın temsilcilerine de, onların yerel taşeronlarına da teslim etmeyeceğiz” mesajını verdi.
AKP’nin iktidarını korumak uğruna kirli siyasi pazarlıklarını sürdürdüğüne dikkat çeken CHP Ortahisar İlçe Başkanı Batmaz, “Trabzon kamuoyu günlerdir Faruk Kanca üzerinden yürütülen bir gündem saptırma operasyonuyla oyalanmaya çalışılıyor. Ancak biz biliyoruz ki mesele Kanca’dan ibaret değildir. Mesele, AKP’nin Türkiye’de yıllardır sürdürdüğü kirli ilişki ağlarının Trabzon’daki yansımalarıdır.
Faruk Kanca bugün yaptığı açıklamalarla AKP iktidarının yereldeki taşeron siyasetini yürütmektedir. Görevi bellidir: Gerçek gündemi gizlemek, iktidarın kirli geçmişini aklamak ve kamuoyunu manipüle etmek. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar hakikat değişmez: AKP bu ülkede defalarca PKK ile masaya oturmuş, gizli pazarlıklar yapmış ve milli birliği pazarlık konusu haline getirmiş bir siyasi iktidardır.
Bu iddia değil, belgeli gerçektir:
- 2009 – Habur Süreci: PKK’lı teröristler AKP iktidarının girişimiyle Türkiye’ye “kahraman gibi” törenlerle sokuldu, hukuk devleti ayaklar altına alındı.
- 2011 – Oslo Görüşmeleri: Devlet yetkililerinin PKK yöneticileriyle yaptığı gizli pazarlık kayıtları tüm Türkiye’ye sızdı. AKP yıllarca inkâr ettiği görüşmeleri itiraf etmek zorunda kaldı.
- 2013 – Çözüm Süreci ve İmralı Tutanakları: PKK ile resmi masalar kuruldu, terör örgütünün sözcüleri devlet protokolü gibi ağırlanarak ülkenin birliği pazarlık konusu haline getirildi.
- 2015 – Dolmabahçe Mutabakatı: AKP hükümeti ile HDP heyeti yan yana ortak mutabakat metni açıkladı.
- 2023 – Seçim pazarlıkları: İktidar, Cumhur İttifakı’nın devamı için Öcalan’a mesaj taşımaya kadar varan temaslarını yok sayamadı.
Bu somut örnekler, AKP’nin terörle mücadele değil, terörle pazarlık siyaseti yürüttüğünün açık kanıtıdır.
FARUK KANCA'YA SORULAR:
Faruk Kanca madem bugün Trabzon’da millilik, devlet hassasiyeti ve ahlak dersi vermeye kalkıyor, o halde yanıtlasın:
1. Oslo ve Dolmabahçe mutabakatlarına yıllarca sessiz kalırken hangi siyasi beklentilerin içindeydiniz?
2. AKP’nin PKK ile yürüttüğü çözüm sürecinde neden tek bir kez bile itiraz etmediniz?
3. Habur rezaleti sırasında “devlet politikası” diyerek susmayı tercih etmenizin sebebi neydi?
4. Bugün milliyetçilik maskesi takmanız sizin ve siyasi ilişkilerinizin çıkar hesaplarının bir parçası mı?
5. AKP’nin PKK ile yürüttüğü geçmiş pazarlıklara dair bildikleriniz varsa kamuoyu ile paylaşacak mısınız?
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Trabzon’da netiz: Bu şehrin kaderini terör örgütleriyle pazarlık yapmış bir iktidarın temsilcilerine de, onların yerel taşeronlarına da teslim etmeyeceğiz. Trabzon’u kirli ilişkilerden, gizli anlaşmaların karanlığından ve siyasi manipülasyonlardan mutlaka arındıracağız” açıklamalarında bulundu. 
“BU ÜLKEDE DİN EN ÇOK AKP DÖNEMİNDE İSTİSMAR EDİLMİŞTİR”
Batmaz, açıklamalarını şöyle sürdürdü: 
“AKP Ortahisar Belediye Meclis üyesi Faruk Kanca’nın son açıklamaları, ne yazık ki siyaset zemininden uzaklaşmış, dinî kavramların istismar edildiği bir söyleme dönüşmüştür. Faruk Kanca, siyasi eleştirilerden kaçmak için dini değerleri kalkan olarak kullanmakta, kendisini eleştiren herkesi iman, vicdan ve ahlak üzerinden hedef göstermeye çalışmaktadır. Bu yapılanın siyasette bir adı vardır: din sömürüsü.
Trabzon halkının inancı üzerinden siyaset üretmek, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek ve dini kimlikleri oy hesabına dönüştürmek, en hafif tabirle ahlaksızlıktır.
AKP yıllardır aynı yöntemi uygulamaktadır: siyaseti kutsallaştır, eleştireni şeytanlaştır, dini kullanarak oy devşir. Ancak artık kimse bu oyunu yutmamaktadır. Gerçekler ortadadır: bu ülkede din en çok AKP döneminde istismar edilmiştir.
Somut örnekler açıkça ortadadır:
    •    “Dindar nesil” diyerek gençler tarikat ve cemaatlerin kucağına itilmiştir.
    •    FETÖ yıllarca “hizmet hareketi” diye pazarlanmış, devlet bu yapıya teslim edilmiştir.
    •    17–25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında ortaya saçılan milyon dolarlar “darbe” kılıfıyla kapatılmış, dini kavramlar kalkan olarak kullanılmıştır.
    •    Ensar Vakfı, Karaman, Aladağ ve tarikat yurtlarında çocuklarımızın canına mal olan rezaletlerin üzeri “dinî yapı” bahanesiyle örtülmüştür.
    •    Kamu kaynakları “hayır faaliyeti” adı altında yandaş vakıflara aktarılmıştır.
Şimdi açıkça sorulması gereken budur: Faruk Kanca gerçekten dindar bir nesil mi istiyor, yoksa siyasi çıkarlarını güçlendirmek için dini mi kullanıyor? Trabzon halkı imanlıdır, vicdan sahibidir. Ancak kimsenin imanını kimse sorgulayamaz. Hele ki AKP’nin yereldeki taşeronları hiç sorgulayamaz.
FARUK KANCA'YA SORULAR:
    1.    FETÖ ile aynı yolda yürüdüğünüz yıllar için neden tek kelime etmiyorsunuz?
    2.    Tarikat ve cemaatlerin devlete sızmasına neden sessiz kaldınız?
    3.    AKP’nin yolsuzluklarına tanıklık ederken “haram haramdır” diyebildiniz mi?
    4.    Bugün din üzerinden konuşmanız, siyasi çıkar hesaplarının parçası değil midir?
    5.    Trabzon halkı sizin dini siyasete alet etmenize izin verecek mi sanıyorsunuz?
Bizim inancımız da, imanımız da bellidir. Din Allah ile kul arasındadır; siyaset millet ile devlet arasındadır. İkisini kirli hesaplar uğruna birbirine karıştıranlar ne bu dünyada ne de öbür dünyada iflah olmaz.
CHP olarak biz, kimsenin inancını sorgulamayız. Ama kimsenin de inancımızı, değerlerimizi ve kutsallarımızı siyasi malzeme haline getirmesine izin vermeyiz”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.