Süper Lig'in lideri Trabzonspor, Karadeniz derbisinde konuk ettiği Rizespor'u 2-1 yenerek galibiyet serisini 4 maça çıkardı. Abdullah Avcı'nın öğrencileri, gelecek hafta oynanacak Beşiktaş karşılaşması öncesinde moral bulurken, hata yapmadı. Bordo-mavili takımın Djaniny ve Nwakaeme'nin golleriyle 3 puana uzandığı müsabakayı Sabah Gazetesi'nin usta yazarları değerlendirdi.
Süper Lig'in 11. haftası Trabzon'da açıldı. Ligin zirvesinde yer alan Trabzonspor, sahasında Rizespor'u konuk etti. Bordo-mavililer 1-0 geriye düşmesine rağmen Djaniny ve Nwakaeme'nin golleriyle 2-1 galip gelmeyi bildi. Bu sonucun ardından 27 puanla liderliğini sürdüren Karadeniz ekibi, gelecek hafta Beşiktaş'a konuk olacak. Trabzonspor-Çaykur Rizespor karşılaşmasını Sabah Gazetesi'nin usta yazarları değerlendirdi.
AHMET ÇAKAR - ŞANS DEĞİL KALİTE
Son iki haftada alınan galibiyetler, tüm Trabzonspor camiasına 'Bu sene acaba o sene mi' dedirtiyor. Geçen hafta, Göztepe'yi İzmir'de kazanmayı hak etmedikleri bir futbolla yendiler. Dün gece ise hak etmediler diyemem ama fazla pozisyon bulmadan hatta belki de Rizespor'un daha fazla pozisyon bulduğu maçı kazanmayı bildiler.
Üstelik mağlup duruma düşmüşlerdi. Haklı bir penaltı ile Rizespor öne geçti, devre biterken de yine haklı bir penaltı ile Trabzon beraberliği yakaladı. Baskı var... Özellikle Abdülkadir ve Hamsik'in oyunu yönlendirmesi var, topa sahip olma var...
Ama hızlı oynayamayan ve fazla pozisyon üretemeyen bir Trabzonspor da var. İlk yarıda bunu çok net gördük. İkinci yarı, 'Reis Nwakaeme' oyuna girdi! Reis diyorum; gerçekten Trabzonspor için çok şey ifade ediyor. İleride topu saklayabilmesi, bu arada arkadaşlarının ileri çıkmasını sağlaması, fırsatçılığı ile Trabzonspor'un lideri! Maçı da o aldı.
Aslında attığı gol hayatının en kolay golü. Kornerde Hugo kafayla vuruyor, top kalecinden önüne düşüyor, o da boş kaleye yuvarlıyor. Ama önemli olan onun zekası ve fırsatçılığı. Çünkü o noktada bulunması şans değil kalite. Tıpkı sezon başında Giresun'a attığı gol gibi. Sonuçta Trabzonspor iyi de oynasa kazanıyor, iyi oynamasa da kazanıyor.
Bu tür galibiyetler kazanma alışkanlığını pekiştiriyor ve şampiyonluk yarışında ciddi puanlar getiriyor. Hakem Halil Umut Meler'i çok beğendim. Fevkalade iyi maç yönetti. İki penaltıda da haklı. İkisinde de kol kapalı ama el dirsekten yukarı kalkmış durumda. Tebrik ediyorum.
İSKENDER GÜNEN - AVCI'NIN HAMLELERİ 3 PUANI GETİRDİ
Her ne kadar iki takım arasında gerek oyuncu kalitesi gerekse oyun anlayışı olarak büyük farklar olsa da her maçın kendi içinde zorlukları barındırdığı bir gerçektir. Yüzde 70 topla oynayan Trabzonspor beklenen üretkenlikten uzaktı.
Önemli olan şampiyonluk yarışında 3 puan almak, bunu gerçekleştirdiler. Fakat topa bu kadar sahipseniz daha üretken olmanız gerekir. Rizespor, beklenildiği gibi oyunu kendi sahasında kabul etti. Orta alanı savunmaya yakın kurdu ve çabuk çıkmayı düşündü.
Nwakaeme ve Bakasetas.. İki oyuncu da bu takım için çok önemli. Çünkü oyun sete döndüğünde sorunlar öne çıkıyor. İlk yarıda iki kenardan da atak girişimleri yetersizdi. Çaykur Rizespor penaltıdan öne geçti. İlk yarının son dakikalarında gelen penaltı golüyle Trabzonspor beraberliği yakaladı.
İkinci yarıda Nwakaeme'nin oyuna girmesiyle Rizespor sahasında daha fazla görünen Trabzonspor, önde bir türlü organize olamadı. Atılan gol duran toptan Vitor Hugo'nun kafasıyla seken topu tamamlayan Nwakaeme ile geldi.
Avcı'nın ikinci yarıya başlarken Berat'ın yerine Nwakaeme'yi tercih etmesi doğru ama orta olanda Siopis'i kenara alıp Bakasetas'ı oyuna sürdükten sonra Rizespor'un ilk yarıya göre bordo-mavili takımın kalesinde daha fazla geldiği anlar var. Bunların birinde maç 1-1 iken kaleci Uğurcan'ın mutlak bir gol pozisyonunu önledi. Alınan 3 puan liderlik için kayıpsız geçen bir hafta ama galibiyet alırken bile eksikleri görmek gelecek haftalar için büyük önem taşır.
BÜLENT TİMURLENK - İŞ BAŞA DÜŞÜNCE
Teknik adamlar maç günü maçı kafalarında oynayıp gelirler stadyuma… Bazen evdeki hesap çarşıya uymaz. Dün derbide Abdullah Avcı elbette Gervinho'nun sakatlanacağını, Beşiktaş deplasmanında Edgar'ın cezalı olacağını ve son sıradaki rakibi karşısında 1-0 geriye düşeceğini hesaplamamıştı. Onun hesabı haftaya İstanbul'daki 6 puan değerindeki maça Nwakaeme ve Bakasetas'ı riske etmeden eldekilerle kazanmaktı.
Göztepe deplasmanında olduğu gibi dün de ilk 45'te liderin istatistikleri rakibin gerisindeydi. Yüzde 70 topa sahip olmuşlar, 4 hücum yapabilmişler ama Rize 7 hücum, iki isabetli şutla tehdit olmayı başarmıştı. Avcı devre biterken penaltı golüne işte bu yüzden ekstra sevindi kenarda.
İkinci yarıda iş başa düştü. Önce Nwakaeme'yi oyuna aldı ve 4-1-4-1'e döndü. Oyun o dakikaya kadar Abdülkadir'in sırtındaydı ve o yükü almalıydı Avcı... Siopis kenara Bakasetas oyuna ile bunu da çözdü. Serkan'ın sağ açık bitirdiği oyunda Rize'nin öne geçebileceği pozisyonlarda iki net kurtarış yapan Uğurcan bir kez daha maçın kader adamı olmayı başardı.
İki maçtır bıçak sırtı kazanan Trabzon, geçen sezon 8 maçta 1 kez kazanan takımdan bugün Avrupa'nın 5 namağlup takımından biri haline geldiyse elbette bunun altında Abdullah Avcı imzası var. Avcı da kendisini Avcı yapan futboldan başka bir oyunu arıyordu, buldu da...
Şimdi bugüne 7 puan farkla lider uyanan takımın hocası olarak çayını demleyip ayaklarını uzatabilir, ekranında elbette Beşiktaş ve F.Bahçe'nin maçları olacak.
YUNUS EMRE SEL - KAZANMAK RİSK GEREKTİRİR
Trabzonspor 'kötü oynadığınızda, şampiyonluğa yaklaşıyorsunuz' kotasını doldurduğu bir maç oynadı. Trabzonspor sakatlıkların tesiri ile ideal 11'iyle başlayamadığı maçta yediği penaltı golüyle 1-0 geri düştükten sonra rakip kalede lig lideri bir takımın kurması gereken baskıdan uzak bir görüntü çizdi.
Futbol anlamında ligin en oturmamış takımlarından birisi diyebileceğimiz Çaykur Rizespor savunmasını Dorukhan üzerinden gelişen iki kanat hücum haricinde çok fazla zorlayamadı. Lig ilerlerken ve Trabzonspor lider olarak daha fazla hedef takım haline gelirken alternatif oyun anlayışları üzerine de gelişim göstermeli dedirtti bu karşılaşmanın ilk yarısı.
Kazanılan köşe vuruşu sonrası gelen penaltı Trabzonspor oyun heyecanını yükseltse de topa daha fazla sahip olma illüzyonu Trabzonspor'u bir kez daha kısırlığa itti. İkinci yarı oyuncu tercihi ve taktiksel diziliş anlamında Abdullah Avcı, kazanma arzusuyla çok fazla risk aldı. Abdullah Avcı'nın bu hamlesi aslında onun da alternatif arayışlar üzerine dinamik bir şekilde kafa yorduğunun göstergesiydi.
Trabzonspor'un ikinci golünün yine bir başka duran top neticesinde gelmesi, sakatlıklar, Djaniny'nin formsuzluğu, akan oyunda bir türlü arzulanan verime ulaşılamaması dikkat çeken diğer hususlardı. Ama skorun, oyunun, muhteşem tribünlerin ötesinde sahada gerçek bir star performansı vardı.
Abdülkadir Ömür, dibi gördüğü sezonda kelimenin tam anlamıyla zirveyi zorlayan bir performans daha ortaya koydu. Trabzonspor maç fazlasıyla puan farkını 7'ye çıkarken Gervinho gibi çok ihtiyaç duyulabilecek bir ismi kaybetti. 90 dakika bittikten sonra konuşulacak olan şey puan durumudur ve bu puan durumunun oluşmasında, camiayı, taraftarları ve adeta sıfırdan kurulan bu kadroyu birleştirme başarısı gösteren Abdullah Avcı'nın, başarısıdır.
REHA KAPSAL - KÖTÜNÜN İYİSİ!
Lider Trabzon ile sonuncu Çaykur Rizespor maçının hikayesine bakacak olursak; maçtan önce ağır favori bordo-mavililerdi. Tabii ki maçlar teoride değil pratikte kazanılıyor. İlk devre Trabzonspor'un çıkan ilk 11'indeki savunmanın iki kenar bekinin de orijinleri orta sahanın merkezi.
Oyun içinde Trondsen biraz daha stoper gibi içeri doğru girdiğinde Dorukhan da hücumda çizgiye çıkarak 3-2-5 dizilişiyle hücumda farklı bir oyunla üstünlük sağlamak istedi bordo-mavililer. Ancak burada da oyun temposunun ağır olması, topu alan oyuncunun devamlı yana ve geriye oynaması, öndeki hatlar arasındaki hareketsizliğin en bariz göstergesiydi.
Bir de buna ne kanatlardan ne de merkezden etkili ve baskılı bir oyun anlayışının olmaması da eklenince, ilk yarı yüzde 70 topa sahip olmasına rağmen Fırtına pozisyon üretemedi. Zaten ülkemizdeki çok topa sahip olduğumuzda "Biz iyi oynadık" düşüncesi var. Ama bunu gol pozisyonlarındaki zenginliğe ve tabelaya yansıtamıyorsan, burada bir hata var demektir.
İkinci yarının başında Berat-Nwakaeme değişikliğinden sonra Avcı dizilişi değiştirip 4-4-2'ye döndü. Burada sağ koridorda Dorukhan ve Abdülkadir Ömür, solda da Trondsen ve Nwakaeme'nin ikili oyunlarıyla, Djaniny ve Cornelius'a daha fazla top getirme düşüncesi vardı. Ancak buradaki ikili eşleşmeler doğru olmayınca, yine gol pozisyonuna girmekte ve üretkenlikteki sıkıntılar devam etti.
Avcı, Siopis'i çıkartıp Bakesetas'ı oyuna alarak, orta sahayı tamamen boşalttı. Bu değişiklikle; oyunla çözemediği rakibini, futbolcusunun bireysel performansıyla çözmeye çalışan bir oyun şeklini tercih etti. Ve 65-70 arasında Rizespor; bu iki parçalı savunma ve hücum, orta sahanın boşaldığı, gövdesi olmayan bir oyun tarzını sayesinde iki tane net gol pozisyonu yakaladı ancak bunları değerlendiremedi.
Trabzonspor, duran topla da olsa golü bulup kötü oynadığı bir 90 dakikada 3 puan almasını bildi. Beşiktaş derbisi öncesi moral ve motivasyon için bu galibiyet elbette önemliydi. Ama Beşiktaş maçı mutlaka farklı bir atmosfer ve farklı bir oyunda olacaktır. Fakat ileriki haftalar için özellikle topu Trabzon'a bırakan oyun anlayışlarında, bu maçı örnek alarak çıkartılacak daha çok dersler olmalı. Bu maç Trabzonspor için kötünün iyisi olarak kayıtlara geçti.