Vizyonsuzlukla eleştirdi

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan’ın “İhracatçıların amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek!” açıklamalarına cevap verdi. Sevinç, “Bu zatın vizyonsuzluğu ve basına verdiği sansasyonel demeçlerle beslenmeyi alışkanlık hâline getirdiği zaten biliniyordu.” dedi.

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan’ın “İhracatçıların amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek!” açıklamalarına cevap verdi. Sevinç, “Bu zatın vizyonsuzluğu ve basına verdiği sansasyonel demeçlerle beslenmeyi alışkanlık hâline getirdiği zaten biliniyordu.” dedi. Sevinç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Edip Sevinç’in, fındıkta verimin artırılması ve zararlılarla mücadele edilmesi konusundaki işbirliği çağrısına Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan tarafından verilen cevapta; konunun amacından saptırılarak ‘ihracatçıların amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek’ basitliğine indirgendiğini üzülerek görmekteyiz. Bu zatın vizyonsuzluğu ve basına verdiği sansasyonel demeçler ile beslenmeyi alışkanlık haline getirdiği zaten biliniyordu ama, böyle faydalı bir konuda bu şekilde bir çarpıtma yapabileceği açıkçası bizim için de sürpriz oldu. Fındıkta verimin artırılması ve zararlılarla mücadele gibi üretici lehine bir öneri nasıl “bağcı dövmek” ile bağdaştırılabilir gerçekten hayret edilecek bir durum. Fındıkta tüm paydaşların; verimin artırılması, kalitenin yükseltilmesi, uluslararası rekabetçiliğimizin güçlendirilmesi, ihracatımızın devamlı artan bir trend izlemesi için çaba göstermeleri gerekirken bir Ziraat Odası Başkanı’nın vizyon ve misyonsuzluk örneği düşüncelere sahip olduğunu görmek açıkçası üzüntü verici olmuştur. Tek tesellimiz Giresun Ziraat Odası Başkanı tarafından basına verilen son demecin kendi şahsi düşüncesi olduğuna ve Ziraat Odaları Genel Merkezi’nin bu zat-ı muhterem ile aynı görüşte olmayacağına, olamayacağına olan inancımızdır.”