Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin, toplumda sık görülmesine rağmen çoğu zaman hafife alınan kasık ve karın duvarı fıtıkları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Fıtık, Basit Bir Şişlik Değil
Fıtığın, karın duvarındaki zayıf bir noktadan iç organların dışarı doğru çıkmasıyla oluştuğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin; ağır kaldırma, kronik öksürük, kabızlık, gebelik, obezite ve daha önce geçirilmiş ameliyatların fıtık gelişimini kolaylaştıran başlıca nedenler olduğunu söyledi.
Fıtıkların başlangıçta basit bir şişlik gibi algılanabildiğini vurgulayan Uluşahin, “Zamanla büyüyen fıtıklar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi.
Kasık Fıtıkları Erkeklerde Daha Yaygın
Karın duvarı fıtıklarının genel olarak ventral herni olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Uluşahin, en sık karşılaşılan türün kasık fıtıkları olduğunu belirtti.
Kasık fıtıklarının özellikle erkeklerde daha yaygın olduğuna dikkat çeken Uluşahin, “Yaşam boyu görülme riski yüzde 25’e kadar çıkabilmektedir. Ayakta durmakla, öksürmekle ya da ıkınmakla belirginleşen şişlik, ilerleyen süreçte ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olabilir” diye konuştu.
Göbek ve Ameliyat Yeri Fıtıklarına Dikkat
Göbek fıtıklarının özellikle gebelik sonrası kadınlarda ve fazla kilolu bireylerde daha sık görüldüğünü belirten Dr. Uluşahin, ameliyat yeri (insizyonel) fıtıklarının ise daha önce karın ameliyatı geçiren hastalarda ortaya çıktığını söyledi.
Bu tür fıtıkların büyüdükçe günlük yaşamı ciddi şekilde kısıtladığını söyleyen Uluşahin, “Özellikle büyük ve kompleks insizyonel fıtıkların tedavisi, deneyimli merkezlerde tedavi edilmelidir” dedi.
Parastomal Fıtıklar Yaşam Kalitesini Düşürüyor
Bağırsak torbası (ostomi) bulunan hastalarda görülen parastomal fıtıkların özel bir hasta grubunu oluşturduğunu ifade eden Dr. Uluşahin, bu fıtıkların yalnızca estetik bir sorun olmadığını vurguladı: “Torba kullanımında zorluk, cilt problemleri ve enfeksiyon riski gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor” dedi.
“Fıtıklar Kendiliğinden Geçmez”
Fıtıkların zamanla büyüme eğiliminde olduğuna dikkat çeken Dr. Uluşahin, tedavi edilmeyen vakalarda organ sıkışması, bağırsak tıkanması ve hayati risk taşıyan boğulmuş fıtık gelişebileceğini söyledi.
“Bu nedenle fıtık belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır” uyarısında bulundu.
Modern Cerrahi Yöntemlerle Güvenli Tedavi
Günümüzde fıtık ameliyatlarının açık ve laparoskopik (kapalı) yöntemlerle başarıyla uygulandığını belirten Dr. Uluşahin, cerrahi yöntemin hastaya özel olarak planlandığını ifade etti.
“Laparoskopik cerrahi; daha az ağrı, hızlı iyileşme ve kısa sürede günlük yaşama dönüş gibi önemli avantajlar sunmaktadır. Ancak bazı büyük ve kompleks fıtıklarda açık cerrahi hâlen güvenli bir seçenektir” dedi.
Ameliyat Sonrası Konforlu Süreç
Modern cerrahi teknikler sayesinde ameliyat sonrası sürecin daha konforlu geçtiğini belirten Dr. Uluşahin, birçok hastanın aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilebildiğini söyledi.
“Erken hareket ve doğru takip, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Hastalarımızı işe dönüş ve günlük aktiviteler konusunda ayrıntılı şekilde bilgilendiriyoruz” dedi.
Doğru Zamanlama Hayat Kurtarır
Fıtık şikâyetleri hafifken doktora başvurmanın önemine değinen Dr. Uluşahin, ani ağrı, şişliğin sertleşmesi, yerine itilememesi, bulantı ve kusma gibi belirtilerin acil müdahale gerektirdiğini belirtti.
“Planlı yapılan fıtık ameliyatları hem daha güvenli hem de çok daha konforludur” dedi.
“Fıtıkla Yaşamak, Ameliyattan Daha Risklidir”
Ameliyat korkusunun tedaviyi geciktirdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin sözlerini şöyle tamamladı:
“Günümüzde fıtık ameliyatları son derece güvenlidir. Buna karşın fıtıkla uzun süre yaşamak ciddi riskler barındırır. Doğru bilgi, doğru zaman ve doğru tedavi hayat kurtarır.”





