ÖĞRETMEK KALBE DOKUNMAKTIR

Öğretmek, kalbe dokunmanın en özel hâlidir. Bir toplumun yarınını şekillendiren nesiller, öğretmenlerin özverisi, inancı ve sevgisiyle büyür ve gelişir. Bu yüzden değişimin, umudun ve ilerlemenin ilk adımı her zaman öğretmenle başlar.
Gençlerin milli ve manevi değerlerle donanmasına, kültürümüzü öğrenmesine, gelenek ve göreneklerimize bağlı nesiller yetiştirilmesine öncülük eder.
Öğretmenlik sadece sınıfın içinde değil, hayatın her anında devam eden bir yolculuktur. Öğrencinin kalbine dokunan, davranışıyla, duruşuyla ve yaşamıyla örnek olan öğretmen; yetiştirdiği her bireyde geleceğe ışık olur.
Bu yolculukta;
Öğretmen, öğrencisinin kalbine ulaşan bir rehberdir. Geçmişten geleceğe köprü kurarak yeni nesillere aydınlık geleceğin yolunu gösterir. Duruşu, üslubu ve kendine gösterdiği özenle çevresine ilham olur.
Kendi mesleğine ve meslektaşlarına duyduğu saygıyı her davranışıyla yaşatır. Öğrencisinin gözünde güvenilir, sorumlu ve değerli bir rol modeldir.
Çünkü öğretmenin her adımı, bir çocuğun dünyasında iz bırakır. Bir gönüle dokunuşu, bir neslin kaderini değiştirebilir. Ülkesine ve milletine faydalı nesiller olarak yetişmesini sağlar. 
Bir gün öğrencinin biri öğretmenine sorar:
— “Öğretmenim, siz bunca şeyi nasıl biliyorsunuz?”
Öğretmen gülümser:
— “Eee, ben de sizin gibi öğrenciydim. Çok soru sordum.”
Çocuk düşünür ve der ki:
— “O zaman ben de çok soru sorayım ki sizin kadar bilgili olayım!”
Öğretmen yine gülümser:
— “Elbette…ama önce sorduğun soruları dinlemeyi öğren ki cevapları kaçırmayasın!”
Çocuk başını sallayıp şöyle der:
— “Tamam öğretmenim… ama bu da bir soru mu şimdi?”
Öğretmen ise gülümseyerek cevap verir:
— “Bak işte, öğrenmenin yolu yine soruyla başladı!”
Buradan şunu açıkça söylemek gerekir ki; bir öğretmen odasına hapsolmamalı. Öğretmenin odası olmaz. Öğretmenin odası öğrencinin kalbidir, bazen okul bahçesidir, bazen sınıfın bir köşesi. Ama asla öğretmenler odası değildir. Bugün öğretmenlerimizin birçoğu odasına hapsolmuş, öğrenciyle ve çevresiyle irtibatını kopartmıştır.
Oysa gençliğin yetişmesi için kendini feda edebilendir öğretmen. Gençlerin sorgulamasına, hayal kurmasına, geleceğe dair beklentilerine ışık tutandır.
Sonuç olarak geleceği ilmek ilmek ören tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor; emekleri, sabırları ve sonsuz sevgileri için gönülden teşekkür ediyorum.