Trabzonspor teknik direktörü Fatih Tekke'nin 1461 Trabzon'da forma giyen oğlu Muhammet Berkay Tekke açıklamalarda bulundu.
Trabzonspor teknik direktörü Fatih Tekke'nin 1461 Trabzon'da forma giyen oğlu Muhammet Berkay Tekke, KCT 1461 Trabzon FK'da forma giyen oğlu Muhammet Berkay Tekke, kulübün medya merkezine açıklamalarda bulundu.
Tekke, babasının çalışılması zor bir teknik direktör olduğunu ifade ederek şöyle konuştu;
Çocukluğum Trabzon'da geçti. Trabzon'da doğdum. 7 yaşıma kadar Trabzon'daydım. Daha sonrasında bir Rusya'ya gidip geldik babamın işi yüzünden. Sonra hep beraber İstanbul'a taşındık. Futbola orada başladım.
Aslında biraz geç başladım diyebilirim. Babam çok istemiyordu değil de o bazı zorluklar çektiği için kendi çocuğunun da o zorlukları çekmemesini istiyordu. Öyle başladık ki biraz haklıymış ama zorluk çekmeden de gelişilmiyor. İstanbul'da başladım futbola amatörde. Sonra Trabzonspor'a denenmeye geldim.
U17'de başladım futbola. Biraz geç başladım. Öyle başladı bir süreç. Şu anda buradayım. Buraya transfer bir anda oldu diyebilirim. Kulüp başkanımız da sağ olsun. Spor direktörümüz Onur abi, hocamız hepsi çok yardımcı oldu bana. Trabzon'a gidiyoruz dediler. Bir anda yola çıktım arabayla. Yaklaşık 12 saatte gece saat 5 gibi Trabzon'a geldim.
Sabah 11'de de idmana çıktım. Hatta idmanda o yorgunlukla az daha bayılıyordum.
Kampta sıkı çalışıyoruz. Hazırlık maçlarımız oluyor. Performansımızı hocanın da görmesi açısından sürekli maçlar yapıyoruz kendi aramızda. antrenmanlara da fiziksel, taktiksel sürekli çalışmalar yapıyoruz. Güzel bir ortam var Erzurum'da. Hava da çok güzel.
Ben kendimi şu an burada görüyorum. Buranın futbolcusuyum. Elimden gelenin en iyisini yapmak için buradayım ve en iyisini de yapacağım.
Şu an anı yaşamanın daha iyi olduğunu düşünüyorum ben. Bugünün kıymetini bilmenin ve her gün kendini geliştirmek için çalışmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum.
İdüm Ronaldo Brezilyalı. Onun gibisi daha geldiğini düşünmüyorum. Şu ana kadar da bence gelmiş geçmiş en iyi futbolcu Ronaldo olduğunu düşünüyorum.
Bana göre dünyada ve Türkiye'de en iyi forvet. Geçmiş daha o zaman cevabım net. Fatih Tekke Yurt dışında da İdolüm Ronaldo.
Fatih Tekke'nin oğlu olmak nasıl bir duygu?
Ben babama Fatih Tekke gibi gözüyle bakmıyorum sonuçta. Ben baba gözüyle bakıyorum ama tabii, babanın Fatih Tekke olması gurur verici bir şey. Bize bu gururu yaşattığı için ona da çok teşekkür ederim. Her zaman yanımızda oldu ve sürekli de bana yardım ediyor.
Sürekli saha içinde, saha dışında hatta İstanbulspor'da da beraber çalışmıştık. Çalışması aşırı zor bir hoca. Mükemmele yakını isteyen bir hoca ve sende bir potansiyel gördüyse onu sonuna kadar zorlaman için, seni de zorlayan ve asla disiplini elden bırakmaman için sana yön veren bir hoca.
Saha dışında ilişkimiz arkadaş gibi saygı çerçevesi içinde. Hatta sürekli babam da ismimle seslenmez bana. Padim der bana. Padişahım der. Sürekli beraber istişare yapıp maç izleriz. Maç üstünden yorum yaparız. Ararım konuşurum. O idman sonrası böyle böyleydi. Böyle yapsam daha mı iyi olurdu? Sürekli yani birbirimize soru cevap şeklinde aynı bu şekil konuşuruz babamla sürekli. Çok da destek olur bana. Allah razı olsun ondan da.
Ben İstanbulspor'a gittim. Transfer olmuştum o zaman ama bir hafta sonra da babam geldi. Babam geldiğini de ben bilmiyordum. Babam da böyle bir şey tam olmadan söylemez. Arkadaşlarım söyledi bana babamın geldiğini. Ben o sırada “eyvah yandım” dedim. Tabii sonra saha içinde baba oğul ilişkisi kesinlikle yok. Oyuncu hoca ilişkisi var. Aşırı disiplinli. Sahada sana 2 saat boyunca full fokus, disiplinini %100'ünü vereceksin ama saha dışında serbest, istediğin yapabilirsin.
Hatta sürekli zorluyordu beni. Tartışmalar da oluyordu. Sürekli kızıyordu bana. İdmandan kovduğu zamanlar da oluyordu beni de
Gole aç olmanı istiyor. İstek istiyor. Arzulu, cesur oyuncu, disiplinli ve özgüvenli, denemekten çekinmeyen, sürekli deneyen, kaptırdı mı bir daha? Kaptırdı mı bir daha? Gol mü kaçtı? Bir daha. Sürekli ve oyunu izleyen değil, oyunu okuyan. Sürekli oyunda ne oluyor, ne bitiyor, bunu görmek ister. Hatta şöyle bir tabiri vardır.Topun birinci haliyle ilgilenme. Topun ikinci, 3üncü haliyle ilgilenme. Yani buradan nereye gider? Buradan buraya gelirse ne olur? Bunu istiyor babam sürekli.
Ben de uygulamaya çalışıyorum elimden geldiğince. Babamın bütün gollerini zaten ezbere bbiliyorum. Herhalde bin kere izlemişimdir onları. Babamı kendimle karşılaştırmam
Kendimi kendimle karşılaştırdım. Babam farklı bir futbolcu, oyuncu, farklı bir karakter. Ama şöyle diyebilirim tabii stilimiz, bazı özelliklerimiz işte vuruş, kafa vuruşu veya şeyler bazı stilimiz benziyor olabilir.