Spor yazarları Konyaspor-Trabzonspor maçını değerlendirdi

Süper Lig'in 6. haftasında Trabzonspor deplasmanda karşılaştığı İttifak Holding Konyaspor'la 2-2 berabere kaldı. Spor yazarları da bu mücadeleyi çarpıcı sözlerle değerlendirdi. 

YUNUS EMRE SEL - BÜYÜK TAKIM

Trabzonspor için sürpriz olan tek şey golü erken bulmak değil, kırmızı kartı erken görmek oldu. Vitor Hugo'nun erken kırmızı kartı şampiyonluk hedefiyle yola çıkan Trabzonspor'u eksik bıraktı. Bununla beraber Trabzonspor'da eksilen pek çok şey göze çarptı 10 kişi kaldıktan sonra. Bu dakikalarda Konyaspor yazdı, yönetti, sahneye koydu, alkışladı. Trabzonspor bir bütün olarak seyretti olanı biteni.

İlk yarıda yenilen kırmızı kart sonrası sadece Berat'ı stopere çeken değişiklik için devre arasını bekleyen Abdullah Avcı'nın burada yaptığı Djaniny hamlesi, ilk anda Konyaspor'a güven verse de ardından Bakasetas'ın şutları ve Djaniny'nin topu ileride tutma başarısıyla oyunda denge sağlandı. Ardından Trabzonspor, hayalini kursa bulamayacağı, dünya tarihinde eşine az rastlanır bir gol ve o golün yarattığı şokla oyuna ortak oldu. Bu dakikadan sonra Trabzonspor, oyunun artan temposuna ayak uydurarak peşi sıra pozisyonlar üretmeye başladı.

Direkten dönen toplar, kaçan net pozisyonlar derken, Gervinho'nun kaçırdığı yüzde 99'luk gol, oyunun en önemli kırılma anıydı. Bu dakikalarda eksik olmasına psikolojik üstünlüğü eline alan Trabzonspor, ilk yarısında gösteremediği büyük takım refleksini ikinci yarıda fazlasıyla gösterdi. Ancak Konyaspor'un da direnç göstermesi ile sezonun en zevkli oyunu ortaya konurken, kalecilerin devreye girdiği bir maç ortaya çıktı.

Uğurcan'a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Avrupa Şampiyonası'nda Milli Takım kalesini koruyan bir kaleciden çok bir düşman karakolunun bekçisi muamelesine maruz kalmıştı. Ayrıca sezon başında yine son derece anlamsız eleştirilerle yüzleşmişti. Buna rağmen meseleyi saha dışına hiç taşımadan müthiş bir olgunlukla ayakta kalmaya ve görevini yapmaya devam etti. Tıpkı dün yaptığı gibi.

REHA KAPSAL - ÖNEMLİYDİ!

Trabzonspor'un oyun başlangıcı çok iyiydi, rakibine baskı yaptı, bundan gol de üretti. Oyun başındaki bu hızını Vitor Hugo'nun kırmızı kart görmesiyle eksik kalınca farklı bir oyun anlayışına döndü. Ön alanda oyuna başlayan, karttan sonra da geriye yaslanıp derinlemesine bir savunma anlayışıyla oynamaya başladı, gayet doğal olarak. Bundan sonraki hikayeyi Abdullah Avcı'nın oyuncu değişiklikleri hamleleriyle kademeli olarak gelişti.

Hem kendi mevkiisinde oynayan hem de Konyaspor'un orta sahaya kadar alan boşaltıp, topla Trabzonspor yarı sahasında baskı yapmasıyla da bordo-mavililerin rakibin bıraktığı açık alana hücum etmesi eldeki hücum kadrosuyla çok zordu. Bunun da nedeni ilk 11'de çıkan kadroda açık alana hücum edebilecek hızlı oyuncu profilinde oyuncu olmayışıydı.

Trabzonspor genelde topa sahip olduğunda, rakip alanda oynadığında hücum kalitesini ve farklılığını öne koyan bir takım. Kaleden uzaklaştığınız zaman farklı oyun oynamanız gerekir. Burada topsuz alana koşucu oyuncularla dripling beceresi olan oyuncu tercihleri olması gerekirdi. İlk yarıda Berat'ı stoper yapmak yerine hemen oyuna müdahale ile Hüseyin'i stopere çekip, bununla beraber Abdülkadir Ömür ve Cornelius'u oyundan çıkararak Nwakaeme'nin santrfor olduğu, sol çizgide özellikle maçın ilk yarısında orayı Skubic ile çok iyi kullanan Konyaspor'a karşı o bölgeyi kapatmak, İsmail gibi savunma zaafiyeti olan oyuncuya ikili yardımlar götürmek gerekliydi.

Nwakaeme'yi santrfor yapıp, sağ çizgiye Bakasetas, orta sahaya da Siopis-Hamsik değişikliği ikinci yarının ilerleyen dakikalarında Gervinho-Bakasetas değişikliğiyle hem savunma yerleşiminin merkezinin daha doğru olduğu gibi orta sahada daha dirençli görüntüsü olacaktı. Burada da kazanılan toplarla hem Nwakaeme'nin orta sahaya gelip, Gervinho ve kanatlardan Djaniny ile rakibin boş bıraktığı alanlardan hücum etme şansı da ortaya çıkardı.

Bir de bordo-mavililer, 3 gün önce bir maç oynadı, 3 gün sonra bir maç daha oynayacak. Bunu da düşünerek bazı maçlar, bazı oyuncuları ve oyun planlarını çağırır. Bu da böyle bir maç oldu. Bordo-mavililerin uzun süre eksik oynadıkları bir deplasman maçında moral motivasyonları ve yakaladıkları olumlu havanın devamı açısından yenilmemesi 'önemliydi.' Uğurcan, orta koyduğu başarılı performansla alınan bir puanın başmimarıydı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner105