Yazarlar Beşiktaş - Trabzonspor  maçını değerlendirdi

Süper Lig'in 23. haftasında oynanan Beşiktaş - Trabzonspor maçı muhteşem bir oyuna ev sahipliği yaptı. Maçın hemen başında bulduğu golle mücadelede öne geçen Trabzonspor, maç içinde gei düşse de son dakikalarda 1 puanı kurtarmasını bildi. İşte spor yazarlarının Beşiktaş - Trabzonspor maçı için yorumları...

NECMİ PEREKLİ - KALİTE DE PUAN DA BERABERE

Bu liglerin her zaman futbol adına en güzel ve kaliteli oyunu Beşiktaş - Trabzonspor  arasında oynanan maçlarda ön plana çıkmıştır. Dünkü maçta da gerçekten futbol adına çok güzel şeylere şahit olduk. Bu meyanda her iki takımı da oynayan ve oynatanları kutlamak isterim. Maçın ilk yarısında Beşiktaş'ı gergin, panik havasında ve şuursuz buldum. Buna mukabil Trabzonspor ise ilk yarıda enerjik ve sakin, ayrıca ne yaptığını bilen bir oyun sergiledi.

"NEREDEYSE YOKLARI OYNADI"

İlk yarı bu sebepten Trabzonspor galibiyeti ile sonuçlandı. Fakat ikinci yarıya çıkıldığında ortada bambaşka bir Trabzonspor ve Beşiktaş gözüktü. Yani gömlekler adeta değişti. Özellikle orta sahada havlu atmış gibi bir Trabzonspor vardı.
Sosa, Ndiaye ve Guilherme nerede ise yokları oynadı. Bir hafta içinde bu üç adamın bu denli düşüş göstermesi hayrettir. Beşiktaş ikinci yarıda sahanın üstünlüğünü ele geçirdi. Bu arada gelişen Beşiktaş akınlarında Trabzonspor kalecisi Uğurcan'ın gittikçe devleştiğine şahit olduk.

"GÖĞÜS FARKI İLE İLERİDE GÖZÜKMEKTE"

İlerleyen dakikalarda da galip duruma geçmiş olmasına rağmen Beşiktaş'ın kaçırdığı fırsatlar ise doğrusu kendi taraftarına saç-baş yoldurdu. Sonra da son dakikalara yaklaştığımızda attığı golden başka sahada gözükmeyen Sörloth'un algoritmik bir hesapla girdiği gol pozisyonunu iyi fark eden Ekuban, yerinde ve zamanında pasını verdi. Sörloth'un birden bire tekrar sahneye çıkarak Trabzonspor'u ipten alan beraberlik golünü kaydettiğine şahit olduk. Bu beraberliğe rağmen Trabzonspor'u bu yılın planlarından geri çevirecek bir eylem olmaktan uzaktır. Her durumda bundan sonraki maçlarını da dikkatle oynadığı taktirde şampiyonluk yolunda diğer takımlardan en azından şu an göğüs farkı ile ileride gözükmektedir.

SİNAN VARDAR - BU FUTBOLA BU SONUÇ OLMADI

Süper Lig kalitesinin üzerinde bir mücadele oldu. Beşiktaşiçin var olma maçıydı.
Siyah-beyazlılar 90 dakika boyunca müthiş bir baskı kurarken maçın hakkı bu değildi. Alkışlarım takım olarak Beşiktaş'a... Sergen Hoca ve oyuncuları alınlarından öpüyorum. Özellikle Gökhan Gönül, Atiba, Elneny İnsan üstü bir gayret ortaya koydu. Burak Yılmaz gol atmadı ama sezonun belki en iyi performansını sergiledi.

"UĞURCAN BORDO-MAVİLİ KULÜBE BÜYÜK PARALAR KAZANDIRACAK"

Ahmet Nur Çebi ve ekibinin Sergen Yalçın'ı göreve getirerek çok doğru bir karar verdikleri dün yine tescillendi. Trabzonspor'da Uğurcan dün sahanın en iyisiydi. Karius kiralık bugün var, yarın yok ama Uğurcan belli ki büyük ihtimalle de Avrupa'nın önde kulüplerinden birine gidip Bordo-Mavili kulübe büyük paralar kazandıracak. Trabzonspor futbol araştırmacıları Uğurcan, Doğan Erdoğan gibi yetenekleri çocuk yaşta öz kaynak düzenine transfer ederken  Beşiktaş'ın kiralık futbolculara sarılması iki takım arasındaki en büyük farktı. Tebriklerim; Trabzonspor'un futbolcu tarama ekibine...

"UĞURCAN VE SÖRLOTH OLMASAYDI..."

 Beşiktaş 2-1 öndeyken, Boyd, Diaby, Atiba ve Burak Yılmaz'ın kaçırdıkları var ki, akıl sır erecek gibi değil. Beşiktaş ilk dakikadan itibaren oyunun hakimiydi. Trabzonspor ise kontratakla golü bulduktan sonra inanılmaz yaslandı.
Bu şartlarda dayanması mümkün değildi, dayanamadı da. Bu şartlarda alınan beraberliğe Trabzonsporlu oyuncuların sevinmeleri normal. Çünkü Uğurcan ve Sörloth Beşiktaş takımında olsaydı, dün gece belki de 100 yıl unutulmayacak bir skorla mağlup olabilirlerdi.

TURGAY DEMİR - FARK YARATANLAR FARKI ÖNLEDİ

Buradan başlayalım; harika bir maç oldu. Fırat Aydınus beni şaşırtacak kadar iyi bir yönetim (Trabzonspor'un ilk golü öncesi olan faulü atlaması hariç) harika bir maç yönetti, mücadeleye, hızlı oyuna izin verdi ve ortaya muhteşem bir maç çıktı. Muhteşem maçın 75 dakikası  Beşiktaş'la Trabzonspor kalecisi Uğurcan arasında geçti diyebiliriz. Bir de araya Sörloth girdi... Yüzde 70 topla oynama oranına sahip Beşiktaş, maçın neredeyse tamamını rakip sahada oynadı, yakalanan 8-9 gol pozisyonu var... Beşiktaş forvetleri bunca pozisyondan yalnızca ikisini gol yapabildiler, buna karşılık Trabzonspor iki pozisyon buldu ve iki gol attı. Kaleci farkı mı dersiniz, golcü farkı mı, karar sizin. Bence ikisi de!

"SÖRLOTH'UN GOLÜ İÇİN DE BÖYLE BİR YORUM YAPILABİLİR"

Dünkü maçı izlerken tarihteki iki maç aklıma geldi.  Beşiktaş 100. yılında şampiyon olurken kötü oynadığı maçın uzatma anlarında Pancu harika bir vuruşla beraberliği getirmiş ve sezon sonunda o gol için "Şampiyonluğu getiren gol" denmişti. Mayıs'ta Sörloth'un uzatma anlarında attığı gol için de böyle bir yorum yapılabilir. FEDA döneminde Olcay Şahan'ın Trabzon karşısında maçın son anlarında kaçırdığı gol sonrası Beşiktaş taraftarı takımını ayakta alkışlamış, o maçın ardından Beşiktaş küllerinden doğmuştu. Umarım Beşiktaş dünkü güzel futbolun ardından yeniden ayağa kalkar. Fırat Aydınus harika bir yönetim gösterdi. Maçtan önce ona güvendiğimi belirtmiştim. Ona da kocaman bir alkış.

 Beşiktaş'ın bu iyi oyununda Sergen hocanın 4-1-4-1'den vazgeçmesinin de payı büyüktü. Orta sahaya hakim olan Kartal önde de sağlam bir baskı kurmayı başardı. Böyle olunca Boateng de kenarda kalmadı, kaleye yakın oynadı ve golünü de attı. İki kere iki dört!

ERMAN TOROĞLU - SÜPER!

Bizim ligimizin adı Süper Lig... Amma velakin bugüne kadar Süper Lig'de seyrettiğim maçlar bırakın 'Süper'i, tırıktan maçlardı. İlk defa her şeyiyle bu yıl seyrettiğim ilk ve tek maçtı. Teknik adamların artıları ve eksileri, futbolcuların artıları ve eksileri vardı, hakemin artısı vardı, eksisi yoktu. 2 numaralı yardımcının 2 tane eksisi oldu, o kadar. Böyle bir maçta da bu kadar hata olur derim. Öncelikle Fırat iyi maç yönetti. Herhalde tehlikeyi sezinlemiş olsa gerek. Şunu net söylüyorum, bu Türkiye'deki hakemleri zorlayacaksınız. Her an bunlara "Sana maç vermem, seni alakasız maçlara gönderirim" diyeceksiniz ve bunu uygulayacaksınız. Bunlar zoru görünce bakıyorlar ki, iş böyle olmayacak!

"TAKIMLARINI RESMEN 2 KİŞİ EKSİK OYNATTILAR"

Şimdi gelelim maça... Sergen takımını her şeyiyle iyi hazırlamış. Nitekim 2-1 öne geçene kadar Beşiktaş hatasız futbol oynadı. Peki Trabzonspor bu Beşiktaş'ın hatasız futboluna yardım etti mi? Hem ne net, köküne kadar. Çünkü Trabzonspor'un teknik adamı Hüseyin Çimşir, takımı 2-1 geriye düşene kadar tiyatro seyreder gibi seyretti. Koskoca 90 dakika Trabzonspor 9 kişi oynadı. Guilherme ve Sturridge yoktu! Bu iki oyuncu takımlarını resmen 2 kişi eksik oynattılar. Bunu biz seyrederken gördük, Hüseyin Çişmir göremedi. 2-1 öne geçtikten sonra bu kez de Beşiktaş kontrolsüz oynamaya başladı. Daha doğrusu şaşırdılar. Hücum mu edelim, defansa mı önem verelim! 2-1 öne geçtikten sonra büyük takım bu maçı berabere bitirmez. Bunda Sergen'in de hatası vardı, futbolcuların da.. Tabii ki Sergen'in bir şanssızlığı mı diyelim, kaybı mı diyelim; elinde olmayan bir noksanı var. Kim bu, Trabzonspor'daki Sosa! O Sosa, takımı iki eksikle oynamasına rağmen dirençli tutmaya gayret etti.

"BEŞİKTAŞ'IN SANTRFORU SÖRLOTH OLSA NE OLURDU?"

Çünkü Trabzonspor'da kaleci Uğurcan ve forvet Sörloth çok iyi oynuyorlardı. Kaleciye çok top geldi, çıkarttı, çok iyi göründü. Sörloth'a çok top gelmemesine rağmen Norveçli oyuncu 2 top geldi ve maçın neticesini belirledi. Bu  Beşiktaş'ın getirdiği toplarda Beşiktaş'ın santrforu Sörloth olsa ne olurdu? Herhalde Trabzonspor için facia olurdu, yedikleri golleri çuvalla alıp götürürlerdi Trabzon'a. Trabzonspor'da yük her futbolcuya eşit binmiyor. Bunu çözecek adam da takımın teknik direktörüdür.

"İNŞALLAH BÖYLE DEVAM EDER"

Sergen için çok fazla bir şey söylemeyeceğim ama şunu söylemeden de geçmeyeceğim.
Aldığı takıma, bir önceki teknik direktörün oynattığı oyundan çok daha fazlasını oynatıyor, üstelik aynı kadroyla. İnşallah böyle devam eder. Bunun benzetmesini 'Takım Oyunu' programında şöyle yapmıştım. Araba aynı, motor ve şase aynı, lastikler aynı, gittiğin yol aynı... Aracı önce başka bir şoför kullandı, gönderildi. Aynı arabayı şimdi başka bir şoför kullanıyor, Sergen Yalçın... Eğer Sergen hoca takımına dün akşamki gibi futbol oynatırsa,  Beşiktaş seyircisi onu her zaman her şartta kabul eder, bağrına basar, stadı tıklım tıklım doldurur. Ben bu Beşiktaş'tan keyif aldım, inşallah aynen devam ederler. Bakmayın beraberliğe, futbolda bunlar olabilir.

REHA KAPSAL - BÖYLE İSTEDİLER

Maça  Beşiktaş yüksek tempoyla başlamasına rağmen golü erken yedi.
Golden sonra seyirci etkisinin oluşturduğu yüksek atmosferle beraber sahanın her yerinde agresif pres yapan bir Beşiktaş vardı. Rakibini kendi yarı alanından çıkarmadı ve sayısız gol pozisyonu üretti. Bunların çoğunu da Uğurcan'ın mükemmel performansıyla engelledi. Beşiktaş'ın coşkulu, öne hızlı giden, çabuk oynayan futboluna karşı bu baskıdan kurtulamayan, çözüm üretemeyen, Nwakaeme'nin yokluğunda ön alanda topu tutamayan bir Trabzonspor vardı. Maçın geneli topu koşturan, hücumu düşünen taraf Beşiktaş ile topun ve rakibin peşinden koşarak savunma yapan bir Trabzonspor arasında geçti.

"TRABZONSPOR 1.5 SENEDİR İKİ KONUDA GELİŞİM SAĞLAYAMADI"

Trabzonspor, yediği 2. golden sonra skoru dengeye getirmek için daha öne çıkmaya başladı. Burada  Beşiktaş takımı da skoru korumak adına geriye yaslandı. Trabzonspor geç de olsa futbol oynamayı düşündü. Geç gelen Ekuban hamlesiyle ve onun da muazzam asistiyle Trabzonspor beraberliği yakaladı. Beşiktaş takımının oyuncu potansiyelini, berabere kalmalarına rağmen demek ki doğru teknik adam eli değince ne kadar olumlu yönde geliştiğini de görmüş olduk. Trabzonspor, 1.5 senedir iki konuda gelişim sağlayamadı. Savunma ve kondisyon yönünden hala istenilen seviyede değiller. Bu da çoğu maçta geriye yaslanmalarını ve saha içindeki oyunda çok gel-git yaşamalarına sebep oluyor.

 Beşiktaş'ta gireniyle çıkanıyla herkes iyi bir performans verdi. Oyun üstünlüğü bundan ortaya çıktı. Trabzonspor sadece Uğurcan ve Sörloth'un bireysel performanslarıyla böyle zorlu deplasmanda rakibine üstünlük sağlayamazdı. Uğurcan ve Sörloth gibi özel oyuncuların kalitesiyle farkı yarattılar. Maç da Uğurcan ile Sörloth böyle istediği için berabere bitti.

ZEKİ UZUNDURUKAN - ŞAHESER!

Trabzonspor, süper forveti Sörloth ile harika bir gol buldu. Adeta bir Ronaldo golüydü bu. Golden önce de faul yoktu. Sörloth, bu performansı ile paha biçilmez bir futbolcu haline geldi Trabzonspor'da. Bordo-mavililer öne geçtikten sonra çok baskı yedi  Beşiktaş'tan. Nwakaeme oyunda olmayınca, önde top tutmakta zorlanıyor Trabzonspor. Beşiktaş, taraftarının da ateşlemesiyle Trabzonspor kalesinde net pozisyonlar buldu. Bu dakikalarda bordo mavili takımı ayakta tutan süper kalecisi Uğurcan oldu. Daha maçın ilk yarısında kalesinde devleşti Uğurcan. Bir de stoper Da Costa'nın da hakkını vermek lazım. Müthiş kademeler yaptı Da Costa.

"İKİNCİ YARIYA STURRIDGE İLE BAŞLAMASINA ŞAŞIRDIM"

İlk yarıda Trabzonspor adına sahanın en az koşanı Sturridge idi. Top ayağına geldiğinde farkını ortaya koyan ama topsuz oyunda olmayan bir yıldız Sturridge. Hüseyin hocanın, ikinci yarıya da Sturridge ile başlamasına şaşırdım. Hüseyin hoca baktı ki 2. yarıda da Sturridge çok etkisiz, oyundan alıp Kamil Ahmet hamlesini yaptı. Doğru bir değişiklikti bu.

 Beşiktaş, Sergen Yalçın ile adete kimlik değiştirdi; taraftarın istediği ateşli futbolu oynuyor. Ama Sergen hocanın elinde şampiyonluğa oynayacak kadar güçlü bir kadro yok. Fakat Beşiktaş, buna rağmen baskılı oyununu 2. yarıda da sürdürdü. Bu baskı golü getirdi. Burak'ın çevirdiği topa Boateng şık bir dokunuş yaparak skoru eşitledi. Golde Campi'nin kademe hatası vardı. Golden sonra Beşiktaş'ın amansız baskısı 2. golü getirdi siyah-beyazlılara.

"BELKİ DE BU 1 PUAN TRABZONSPOR'U ŞAMPİYON YAPACAK"

Hüseyin hoca, geriye düştükten sonra Ekuban'ı sahaya sürdü. Trabzonspor,  Beşiktaş'a karşı kötü bir futbol ortaya koydu. Oyunda üstünlüğü hiç ele geçiremedi. Ama süper golcüsü Sörloth son sözü söyledi. Belki de bu 1 puan Trabzonspor'u şampiyon yapacak.