Bahis soruşturması için açıklama: “Zarar görecek kulüpler var"

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, bahis soruşturmasıyla ilgili basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Hacıosmanoğlu, bahis soruşturmasına ilişkin teknik direktör, antrenör, malzemeci, sağlık çalışanı, temsilci ve gözlemci verilerini de bu hafta beklediklerini duyurdu. 

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, bahis soruşturmasıyla ilgili konuştu. Hacıosmanoğlu, soruşturmayla ilgili çıkan tartışmalara cevap verdi.

Hacıosmanoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Biz çocuklarımıza, gençlerimize temiz Türk futbolu bırakma adına başlatmış olduğumuz, Türk futbolunda milat diyerek çıktığımız bu kutsal görevde günlerdir bilen de bilmeyen de konuşuyor. Bilgi sahibi olan da olmayan da konuşuyor. Önemli olan bu değerli harekete, kimin ne kadar katkı sunduğu...

"ZARAR GÖRECEK KULÜPLER..."

Bu yola girerken, bundan zarar görecek kulüplerimiz, spor camiasında zarar görecek insanlar olacağı bilinciyle girdik. Şahsım ya da çalışma arkadaşlarım demir atmaya gelmedi bu göreve. Gençlerimize, çocuklarımıza Türk futbolunu temiz bırakma vebal borcumuz var.

Yetkili ve yetkisiz, bilgili ve bilgisiz insanların konuşmalarını dinliyoruz. Bazen de üzülüyoruz. Bu veriler nasıl alınıyor? Nerden geliyor? 'Manipülasyon var mı' diye konuşuluyor. Ne kadar titiz ve adil davrandığımızı anlatacağım. Bu tür konuşmaların bu sürece hiçbir faydası yok.

"SIZINTI OLMADI"

20-25 günde en ufak bir sızıntı olmadı. Daha sevkler yapılmadan 2 saat önce Hukuktan Sorumlu Yöneticisi arkadaşımızın haberi olmadı. Biz bu bilgileri resmi olarak Spor Bakanlığımıza müracaat ediyoruz, Spor Toto teşkilatı üzerinden bakanlık bize gönderiyor. Adı geçen şirketler, Spor Toto Teşkilatı'na lisans olarak bağlı.

Şirketler, Spor Toto'ya veriyor, oradan bakanlık üzerinden bize geliyor. Lisans olarak bağlı olduğunuz kuruma manipüle ederek mi bilgi veriyorsunuz, böyle olabilir mi! Lisansınızı iptal ederler. Bakanlık bize manipüle ederek mi gönderiyor, hayır. Çözümleri biz yapıyoruz. Sürece, bu tür konuşmaların katkısı yok.

Mağdur olan arkadaşlar olduğu söyleniyor. Bize bilgiler devletten, Hukuk Kurulu'na geliyor. Makul şüphe varsa Hukuk Kurulu'nun yargıya intikal ettirme zorunluluğu var. İntikat ettirmezse suç işler. Görevi suistimalden dava açılır.

Benim arkadaşlarım da Hukuk Kurulu ile birlikte ne yapıyor, PFDK'ye sevk ediyor, ilk yargı oranına. Bu suçları işlemediğinizi kanıtlarsanız, itiraz edersiniz, ceza almazsınız. Ceza alırsanız futbolun Yargıtay'ı var, Tahkim Kurulu, oraya müracaat edersiniz. Mağdur edildiği düşünülen insanlar var, çok konuşuyorlar. Kimseyi mağdur etme düşüncesinde değiliz. Futbol ailesinin tümünün şeref ve haysiyetinden sorumluyuz. Kim suçsuzsa suçsuzluğunu ispat eder."

"TİYATRO SEYRETMEK İSTEMİYORU DİYENLER VAR"

Samimi olarak Türk futbolunun temizlenmesini, sahada tiyatro seyretmek istemiyorum diyen insanların, sadece seyredenler açısından değil bu işe emek, hizmet veren, gecesini gündüzüne katan başkanından yöneticisine teknik direktöründen malzemecisine kadar, futbol onlar varsa var taraftarlarımız. En büyük emekçi onlar. Kimi harçlığını kullanıyor, kimi zor şartlarda kazandığı parayı kullanıyor. Hiçbiri tiyatro seyretmek istemiyor. Dürüst, adil, eşit mesafede kararların verildiği, başarıların sahada kazanıldığı bir Türk futbolu istiyor. Zarar görecek kulüpler ve futbolcular da var. Hayat nasıl devam edecek diye bir soru var herkesin kafasında. Bu ülkede, Allah bir daha göstermesin deprem oldu bu ülkede, pandemi diye bir şey icat oldu. Bunların hepsi doğal afet. Futbolda da bir deprem var. Herkes müsaade etsin ki, takım sayıları orada nasıl arttıysa şimdi de düşsün.

Takımlar hayatını nasıl devam ettirecek diye sürekli toplantı yapıyoruz. İsimlerine gerek yok, maçlar oynandı hafta sonu, bir takımın 3 kalecisi gitmiş, genç bir tane kaleci kalede. Belki de asıl kalecileri olsaydı o kurtarışları yapamayacaktı. Her şeyin arkasında bir fırsat var. Alt liglerden birçok takımın oyuncusu gitti, gitti ama gençlerin önünü açmak lazım. Anadolu'dan oyuncu alabilirler. Federasyon olarak bakanlıkla konuşup ekstra maddi katkı sağlanması gerekiyorsa bu konular hakkında da çalışma yapacağız. Bunların hepsi kim zarar görüyorsa temizlenme adına bu çileye katlanacak. Katlanacak ki temiz Türk futbolu bırakalım.

"AVRUPA'NIN İMRENEREK İZLEDİĞİ..."

Herkes katkı sunacak ama bir menfaat devşirebilir miyiz mantığını bırakmak lazım. Belki bir, belki iki sene sıkıntı çekeriz ama yarınlar Türk futbol ailesi için daha temiz olacak, bunu kararlılıkla yaşayabilirsek. Güzide kulüplerimize çağrıda bulunuyorum, kurumsal ve kişisel menfaatleri bırakıp temiz Türk futbolu adına cesurca başlatılan bu harekete, dünyanın ve Avrupa'nın imrenerek izlediği bu harekete herkes destek olsun.

Biz kendi önümüzü temizliyoruz diye değerli başkanlara çağrıda bulundum. Onlara yakışan kendi iradeleriyle kendi temizliklerini yapmasıydı. Biz sportif olarak bu çalışmayı yapıyoruz ama bunun bir de cezai boyutu var. İstanbul Başsavcımız ve ekibine teşekkür ediyorum. Onlar da titizlikle çalışıyorlar. Biz sportif olarak yargılıyoruz ama onlar da ceza yargılamasına derinleştirerek devam ediyorlar. Bana göre de devam etmesi lazım. Türk futboluna zarar veren unsurlar dışarı atılmalı.

"BUNLAR TEMİZ FUTBOL İSTEMEYENLERDİR"

Yarın hem bizim hem Başsavcılığın incelemesi neticesinde olumsuz durumlarla karşılaşırlarsa başkanlar üzülmesin. Kendi temizliklerini kendileri yapsın. Bizim elbette ki futbolculara başladık. Hakemler yapıldığında herkes memnundu. Ne zaman sıra futbolculara gelince işi sulandırmaya, farklı farklı yönlere çekti insanlar. Temizlik sadece hakemlerden olmaz. Tekrar ediyorum, bu sihirli bir sözcük, bu işten ne kurum ne de kişisel olarak kendilerine çıkar devşirmeye kalkanlar bu işi sulandırmaya kalkanlardır, temiz futbol istemeyenlerdir. Bunu toplum böyle algılayacak.

Çıkar peşinde koşmaya gerek yok. Çocuklarımıza, yarınlara dokunmak istiyorsak herkes elini taşın altına koysun. Biz şahsım ve yönetimdeki arkadaşlarımızla beraber riskleri göze alarak yola çıktık. Burada birçok insan diyor ki yarın seçim olur, kimle seçim kazanacaksın! Bizim öyle bir derdimiz yok. Biz 12 gün kala seçime karar verdik, Cenab-ı Allah nasip etti. Ne kadar müsaade ediyorsa gençlerimize, çocuklarımıza örnek olmak için çalışıyorsak da Cenab-ı Allah o verdiği süre içerisinde yaparız, ondan sonra gideriz evimize, işimizin başına.

Konuşmamın içinde söyledim. Hakemlerle başlayınca orada da kendilerine çıkar devşirmeye çalışan kulüpler oldu, uyardık onları. Orada destek anlamlıydı. Sıra futbolculara gelince ve arkasının geleceğini fark edince sulandırmaya çalışanlar oldu. Bunun topluma hiçbir faydası yok. Bireysel, kurumsal olarak ufak bir çıkar elde edebilirsiniz ama bu kutsal göreve hiçbir katkınız yok. Temiz Türk futbolu istiyorsak size dokunduğu zaman da aynı desteğe devam etmeniz lazım. Konuşmamın içinde söyledim, üzülerek dinliyorum, TFF verileri nasıl aldı, öyle yetkisi var mı diyorlar. Bahis şirketinden veri isteme yetkim yok ama bağlı oldukları bakanlık var, kanunlara göre de o bilgileri oradan isteme hakkım var. Silsile yoluyla nasıl alındığını, o süreçte kimsenin manipüle yapamayacağı açık ortada. Bu tür konuşmalardan değerli başkanlar kaçınsın.

"Ersin ve Necip'in sonradan kendilerini akladıkları bir süreç yaşandı. Bundan sonraki süreçte böyle durumlarda futbolculara ihtar önceden gönderilecek mi?"

Aklandı derken neyi kastettiniz, anlamadım. Aklandı diye bir konu yok. Sevkleri yapmazsanız suçlu duruma düşersiniz. 47 tane kamuoyunun merak ettiği oyuncu var, sevkleri var. 1'er kupon oynayanları bir kenara ayırdık. Onların araştırması, bilgi akışı devam ediyor. 1 kupon üzerinde oynayanları Hukuk Kurulu sevk etti. Bahsettiğiniz arkadaşlar 1 kupon üzerinde olduğu için sevk edildi. Tedbir kararı kalktı ama sonuç yargıya göre belli olacak. İnsanları zan altında bırakmak değil amacımız, sevdiğimiz ve değerli isimler. Hukuk Kurulu'nun görevi sevk etmek, 1 kuponun üzerinde oynayanlar sevk edildi. Yargının ilk ayağı PFDK, oynamadığınıza dair belgeleri ibraz ederseniz o zaman suçsuz olduğunuz ortaya çıkar. O süreç de devam ediyor.

"BU HAFTA GELECEK"

Bu hafta istediğimiz veriler bakanlıktan gelecek. Teknik direktörler, antrenörler, tercüman, malzemeci, sağlık çalışanı, menajer, temsilciler, gözlemciler de bu hafta geliyor.

"Yabancı bahis sitelerinde oynayan veya ismiyle oynamayan kişiler hakkında bilgi geldi mi?"

1 sene önce Hukuk Kurulu Başkanvekilimiz, Avrupa'da illegal bahis datalarını almak için şirketle anlaştı. O şirketle Başsavcılığımız da devrede. Interpol ve UEFA da devrede. Çok titizlikle inceleniyor. İllegal bölümünde Başsavcılık araştırmaları devam ediyor. Önemli olan o. Sadece bahis sitelerinden değil ilgili isimleri kendilerine verdik. MASAK, HTS ve birinci, ikinci, üçüncü derece yakınlarının hesap hareketlerine bakılıyor. Üçüncü derece yakınları üzerinden bile kapsamlı bir inceleme devam ediyor. Asıl pisliğin kökünü kazıyacak yer orası. O çalışma bittiğinde... Akın akın geliyor Başsavcı.

"Şirketlerin hangisinden veri gelmedi?"

İkisinden kısmi geldi. Ana firmalardan gerekli dataları aldık. Kimisi 2025'te dijitale geçtik, ondan önceki kayıtlar yok dedi. Yetkilisine söyledim 'Orası bakkal mıydı önceden, deftere mi yazıyordunuz' dedim. Hepsi vermek zorunda kalacak.

Dinliyorum, yayın haklarından dolayı TFF teşvik etmiş bir şirkete. Burada federasyon, o açıdan bakınca ne hakemine ne futbolcusuna suç bulmuyorum. Bu noktaya neden geldiğini samimi konuşmak istiyorsak, 59 yaşımdayım, 40 senedir futbolun içinde yaşananları kalem kalem anlatırım. Yönetimlerin iradesizliğinden kaynaklanıyor bu. Konuşmaya sıra gelince kimse konuşmuyor. Futbolu yönetenler burada öyle yaşanan şeyleri kapattı ki, rezillik olmasın diye. Kapattıkça insanlar cesaretlenir, nasıl olsa kapandı diye. Ana sebebi budur. Zamanında futbolu yönetenler irade koysaydı... Yönetenlerin büyük sorumluluğu var. Cenab-ı Allah bizi asla böyle bir duruma düşürmesin, nasip etmesin.

"Süper Lig'den ceza alacak teknik direktör var mı?"

Futbol ailesinin içindeki insanları Süper Lig, 3. Lig diye ayırmıyoruz. Herkes içinde.

"Takım sayısı düşebilir dediniz. Nasıl esneklik vereceksiniz kulüplere oyuncu bulma konusunda. Şartlar ne olursa olsun ligler devam edecek mi?"

Edecek. 3 kalecisi giden takım genç kaleci koydu, kazandılar, kaleciyi hayranlıkla izledim. 3. Lig'de 25 yaş sınırı getirdik. Niye? Akademilerden 1500 çocuk ayrılıyor her sene, takım bulamıyorlar. 37 yaşına gelmiş, Süper Lig'de oynamışlar, şimdi 3. Lig'deler. Oynamayın ya! Onların yüzlerine söyledim, 'Nasıl bir şahsiyetsin ki Süper Lig'de oynuyorsun, düştün 1. Lig'e, haydi kaza, orada da beceremedin futbolu bırak' dedim. 1500 çocuk bırakıyor her sene, 500'ü de oynamasın mı! Bir sürü genç çocuklar var. U19'lar U18'ler var, amatör takımlardan takviye yapıp hayatlarına devam edecek. Etmeyenler dükkanı kapatacak!

3. Lig kulüpleriyle toplantı yaptık. Bir tane kulüp başkanı 'Başkanım öyle diyorsun ama geçen hafta benim oyuncum gene oynadı' dedi. Önünü alamazsın, içinden çıkacağız ama irade koyarsanız yüzde 40 değil yüzde 1'leri konuşuruz."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.