Bize güvenin, geleceğimizi birlikte kuralım

BU ŞEHRİ CANLANDIRAN İNSANLARLA BİRLİKTE OLDUK

Sahaya ineli yaklaşık 2 ay oldu. Sahadaki dönüşler nasıl?

Salih Akyüz: Şehirde tanıdığımız insanlar çoktu ama dokunmamız gereken insanlar vardı. 2 aylık dönemde ticaretiyle, sanatıyla, işverenleriyle, esnafıyla bu şehri canlandıran insanlarla birlikte olduk. Onlarla çok dertleştik, sorunları istişare ettik. “Bu şehri nasıl ayağa kaldırabiliriz?” noktasında ortak fikirler üretmeye çalıştık. Çözüm üretebilme noktasında güzel fikirler oluşmaya başladı. Esnafla, gençlerle, kadınlarla, insanlarımızla iyi ilişkiler kurduk. Sahada insanlara heyecan verdiğimizi de düşünüyorum. Elini sıktığımız her insanın motivasyonunu arttırmaya çalışıyoruz. Çünkü bu günlerde herkesin bir moral desteğine ihtiyacı var. Ekonomik sıkıntılar insanımızın belini bükmüş durumda. Esnafımız, ticaret yapan insanlar çok büyük zorluk içerisindeler. Trabzon insanı onuruyla dik durmaya, ayakta kalmaya çalışıyor. Birçok insanımız dükkânını kapatma noktasına gelmiş ama o yıllarca ekmek yediği, ürettiği ekmek teknesini kapatmak ağır geldiği için direniyor. O insanlara planlarımızla, projelerimizle moral vererek önlerini açacağımızın taahhüdünü veriyoruz.

YÖNETİCİLER ŞEHRİ TERK ETMİŞ DURUMDA… PROJELER, ÖNGÖRÜSÜZ

Saha çalışmalarınızda Trabzon’un sorunlarına yeterince vakıf olabildiniz mi?

Salih Akyüz: Bu şehir hakkında, şehrin gelişmesi hakkında zaten ön görülerimiz vardı. Şehri yakından takip edip, şehrin nabzını tutmaya çalışıyoruz. Aslında çok basit, günlük ihtiyaçlarımıza yönelik, hemen pratik bir şekilde çözülebilecek fakat hiç dokunulmamış sorunlar da var orta vade de uzun vade de çözülecek sorunlar da var. Sorunlarına tamamına vakıfız diyebiliriz, şehri daha ileriye taşıyabilecek çözüm önerilerimiz var… Şehir planlaması bilim ile gelişen bir şey. Bilim ve aklı planlamanın önünde tutmamız gerekiyor. Bilimin ışığına kendi varlıklarımızı, değerlerimizi, birikimlerimizi, şehrin kendi hikâyesini, gelişme sürecini katarsak bu şehrin geleceğini daha iyi kurgularız. Maalesef son 5-10 yıldır bunların hepsi unutulmuş durumda. Yöneticiler şehri terk etmiş durumda. Sokaklarda, mahallelerde 5 yıldır neredeyse çivi çakılmamış. Yöneticilerin kendi sokaklarını, mahallelerini unutması kabul edilebilir bir şey değil. İnsanların bu tepkisini görüyoruz. Yapılan çalışmaların birçoğu sonuçlandırılmamış, öngörüsüz projeler. Sabah kalkıp, ben bunu hemen yapayım projeleri ile Trabzon yarı felaket yaşıyor.  Her yer kentsel dönüşüm projesi adı altında yıkılmış, atılan adımların sonu getirilmemiştir. Planlamacılık demek öngörülü olabilmektir, siz 2 yıl sonrasını göremiyorsanız bu işi yapmayacaksınız. Kaynakları doğru kullanmıyorsunuz, gelen yatırımları abuk sabuk işlere kullanıyorsunuz, vatandaşa yararı olmayan, ne olduğunu anlayamadığımız işlerde harcamalar yapıyorsunuz. Cumhurbaşkanımız ‘30 milyar para gönderdim’ demişti. Bunun karşılığında Trabzon ne aldı? Kendi sokağına, ticaretine, esnafına katılan bir değer var mı?

ÖNCE GÜNLÜK SORUNLAR ÇÖZÜME KAVUŞMALI

Proje üretirken sorunlardan mı yola çıkıp üreteceksiniz? Yoksa yepyeni projeler de olacak mı?

Salih Akyüz: Mevcut sorunların çözülmesi gerek. İnsanların günlük yaşamlarını zorlaştıran sorunlar önce çözüme kavuşmalı, kaynaklar bu yönde kullanılmalı. Ama bu şehrin geleceğine ışık tutmak istiyorsanız önümüzdeki 20-30 hatta 40 yıla güçlü bir projeksiyonla proje yapmanız lazım. Aslında çok küçük adımlarla çok büyük hedeflere varılabilir. Ama ne yazık ki bizi yöneten arkadaşlarımız kanat takıp, uçulacak projelerden bahsediyor halbuki gerçek öyle değil. Kendi kaynaklarımızı, birikimlerimizi doğru kullanarak, çok iyi teknik bir ekibin planlamasıyla kentin ortak aklını da değere katarak projeler üreteceğiz. Vatandaşlarımızın da görüşlerini alacağız. Bunları nasıl yapacağız? Bir kere şehir içinde yaşam alanlarının örgütlenmesi lazım. Mahalle temsilcilerimiz olacak, mahallesinin sorunlarını meclise taşıyacak bir örgüt modeli olacak. Mesela Uzunsokak’a gittim, Uzunsokağı bir güzelleştirme derneği falan yok. Sokaklarımızın çok önemli, insanlarımızın da sokağına sahip çıkması gerek. Bu kadar önemli bir sokakta bir tane yeşil görebiliyor musunuz? Şehrin sokaklarına yeşili getirmemiz lazım. Ayrıca kaldırımlarıyla, ışıklandırmasıyla her sokağın ayrı ayrı planlanması gerek. Çünkü her sokağın ayrı bir karakteri, hikâyesi var. Bizim sokakların, kendi yerel estetiğini yaratması lazım. Biz tasarımcılar olarak bunun zaten öncüleri olacağız.

HER İKİ AYDA BİR BİLONÇOMUZU PAYLAŞACAĞIZ

Bütün adaylar yeni bir yönetim anlayışından bahsediyor. Salih Akyüz nasıl bir yönetim anlayışı ile gelecek?

Salih Akyüz: Yönetim anlayışımızda liyakat ön planda olacak. Trabzon’a faydası olacak insanlar bizim yönetimimizde olacak. Şeffaf bir yönetim olacağız. Her ay veya iki ayda bir gelir-gider bilançomuzu insanlarımızla paylaşacağız. Üretilen nedir? Harcanan nedir? Düşünülen nedir? Bunları insanlarımızla paylaşacağız. Trabzon’un önünü açacak her ne varsa ona yatırım yapacağız. Kenti ilgilendiren vizyon projelerinde ulusal yarışma projeleri düzenleyeceğiz. Türkiye’nin her tarafından İTÜ’sünden, OTDÜ’sünden, KTÜ’sünden herkes katılacak. Çünkü bu kent tarihi kültürü derinliği olan, geçmişi bugüne getiren çok güçlü bir kent. Aklıma bu geldi, bunu yapayım diyemezsiniz. Projeleri vatandaşımızla paylaşıp, en iyisini seçeceğiz.

YIKIYORSUNUZ, PARA HARCIYORSUNUZ KARŞILIĞINDA DÖNEN BİR ŞEY YOK! BU MÜSRİFLİKTİR

Kamuoyunda belediyede israf yapıldığına dair bir algı mı var?

Salih Akyüz: Ben büyükşehir, küçük şehir diye bakmıyorum. Yani Büyükşehir Belediyesi budur, Ortahisar Belediyesi budur diye bakmıyorum. Ortahisar dediğiniz

yer Trabzon’dur zaten. Yomra’dan ya da Akçaabat’tan gelen insan araca bindiğinde Ortahisar’a mı gidiyorum diyor. Trabzon’a, şehir merkezine gidiyorum diyor. Trabzon adının güçlü olması lazım.  Ortahisar Belediyesinin Başkanı Büyükşehir’in de başkanı demek. Çünkü burası merkez. Kim gelirse gelsin, beraberinde önce şehrin karakterine uygun yatırımlar getirmeli. Mahallelerimizde yeşil alanlar, spor alanları hani nerede? Mesela Reşadiye Kavşağının orada yapılan köprünün yanlış yatırım olduğu söylenmişti. 10 yıl önce MO (Mimarlar Odası) başkanıyken bu köprünün yanlış yatırım olduğunu söylemiştik. Şimdi ne oldu ‘nasıl yıkacağız ?’ diye düşünüyorlar. Yıkın, çünkü yanlış yapmışsınız. Başka hikâyeler de var. Bugün 19 Mayıs, Yavuz Selim, Avni Aker’i söküp, taşımızsınız. Bunlara da zamanında itirazlarımız olmuştu. Doğru bir şey yapmıyorsunuz. Yüzyıllık bir kültürü mahvediyorsunuz, diye. Bu stat yine kendi yerinde yapılabilirdi. Oradaki sosyal hayatı, ticareti bitiriyorsunuz. Avni Aker civarında ki esnafa sordum, sizi nasıl etkiledi? “Biz bir tek o gün işi yapıyorduk” dediler, çünkü şehrin doğusundan gelen insanların giriş yaptığı yerdir. Burası liman arkasıdır, kent girişidir… Çömlekçi arkası, Arafilboyu, Maşatlık oralara doğru gittiğinizde büyük bir mezbelelik var. Bu mezbeleliği hayatımıza nasıl kazandıracağız? 5 yıldır yıktınız oraları. Karşılığında ne var? Biraz önce bahsettiğimiz öngörüsüzlük, müsriflik dediğimiz bu işte. Yıkıyorsunuz, para harcıyorsunuz karşılığında dönen bir şey yok! Bu şehrin herhangi bir noktasında planlama yaptığınızda yüz kere bin kere “ben ne yapıyorum” diye düşünmeniz lazım. Taşbaşı Sokağı gökten mi geldi, Liman arkası, Kemerkaya üç günde mi yapıldı? Buralardaki hareketlilik neden devam ediyor, çünkü geçmişten gelen yılların hareketliliği var. Bütün şehrin sosyal dengesi, ticari hayatını bozdular üstelik yüzyıllık bir kültürümüzü yaşadığı noktada kaybettik. Kültür dediğiniz şey, “Bunu buradan aldık buraya diktik” deyip yaşatabileceğiniz bir şey değil. Meydandaki 150 yıllık çınar ağacını biliyorsunuz. Şimdi öyle bir ağacı ancak bizim torunlarımızın çocukları görebilir. Sen nasıl sahip çıkmazsın! Meydan’ın parke taşlarını senede 5 kere söküp, yapabilirsin ama o çınarı tekrar o hale getirmek için 150 yıl gerek. Bizi yönetenler bizim hiçbir değerimize önem vermiyorlar ki… Bakın Akyazı sahil bandındaki 1,5-2 kilometrelik alan hemen bu yaz insanların yaşam alanlarına katılabilir. Protokol yolu varmış, protokol yolu nedir? Böyle saçma bir şey olur mu? Bu ev protokol yolu bu sokak protokol yolu diye bir şey mi var? Yarın bir gün hepimiz ölüp, gideceğiz. Yargılanırken protokolden olanlar bu taraftan gitsin mi denilecek. Böyle bir ayrımcılık, şekilcilik olmaz.

HANGİ NOKTAYA GELDİK, TRABZON MEYDAN’DA PATATES, SOĞAN SATIYORUZ…

Trabzon’un sorunlarını uzun süredir gözlemlediğinizi söylüyorsunuz. İnsanlar belediyeden mi şikâyetçi yoksa siyasi partiden mi?

Salih Akyüz: Vatandaş hizmet aldığı sürece niye şikâyet etsin? Şu anki belediye umutlar vermiş. Bir yıl demiş “61 proje yapacağım” diğer yıl “onu yapacağım, bunu yapacağım” demiş. Yapmıyorsan neden vaat ediyorsun? Yapamayacağın şeyi vaat etmeyeceksin. Kaynaklar o kadar kötü kullanılıyor ki; bu şehre o kadar çok para gelmiş ki; şu an o bütçeyi devlet hiçbir yere ayırmaz. Bu gelen paralarla yepyeni bir yüz bin kişilik şehir inşa edilirdi. Hani nerede? Yazık günah değil mi? Şimdi, hangi noktaya geldik, Trabzon Meydan’da patates, soğan satıyoruz. Sen bu insanları niye rencide ediyorsun? Tanzim satış noktaları kuruyorsun, sonra sen buralara gel diğer yerler pahalı diyorsun. Sen Devlet olarak ayrımcılık yapma, senin yapacağın şey o pahalı ürün neyse onu ekonomik olarak temin edip, her yere ulaştırmandır. O zaman bakkal da, pazar da, market de uygun fiyata satar bunu. Adalet bu. Ama ne yapıyorlar senin, benim paramla sübvansiyon yapıyorlar. Ben bazı arkadaşlara diyorum ki; oradan ürün almak haramdır. Başka insanların paralarını oraya aktarıyorsun, güya adalet sağlamaya çalışıyorsun. Bu bir kere devam ettirilebilecek bir şey değil. Sen gerçekten çözüm üretmek istiyorsan; tarım politikalarını geliştir, insanlara üretime teşvik et. O zaman bak ürün nasıl ucuzlar.

İNSANLAR MİLLET İTTİFAKI’NI CİDDİ ANLAMDA BENİMSEDİ

CHP ve İYİ Parti ortaklığında Millet ittifakını kurdunuz. Sahada ortak çalışmalar yürütüyorsunuz. Gidişat nasıl?

Salih Akyüz: İnsanlar Millet İttifakı’nı ciddi anlamda benimsediler. Bizim kucakladığımız farklı görüşte olan insanlar da var, biz bütün insanımıza eşit bakıyoruz. Partili, partisiz herkesi eşit görüyoruz. Biz bu şehirde ortak yaşayan insanlarız. Sokakta önümü kesen lise öğrencilerine, gençlere diyorum ki; biz öyle bir şehir kurguluyoruz ki siz öğrenciyken bile para kazanacaksınız. Bu şehrin tepesinde turizm ve ticaret var. Bütün yatırımları ticaret ve turizme yapacağız. Bunları destekleyecek tabi ki sağlık, eğitim, tarım, hayvancılık politikalarımız olacak. Bu şehrin hedefi artı 1 milyon turisttir. Dünyada pek örneği olmayan “Boztepe Şelale Projemiz” var. Bizim şehrin çok güzel bir coğrafyası var. Bu proje ile çok büyük bir çekim noktası oluşturacağız. Çömlekçi, Arafilboyu ve Maşatlık Meydan’la birleşecek. Her şeyiyle yenileyeceğiz. 1 milyon turist demek artı 25 bin istihdam demek. Tarım ve hayvancılıkta yine 10 bin insanımızı istihdam etmeyi düşünüyoruz. Biz üreticilerimizi yerinde destekleyeceğiz. Hem içeriyi besleyeceğiz hem de dışarıya satış yapar hale geleceğiz.

TRABZON’DA ŞU AN ÇOK BÜYÜK BİR MORALSİZLİK VAR

Eğer seçilirseniz projelerinizi hemen uygulamaya koyacak mısınız?

Salih Akyüz: Seçildiğimizin ertesi günü projelerimizi uygulamaya koymaya başlayacağız. Bizim çok güzel, sağlam bir ekibimiz var, bakanlık yapacak kapasitede arkadaşlarımız var. Rasyonel, analitik düşünebilen, şehrin kaynaklarının bilincinde olan, proje üretebilen insanlar… Trabzon’da şu an çok büyük bir moralsizlik var. Evet, kaybettiğimiz birçok şey var. Kültürümüz erozyona uğradı. Ama bunları tamamen yitirmedik. Kendi değerlerimizi tekrar parlatabiliriz. Trafik sorunumuz var ama çözülemeyecek bir sorun değil. Lağım kokusundan rahatsız olan bazı mahallerimiz var. Bunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Bu sorunlara kafa yorulmuyor. Çözüme odaklandığınızda bilginiz yetmiyorsa bile teknik destek alırsınız bu işi çözersiniz. Önceliğimiz insanlarımız, sokaklarımız, mahallelerimizdir. Önceliğimiz Trabzon insanı. Önce insanların günlük hayatlarını kolaylaştıracağız.

TRABZON, BİZE GÜVENSİN

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Salih Akyüz: Bütün insanlarımıza sesleniyorum. Bize güvensinler. Biz bu kentin insanlarıyız, çocuklarıyız. Bu kentin geçmiş hikâyelerini bilen insanlarız. Bu şehrin hak ettiği yere çıkması için birikimlerimiz var. Teknik kapasitemiz var. Bize destek olsunlar. Geleceğimizi kadınlarımızla, gençlerimizle, hep birlikte kuralım.

Teşekkür ederiz…

Salih Akyüz: Ben teşekkür ederim…

Filiz YILDIRIM

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.