Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü, Sümela Manastırı’nda yapılacak Ortodoks ayini ile ilgili açıklama yayımladı. Açıklamada, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin tarihsel süreçteki rolü ve günümüzdeki sınırları detaylı şekilde ele alındı.
Enstitü, Patrikhanenin geçmişte Osmanlı yönetimi altında etkili bir dönem geçirdiğini ancak I. Dünya Savaşı sonrası ve Mütareke yıllarında Anadolu’da ayrılıkçı faaliyetlerde bulunduğunu hatırlattı. Açıklamada, “Patrikhane, Millî Mücadele yıllarında İstanbul merkezli olarak Anadolu’nun birçok yerinde ayrılıkçı ve yıkıcı faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Papaz okullarında gizli askeri eğitimler düzenlenmiş, Rum köylerinde silahlı çeteler oluşturulmuş, İstanbul’daki bazı kiliseler silah ve cephane deposuna çevrilerek asilere gizlice silah dağıtılmıştır” ifadeleri yer aldı.
Lozan Antlaşması ile Patrikhanenin yalnızca dini işler yapmakla yetkilendirildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Fener Patrikhanesi yürürlükteki antlaşmalara göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin izni olmadan ekümenik yetki kullanamaz. Bu tür bir uygulama 1969 yılında imzalanan Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin açık ihlalidir” denildi.
Sümela Manastırı’ndaki ayin için de açıklamada önemli vurgular yapıldı:
“Sümela Manastırı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde tarihi bir yapıdır. Manastır’da Patrik tarafından idare edilecek bir ayin Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından sınırları çizilen ve izin verilen bir dini ritüel olmanın ötesine geçemez. Sümela’daki ayin iyi niyet çerçevesinde, barış içinde ve siyasi anlam yüklenmeden gerçekleştirildiği müddetçe kutsal yapının anlam ve önemine hizmet edebilir. Aksi tutum, tarihsel anlaşmazlıkları körüklemekten başka bir amaca hizmet edemez.”
Enstitü, açıklamasının sonunda, tarihsel ve hukuki perspektifleri hatırlatarak, Sümela Manastırı’nda yapılacak ayinin yalnızca dini ve kültürel bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.