TİSKİ personeli Berrin Soygenç’e yapılanları yorumladı

AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, partisinin eski merkez ilçe başkanı ve TİSKİ personeli Berrin Soygenç’e uygulanan mobbingle ilgili konuştu.

"Yaşanan olayı iki boyutlu olarak yorumluyorum ve yorumlamak zorundayım. Birincisi Berrin Hanım’ın eşinin Sayın Müdürümüze yapmış olduğu saldırının tasvip edilebilir bir yanı yok. Hiçbir şekilde bununla ilgili herhangi bir olumlama, hafifletici konuşma yapılamaz. Ne olursa olsun sorunlarımızı farklı yollarla çözme yolunda olmalıyız. Olay adli olarak ele alındığı için şu saatten sonra bizim konuşma durumumuz yok. Ancak olayın ikinci boyutu ve asıl mesele Berrin Hanım’ın yaşadıkları ya da kendi iddia ettikleri. Neticede ben olayın şahidi değilim, Berrin Hanım’ın yaşadıklarına da bizzat şahit olmadım. Aktarılanların ve anlatılanların da değerlendirilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Ama ben neticede milletvekiliyim. Berrin Hanım’ın da, Murat Bey’in de milletvekiliyim. Her konuda olduğu gibi bu konuda da adaletten yanayım. Neticede benin teşkilat bazındaki hassasiyetimi herkes bilir. Berrin Hanım kurucu ilçe başkanıyken ben onun yönetimindeydim. Yani, hiç kimsenin elinin taşını altına koymadığı dönemlerde birçok kişi AK Partinin kuruluş aşamasında yer aldı, birçok kişi görev aldı. Bu anlamda her şeyden önce vefa hassasiyetiyle hareket ederim. Ancak bu vefa benim sadece vefadan dolayı, birilerinin dokunulmaz olduğunu söyleyeceğim anlamına gelmez. Genel Merkezimize de intikal etmiş bir durum söz konusu. Kendi içimizde, milletvekillerimiz, il başkanımız, belediye başkanımız ve teşkilatımızla bunun yoğurulup genel merkez tarafından neticelendirilmesi de en doğrusunun olduğunu düşünüyorum. Her ne olursa olsun bir annenin, bir kadının basın yoluyla teşhir edilmesi, basın yoluyla eşinin yaptığı hata üzerinden değerlendirilmesi ve bu anlamda da size bu anlamda beyanat verip gündeme getirmenin de doğru olmadığını düşünüyorum. Onun için bunu kendi içimizde halletmemiz gerektiğine inandığım bir iç mesele olduğunu düşünüyorum. Zorluoğlu tarafından da Berrin Hanım tarafından da söylenecekler de vardır. Karar verici merci ben değilim, her ikisi dinlenilir ve adil bir beyan noktasında dinlenilir. Benim hakkın tarafında olacağımı söyleyebilirim. Haklı haksız bir değerlendirme yapmak açısında şu an erkendir."

Berrin Hanım’ı açığa alma durumu içinde konuşan Ayvazoğlu, "Bu konu hakkında bilgim yok, ya da bir iddiadır. Bilmiyorum. Genel doğrular üzerinden cevap verebilirim. Berrim Hanım üzerinden değil, zihniyetler ve fikirler üzerinden değerlendirerek konuya bir bakış açısı geliştirelim. Hiç kimse eşinin, çocuğunun, ablasının, abisinin yapmış olduğu bir suç üzerinden yaftalanmamalı. İnsanlar eşleriyle farklı düşünebilirler, hareket edebilirler o yüzden burada asıl temas edilmesi gereken mesele Berrin Hanım’ın belediyedeki çalışmalarında bir aksaklık yapıp yapmadığıdır, üstleriyle ilişkileridir. Bu anlamda iki tarafın da dinlenmesi gerektiğini burada vurgulamaya çalışıyorum. Eşi üzerinden açığa alınmasının da hukuken mümkün olduğunu da sanmıyorum. Zorluoğlu’nun da böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum."

Bütün bunları yapanlar CHP’li bir belediye olsaydı böyle mi konuşurdunuz?

"Bununla ilgili bir siyasi değerlendirme yapmadım. Tamamen hak ve adalet üzerinden değerlendirdim. Bu iç olarak değerlendirilir. Berrin Hanım eğer CHP’li de olsa ben onun yanında olurdum. Ama şu an Berrim Hanım haklıdır, Murat Bey haklıdır aşamasında değiliz, bunu kendi içimizde yoğurduğumuzu beyan ediyorum. Ben her fırsatta her şeyi söylüyorum. Kişiler üzerinden gidersek yanılırız, adalet üzerinden gitmeliyiz. Ben kendi adıma vefa duygumun çok baskın olduğunu, bugün milletvekili olduysam ya da başkası bir görevdeyse bu insanların da üzerlerimizde emeğinin olduğunu ve bu vefanın da getirdiği duyguyla olaya hassasiyetle yaklaştığımı ifade edebilirim. CHP’li ya da farklı bir parti fark etmez tavrım aynı olurdu."