Trabzonspor'da hesap ortada

İki senedir zirve için mücadele veren, 5 yıl sonra Avrupa gruplarına kalmayı başaran Trabzonspor, ekonomik olarak da eskiye oranla hayli düzelme gösterdi. Bunda sportif başarıyla artan sponsorluklar ve yeni transfer stratejisi de önemli rol oynadı. Yönetimin hedefi artık bu çıtayı daha da yukarı taşıma

Son Ahmet Ağaoğlu yönetimi göreve geldiğinde Trabzonspor'da gözler bu ekibin sportif ve ekonomik olarak yapacaklarına çevrilmişti. 1.5 yıl gibi bir dönem geride kalırken, tablonun olumlu yönde geliştiğini söylemek mümkün. Zira Karadeniz ekibi hem sahada hem kasada kazanan bir konuma yükseldi. İki sezondur zirveye oynayan ve bu sayade taraftarını tribünlere çekmeyi başaran Bordo-Mavililer, 5 yıl aranın ardından Avrupa’da gruplara kalarak bu hasreti de bitirmişti.

Kâr açıkladılar!

Saha içindeki bu olumlu yöndeki hareketlilik, ekonomik başarılara da direkt katkı yaptı. 8 yıl sonra ilk kez kâr açıklanırken, sponsorluk anlaşmalarından hatırı sayılır rakamlar(Macron: 4.7 milyon TL, Vestel: 9 milyon Euro, Turkcell ve Huawei: 52.5 milyon TL. Toplamda 15 milyon Euro) geldi.Yine eski dönemlere oranla teknik adam konusunda da istikrar yakalayan Ağaoğlu ve ekibi, Ünal Karaman ile birlikte çıktığı yolda devam ederken, başarılı çalıştırıcı da camianın efsanesi Şenol Güneş’in ardından tarih yazma aşamasına ulaştı.

MİNİ YORUM (Serhat Demirtaş)

Haber değeri yok!

Manşetteki haber aslına bakılırsa Türkiye’deki kulüplerin genel durumu dikkate alındığı, buna Trabzonspor’un yakın geçmişi de bizzat tanık olduğu için önemli. Ancak normal şartlarda bu sportif ve ekonomik hareketliliklerin yaşanması Trabzon ve dolayısıyla Trabzonspor camiası için bir haber değeri taşımamalı! Çünkü Türkiye’nin ekonomik potansiyel olarak en fazla öne çıkan iş insanlarında hep üst sıralar Trabzon kökenlidir.

Bir Trabzonlu’nun ilk sıralarda olmadığı herhangi bir sektör yoktur. Burada önemli olan bu dinamikleri harekete geçirmektir ki, o zaman bu tip durumlar haber değeri taşımaktan uzaklaşsın. Bu da ancak güvenilir bir yönetim politikasıyla mümkün olur. Yoksa kimse sokağa saçılacak parayı sponsorluk adı altında bile olsa kulübe yatırmaz, başkasının günahına ortak olmaz, başkasının hovardılığının yükünü taşımaz. Ancak keyfe, mutluluğa, ortak bir coşkuya pay sahibi yapabilirsiniz bu ekonomik potansiyelleri ya da taraftar gücünü. O nedenledir ki, yönetimin atacağı adımlar, camianın ortak hareket etme sebebi ya da uzak durma mazereti olacaktır.Fanatik