023, 2053 Ve 2071 Vizyonu, Siyasi, Bürokratik, Ve Ekonomik Kadro-2

2003 yılında Necmettin Erbakan tarafından yetiştirilen Recep Tayyip Erdoğan iktidara gelince ülke gençliğinin önüne 2023, 2053 ve 2071 vizyonunu koydu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Atatürk’ten sonra ilk defa diyebileceğimiz bir şekilde uzun soluklu bir politik vizyon koyuyordu milletin önüne. Evet, bu hedeflerin gerçekleşmesi için temel nokta olan insan kaynağı ve kalitesi konusunda ki sıkıntılara rağmen hedefe ulaşma adına çalışmalar adım adım yürütülmektedir. Peki ülke gençliğinin önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirmek için kadrosu, gençliği, bürokrasisi, eğitimi ile buna ne kadar veya ne oranda hazır.?
Türkiye 2020'li yıllara girerken eğitim altyapısı (müfredat hariç), ulaşım, baraj/su, bankacılık sistemi, savunma ve uzay sanayi gibi ana altyapı meselesini çözmüş, Londra'dan Pekin'e kesintisiz modern ipek yolunu hazırlamış bir şekilde gidiyor. Eş zamanlı olarak yürümesi gereken tarım, ziraat ve eğitim öğretim kalitesi açısından birtakım sıkıntılar, eksiklikler olduğu muhakkak. Bu eksiklikler zaman zaman hükümet yetkilileri tarafından belirtilsede günümüze kadar çözüme yönelik adımlar atılamamıştır. Bana göre bunun temel sebebi ise teşhisin konulamamasından kaynaklanmaktadır. Tarımda ki destekleme politikalarının yanlışlığı üretimi baltalamaktadır. Köyden kente göç azaltılıp, destekleme ürüne olursa bu sorunun çözüleceği kanaatindeyim.

Özellikle 2006 yılında devlet içerisinde ki yapılanmasını, Personel işleri (İnsan Kaynakları), Bilgi İşlem ve Mali İşler olmak üzere üçlü sac ayağı üzerine kuran FETÖ kadrolaşma çalışmalarını hat safhaya ulaştırmış, 2010 yılından faaliyetlerini tamamen açık yürüterek, 2013 yılında yapmaya kalkıştığı Hukuk ve Emniyet darbesi girişimi ile devlete karşı açıktan cephe açmıştır. 2017 yılında ise başkaldırıya dönüştüren FETÖ’nün toplum vicdanında ve devlet kademelerinde, bürokrasisinde açtığı tahribat onyıllarca giderilemeyecek derecede vahim sonuçlar doğurmuştur. 
1970’li yıllardan itibaren sinsice süren hain kadrolaşma, Akparti hükümetini gücü ile birlikte kendinden olmayanı veya kendisine boyun eymeyini sistemin ana merkezinden uzaklaştırma siyaseti güderek darbe teşebbüsü ile neticelendirmeye çalıştılar. Devlet, istikbalini ve halkını koruma refleksi ile haklı bir mücadele başlattı. Bu kadro içinde olduğunu düşündüğü, değerlendirdiği, bildiği iltisaklı şahısları sistemin dışına itti ve hala itmeye devam ediyor. Vucudün her noktasında metastaz yapmış olan kanserli hücreyi temizlemek o kadar kolay olmasada mücadele son noktasına kadar devam etmelidir. Kısacası bu gücü kurgulayan batı çayın taşı ile çayın kuşunu vurdurmayı başarmıştı.
Peki hayat ve devlet boşluk kaldırmayacağına, her gidenin yeri dolacağına göre bu kadrolar kimlerle, ne şekilde dolacaktı.? Mücadele kimlerle ve ne şekilde yürütülecekti.? 

Bu mücadele için, ilk başlarda devlet kadroları içerisinde kalan iki elin parmakları kadar vatansever, milliyetçi/muhafazakar ve gözüpek inanmış kadrolar devreye girdi. Saha temizliği belli bir noktaya gelince ise halk nezdinde tabanı olmayan ancak devletin önemli kademelerine sızmış ulusalcı kesim harekete geçerek ön almaya başladı. 

Üzülerek söylüyorum ki, 2023, 2053, 2071 vizyonuna bu şekilde varılamaz. Ülküsü olmayan hiçbir davanın ilelebet yaşama şansı yoktur. Lider odaklı davalar veya oluşumlar liderin halk nezdindeki kabul edilirliği azaldıkça veya lider kendisini geri çekince hareket biter. Her hangi bir kurum, oluşum, dernek, parti veya STK yaşamsal durumunu devam ettirmek istiyorsa, kendi ülküsünü, bu ülküye inanan gençlik ve gençliği bir araya toplayacak yapıyı oluşturmak zorundadır. Eğer bu üç sac ayağını oluşturamazsa tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almaya mahkumdur.   

İnsanları diri tutan, güçlü tutan, bir hedefe yönlendiren bir dava, bir ideal, bir ülkü veya inançtır. Bu inanç yoksa sonbahar rüzgarında savrulan yaprak misali, kök tutamadan yok olacaktır. Haçlılar Anadolu’ya bir amaç için geldiler. Kudüs’ü ve tüm Anadolu'yu almaktı. Bu amaca inanan güçlü bir ordu ve silahları vardı. Ancak ganimeti görünce davayı unuttular. Kendilerinden daha güçsüz fakat kendinden daha inançlı ordulara mağlup oldular. 2023, 2053, 2071 vizyonuna yönlenen gençlerin önüne konan vizyon ganimet değil devletinin büyümesi olmalıdır.