GURBETTE AĞLATTI, ŞEHİDİ ZİYARET ETTİ

Siirt’te patlama sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede müdahale ettiği askeri kurtaramayan Dr. Şeyda Kayhan, şehit askerin ailesini ve mezarını ziyaret etti.

YARALI ASKERE MÜDAHALA ETMİŞTİ

Siirt’in Eruh İlçesi’nde yola döşenen el yapımı bombanın patlamasının ardından yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit düşen Trabzonlu Jandarma Uzman Çavuş Bahattin Baştan’ın hemşerisi Siirt eski Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Şeyda Kayhan’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım yürekleri dağlamıştı.  Şeyda Kayhan, şehidimizin fotoğrafının altına, “Ağla Türkiye, ağla Trabzon şehidimiz var. Gece gelen her telefon yüreğime iner benim. Memleketimden ailemden acı haber var diye. Daha büyük acı varmış meğer. Mayına basmış aslan parçası, dağ gibi vücudu dayanamamış. Yine de uğraştık, yine de Azrail’e ‘bekle’ dedik. Olmadı. Elimizden kayıp gitti, tutamadık. Komutanı anlattı az önce, arazide herkes dinlenirken yorulmadan kaya kaldırmaya devam edermiş, Bahattin kardeşim. Sonra hocası, hocam aradı ağlayarak ‘yapma dedim, gitme dedim, dinlemedi. Aşkla yaptı bu görevi’ diye. ‘Allah var, gam yok’ yazan kompozit başlığına, gülüşüne, duruşuna, heybetine kurban olunası çocuk kurban oldu vatan için, bayrak için, bizim için. Sardık al bayrağa, memlekete bir kahraman gönderiyoruz. Selam dur Türkiye, Selam dur” şeklinde bir paylaşımda bulunmuştu.

52 GÜN SONRA MEZARINI ZİYARET ETTİ

Siirt’ten yaptığı paylaşımla yürekleri dağlayan Dr. Çoşkun 52 gün sonra şehit askerin önce ailesini sonra da mezarını ziyaret etti. ‘Bugün 52. Gün’ başlığı altında yaptığı ikinci paylaşımda yürekleri dağladı. Dr. Şeyda Kayhan ziyarette yaşadıklarını paylaştı:  “Bahattin’i Siirt’te kaybedişimizin, ellerimizden kayıp gidişinin 52.günü. Trabzon Düzköy’de Taşocağı Köyüne gittim. Siirt’ten arkadaşlarının selamlarını, tanıyan tanımayanların dualarını getirdim ona. Anacığının elini öpmeye. Ondan, ablalarından ve abilerinden helallik istemeye al bayraklarla donatılmış evlerine çıktım sonra. ‘Bahattin’e müdahale eden doktor hanım geldi’ dediler. Şehit anasının sesi, ağıdı göğü tuttu. Dakikalarca sarıldı, ağladı ağladık. Kaç kez ‘İçim yanıyor’ dediyse benim o kadar içim dağlandı. Yine de 52 gündür hayatımıza devam ediyoruz biz. Hep kaldığımız yerden devam ettik, edebildik biz. Ama gördüm ki, o şehitlerin anaları edemiyor. Her gün aynı acıyla uyanıp uyuyorlar. Evlatlarının en son çekilmiş gülen resmi karşılarında doğduğu günden başlıyorlar saymaya, ağlamaya…”

DOKTOR ŞEYDA SİİRT GÜNLERİNİ YAZDI

Şeyda Kayhan Siirt’te bulunduğu iki yılı şöyle özetliyor: “2 yılım güneydoğuda Siirt’te geçti. Hem de ne 2 yıl. Gerçekten işe yaradığımı, bu ülke için, memleket için güzel işler başardığımı, ‘vatani görev’ denen şeyin bir benzerini yaptığımı hissettim her gün. Sonra bitti ve ben sudan çıkmış balığa döndüm. Oralarda bambaşka bir dünya var, orada bambaşka bir mücadele var. O dağlarda evlatların oğulların kanı var. Unutmayın, her gün hatırlayın. Binlerce şehidimizi. Bugün ve her gün bütün dualar onlara olsun, Vatan sağ olsun”.