YERLİ OTO, YERLİ İNSAN, YERLİ MUHALEFET

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Gebze Bilişim Vadisinde, Türkiye’nin ilk yerli otomobilinin tanıtımını yaptı. Burada fabrikanın kuruluş aşamasından üretim aşamasına kadar geçecek süreçle ilgili bilgiler verdi. Ülkemiz adına heyecan verici bir adım. Bu vizyon projesi umarım başarılı olur demekten kendimi alamıyorum.
Düşünsenize, Türkiye’de 23 milyon araç var. Bu araçların alımı, bakımı, servis giderleri düşünüldüğünde devasa bir para yurt dışına gidiyor. Yerli hamle ile bu pazarın bir bölümüne hakim olup ülkemizin paralarının dışarıya gitmesine engel olacağımız gibi ihrac ederek ülkemize döviz girdisi sağlayacağız.  
Bundan tam 58 yıl önce, 1961 yılında Türkiye kendi otomobilini yapıyor, o dönemin “SAMANCI  ve EVRİMCİ” zihniyeti, yani emperyalizmin ülkemizdeki uzantıları engelliyor bir rüyayı. Maymun’dan geldiğini iddia eden evrimci kafa, Devrim arabasını engelleyen zihniyetin torunları, bugün; fabrika nerede, arabanın prototipi İtalya’da yapıldı, başlatma tuşu ve menüsü İngilizce diyerek emperyalizmin gemisine su taşımaya devam ediyor. Bu istemezükçü zihniyetin torunları Osmanlı’nun son döneminden bugüne hala aktif.
Köprülere, 
Yollara,
Hastahanelere,
Havalimanlarına, 
Yerli Helikopter’e,
Uzay Ajansına,
Marmaray’a,

Siha ve İhalara hatta Kanal İstanbul’a karşı çıkan zihniyet aynı zihniyet. Onlara ya “SAMAN” yada dedeleri gibi “MUZ” ile çalışan araba yapmak daha mantıklı sanırım. Şimdi bizler, ömrümüzün yettiği, gücümüzün elverdiği oranda, nefesimiz kesilene kadar yerli ve milli proje üreten kim varsa ona destek olmalıyız. Olmak için gerekirse ölebilmeyi göze alabilmelisin. 
Sokollu Mehmet Paşa Don Volga Kanalı fikrini ortaya atarken karşı çıkanlar Ruslar yapınca sustular. Sokollunun hayalini anlayamayan zihniyet onun bir dilenci tarafından hançerlenerek öldürülmesine seyirci kaldılar. O gün Sokolluyu öldüren zihniyetin torunları bugün içimizde ve büyük rüyaları köreltme peşinde. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçemeyen Türkiye’nin hikayesinin bir kısmı burada sanırım. Devrim aracının ve Erbakan’ın Gümüş Motor hikayesini araştırmanınızı öneririm. 
Çünkü; devir tilki ile plan yapıp, kurtla avlanan sonrada oturup koyunla yas tutanların devridir. Bizler bu döngüyü tersine çevirmeye amade olan nesiller olacağız inşaallah.
Akıncı Siha, Anka, Aksungur, T 70 Askeri Helikopter, TCG Ufuk Gemisi, Piri Reis Denizaltısı, Milgem Gemisi, Zırhlı Kara Aracı Vuran, Bayraktar Akıncı Tiha yapıldı. Bu muhalif zihniyete rağmen yerli silah sanayii şaha kalktı. 2020 yılında ilk uçak gemimiz de yapılmış olacak inşaallah.
Ülkemiz bunları yapıyor diye kahrolan bir kitle var. Öyle bir kitle ki, inatçı, korkak, kindar, yalancı bir kitle. TEYO ve PİNOKYO kalksa onlara baktıkça yüzleri kızarır. 
Yıllarca bizler emperyalistlerin sömürü aracı olduk. Bu ülkede herkes konuşuyor ancak konuşmuyoruz, demokrasi yok diye yaygarada koparıyor. Herşeyi biliyor, eleştiriyor. İçi boş bir muhalefet anlayışı hakim. İdeolojik körlük, saplantı tedavi edilemez hal almaya başladı. 
Bugünkü muhalefet mantığı ile Fatih’in Şahi topunu bir Macar ustaya yaptırması bile ihanet olarak görülebilirdi. Ancak o topun İstanbul’un Fethine kapı açtığı da unutulmamalı. 
Dünya ülkelerinde üretilen hiç bir araba %100 yerli değildir. Birçok parça da Türkiye’de üretilmekte ancak o ülkelerin hiçbirinde bu araba yerli değil sözünü işitemezseniz. Çünkü onlar yerli üretimden önce yerli insan yetiştirdiler. Bizde bunu başarmak zorundayız. Mesele aracın fikri, yazılımı, motoru ve şanzımanının kime ait olduğudur. Bunlar yerli ise araçta yerlidir. Yerli arabada kanal İstanbul Projesi’de AB’yi emperyalist bir projedir. Bu projelere karşı çıkan sizler gerçekten siz misiniz? Lütfen kendinize bunu sorun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Selahattin Yılmaz 4 yıl önce

Kalemine ve yüreğina sağlık. Belirttiğiniz gibi Rabbim bizlere herşeyin millisini ve yerlisinin olduğu bir ülkeyi görmeyi nasip eylesin. Selamlar

Avatar
otoyerli.com 4 yıl önce

Eline sağlık güzel bir yazı olmuş