UYUZ RİZE’DE VAR TRABZON’DA YOK

Türkiye genelinde geçen yıllara göre hastanelere yapılan ‘uyuz vakası’ başvurularında büyük artış yaşanırken son dönemde Rize’de de uyuz vakalarında hastaneye başvurularda artış olduğu açıklandı. Trabzon’da ise halihazırda herhangi bir ekstrem olayın yaşanmadığı ve geçtiğimiz yıllarla sayıların benzer olduğu öğrenildi.

TRABZON’DA SORUN YOK

Son günlerde Türkiye’nin gözünü diktiği uyuz vakalarındaki artışla ilgili açıklamalarda bulunan Trabzon İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, Trabzon’da diğer illere nazaran herhangi bir artış gözükmediğini açıkladı. Trabzon’daki hastanelere başvuruların geçtiğimiz yıllardaki sayılarla hemen hemen aynı olduğunu belirten Hakan Usta, Trabzon’da vaka artışı olmadığını söyledi.

RİZE’DE ARTIŞ GÖZLENDİ

Rize İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Tepe son dönemlerde uyuz şikâyetleri nedeniyle sağlık tesislerine yapılan başvurularının artması üzerine açıklamalarda bulundu. İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin konuyu derinlemesine ele aldığını belirten Dr. Tepe, “Son zamanlarda bölgemizde ve ilimizde uyuz şikâyetiyle sağlık tesislerine başvuru sayısında artış olduğu gözlemlenmiştir. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapmakta olup, özellikle vakaların görüldüğü kreş, yurt, okul, kuran kursu gibi alanlar yakinen takip edilmektedir.” dedi.

UYUZA KARŞI UYARDI, YAPILMASI GEREKENLERİ ANLATTI

Rize’de görülen uyuz vakalarıyla ilgili açıklamalarda bulunarak uyuzu anlatan ve vatandaşları bilgilendiren Rize İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Tepe, “Uyuz; akarların (böceklerin) sebep olduğu tüm dünyada yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Gözle görülemeyen ancak mikroskopla seçilebilen uyuz böcekleri insan derisini istila ederek hastalığa yol açarlar. Uyuz genellikle hasta olan biriyle doğrudan ve uzun süreli yakın temas ile bulaşır. Kişiden kişiye genellikle 15-20 dakikalık bir sürede bile yakın temasla (aynı yatakta yatma, ele ele tutuşma gibi) bulaşabilir. Yatak takımı, giysi ve havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımı uyuzun bulaşmasını ve yayılmasını kolaylaştırır. Uyuzun en önemli belirtisi şiddetli gece kaşıntısıdır. Kaşıntı, kişinin yatağa girip ısınması ile artar ve kişiyi uykudan uyandırabilecek şiddette iken gündüzleri daha hafiftir. Kaşıntı genellikle el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, bilekler, koltuk altları, dirsekler ve kasıklarda görülmekle birlikte tüm vücutta görülebilmektedir. Kişilerde özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı ve deride görülen içi su dolu keseciklerin görülmesi uyuz şüphesini arttırır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında bir an önce Sağlık Kuruluşuna başvurulmalıdır. Hastalığın önlenmesi ve kontrolü için uyuz olan kişi ile birlikte yaşayan kişilerin de aynı zamanda tedaviye alınması son derece önemlidir. Özellikle aile bireylerinin kaşıntısının olup olmamasına bakılmaksızın mutlaka birlikte tedavi olması gerekir. Aynı anda tedavi uygulanmadığı takdirde hastalık kişiden kişiye bulaşmaya devam edecektir. Uyuz hastası ve evde beraber yaşadığı kişiler tarafından kullanılan giysiler, çarşaflar ve havlular en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yatak takımları birkaç gün havalandırılmalıdır. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması gerekir. Ayrıca zemin ve mobilyalar elektrik süpürgesi ile temizlenmelidir. Hasta yakınlarımızdan ricamız uyuz teşhisi ile tedavisi olan çocukların okul, yurt, kreş, kuran kursu gibi yerlere tedavilerinin tamamlanıncaya kadar göndermemelerdir. Bu hastalık seyrinde asla utanılacak, panik yapılacak bir durum yoktur. Tedavisi mümkün olan bu hastalıkta süreç boyunca kurallara uymak çok önemlidir.” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.