DOĞU AKDENİZ’DE NELER OLUYOR?

Son iki yıldır Doğu Akdeniz’de fırtınalar kopuyor. Etrafımızı savaş gemileri sarmış durumda. Biz ise sürekli olarak muhalefeti ve iktidarıyla birlikte kutuplaştırılıyoruz. Ortadoğu petrollerine sahip olabilme adına Osmanlı İmparatorluğunu yıkanlar Doğu Akdeniz Rezervleri için de Türkiye’yi kutuplaştırma, çatıştırma peşindeler. Bugün Doğu Akdenizde İngiltere, Fransa, İsrail, Mısır, Yunanistan, ABD, Rusya ve Suriye gibi ülkeler 5-6 milyon varil petrol ve doğal gazın peşine düşmüş durumda. Bu rezerv Ortadoğu, Rusya ve İran’daki rezervlerin toplamından daha fazla. 

Kıbrıs açıklarında Fransız Petrol Devi Total, Amerikan şirketi ExxonMobil ve İtalyan Eni şirketleri petrol/doğalgaz arama çalışmalarına başladılar. Buradaki rezervler üzerinde Güney Kıbrıs, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin ve Mısır gibi ülkeler hak iddia ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünya devlerinin bu hamleleri karşısında kendi münhasır ekonomik alanlarında Barbaros Hayreddin Paşa ve Fatih gemileri ile sondaj çalışmalarına başladı. Cari açığımızın %80’i enerji ihtiyacından kaynaklı olduğu düşünüldüğünde ülkemiz açısından bu önemli bir hamle idi. Türkiye’nin bu hamlesi ile birlikte Mısır, ABD; Almanya, Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminden ardı ardına açıklamalar gelmeye başladılar. 

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margan Ortagus'un yaptığı açıklamada, "ABD, Türkiye'nin, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin münhasır ekonomik bölge olarak tanımladığı alanda sondaj faaliyetlerini yapma niyetini duyurmasından derin kaygı duyuyor. Bu adım oldukça provokatif ve bölgede tansiyonu artırma riski taşıyor. Türk yetkililerini bu faaliyetleri durdurmaya ve tüm tarafları itidale davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi.  Rum yönetimi, Sahil Radyosu aracıyla Fatih gemisinde görev alan personele "Sondaj faaliyetlerine derhal son verilmesi ve haklarında uluslararası tutuklama emri çıkartmakla" tehdit etti. 

Merkel: ‘Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye karşı Rumların haklarını savunacağız’ diyerek Rum Yönetimine desteğini açıkladı. Tüm bu açıklamalar şunu göstermektedir; Doğu Akdenizdeki rezervlerden Türkiye’yi kesinlikle uzak tutma amacındalar. Oysa Akdeniz’de kendi münhasır ekonomik alanlarımızda uluslara arası hukuktan doğan haklarımız var ve bunu sonuna kadar kullanmaya kararlıyız.

Peki dünya bunu yaparken biz ne yapıyoruz. Kutuplaşıyoruz, kutuplaşmayı derinleştiriyor ve seçimlerle meşgul ediliyoruz. Biri birimizi vatan haini olarak ilan ediyoruz. Küresel güçlerin planları ise tıkır tıkır işliyor. 
Bölgedeki enerji pastası çok büyük dostlar. Küresel güçler bu pastdan pay vermemek için özellikle ülkemiz üzerinde işgal, iç savaş veya darbe dahil herşeyi göze alabilecek kadar gözlerini karartmış durumdalar. İstanbul seçimleri sonucu her ne olursa olsun bunun fitili olmaya aday. 

Görmeyen gözler, duymayan kulaklar, akletmeyen akıllar, küçük hesaplar peşinde koşan siyasilerimiz var hala. Hala neyin peşindeyiz. Senaryo aynı, oyuncular aynı, yapımcı ve yönetmen aynı ve biz hala aynı filmi izlemeye devam ediyoruz. Bizim sistemi değiştirecek insanlara değil, insanları değiştirecek, uyandıracak sisteme ihtiyaç var. Biz biri birimizi yerken, küresel sermaye gülerek şarabını yudumluyor. Taptuk Emre diyor ya; ‘Uyanma vakti geldiyse bir uyandıran olur elbet! Kimine hızır, kimine uçan kuş, kimine biten ot... Kimine açan çiçek, kimine akan su, kimine dilsiz taş....’ 

Bizler kafamızdan füzeler, üstümüzden savaş uçakları, sahillerimizden savaş gemileri geçmeden uyanmalı ve kenetlenmeliyiz. Artık Türkiye ittifakı deyip tıpkı 19 Mayıs ruhunda olduğu gibi, Çanakkale ruhunda olduğu gibi kenetlenmeliyiz. Bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya, kardeş olmaya ihtiyacımız var.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
by Ahmet 5 yıl önce

Sanki ulusal basından bir köşe yazısı okur gibiyim.