Salgınla mücadele asıl şimdi başlıyor

Normalleşme adımları kapsamında bugün koronavirüs kısıtlamaları büyük oranda kaldırılıyor. Prof. Dr. Kemalettin Aydın, “Covid-19 ile mücadelede en önemli döneme giriyoruz. Bu süreçte maske, mesafe ve el temizliği vazgeçilmez üç kural olacak” dedi

Tüm hayatımızı büyük ölçüde kısıtlayan Covid-19 salgını ile mücadelede bugün çok önemli bir gün. 1 Haziran itibariyle yani bugün normalleşme yolunda en büyük adımı atıyoruz. Artık şehirlerarası seyahat kısıtlaması kaldırılıyor. 3 aydır uzak kaldığımız restoran, kafe ve kıraathanelerde artık rahatça oturabileceğiz. Uzun süredir ertelediğimiz seyahatleri, tatilleri ve şehirlerarası yolculukları gerçekleştirebileceğiz. Şimdi kafalarda birçok soru işareti var. Bu soruların başında ise "vaka oranlarında bir patlama olacak mı" var. Normalleşme yolunda hızla ilerlerken merak edilen tüm soruları Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Kemalettin Aydın'a sorduk.

MASKE, MESAFE VE HİJYENE DEVAM

-Hocam 1 Haziran itibariyle yeni normalin ilk adımlarını atacağız. İşyerleri, restoranlar, cafeler, tatil köyleri, ulaşım firmaları, turizm merkezleri normalleşmenin ilk adımını atacak. Birkaç cümle ile özetlemek gerekirse halkımıza ne tavsiye edersiniz?

Bugün Mart ayının başından bu yana başarılı bir şekilde devam eden Covid-19 ile mücadelede en önemli döneme giriyoruz. 1 Haziran'dan itibaren bahsedilen bütün normalleşmeler sosyal yaşamımızı büyük ölçüde etkileyecek. Ancak burada önemli bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Bizim yeni normal diye tanımladığımız maske, mesafe ve el temizliği kurallarımız bir süre daha devam edecek. Yani yeni normallerimiz ile normalleşen hayatı yaşamak zorundayız. Bireysel kurallarımız da bir süre daha Mart 2020 den önceki halimize dönmeyeceğiz.

TAM NORMALLEŞME 2022'Yİ BULABİLİR

-Sizce dünya ne zaman salgın öncesi eski günlerine tamamen dönebilecek? Yoksa yeni normalimiz bu mu olacak?

Salgın hastalıklar ortalama genellikle iki yıllık bir sürenin sonunda sonlanmaktadır. Bu açıdan bakacak olursak, tam anlamıyla normalleşme 2022'yi bulabilir. Ancak, aşı ve tam tedavi edici bir ilacın bulunması durumunda veya virüsün mutasyonuna bağlı olarak bu süre daha öne çekilebilir. Önce bugün itibariyle başlayan normalleşmeye geçişi başarılı şekilde gerçekleştirelim. Tam normalleşme konusunda bir cevap verebilmek için bu yılın sonunu görmemiz gerektiğini düşünüyorum.

-Sosyal hayata büyük ölçüde geri dönüyoruz. Bu durum vaka sayılarında bir artışa neden olabilir mi?

Maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyarsak yükselme olsa da bu sınırlı olur. Kurallara uymaz isek bizleri tedirgin edecek artışlar olabilir. 1 Haziran'dan sonra artık her şey bizim elimizde. Eski hayatımıza en hızlı şekilde dönmek istiyorsak bu tedbirleri çok sıkı şekilde uygulamamız gerekiyor.

65 YAŞ ÜSTÜ 15 GÜN SONRA DEĞERLENDİRİLECEK

-65 yaş üstü ve 18 yaş altı milyonlarca insanımız bu süreci sabırla atlatmayı bekliyor. Yakında onlar için de müjdeli bir haber gelecek mi?

Yaşlılarımızdan ve çocuklarımızdan son bir fedakarlık bekliyoruz. Biliyoruz çok zorlanıyorlar ama herşey onların ve ailelerimizin sağlığı için. Eğer kurallara uyarsak ve sayılarda bir artışa neden olmayacak davranış sergilecek olursak 15 gün sonraki Bakanlar Kurulu'nda 65 yaş üstü ve 18 yaş altı vatandaşlarımız için müjdeli haberler gelebilir.

-3 aylık süre içerisinde hijyen konusunda ve hastalığın bulaşma riski konusunda çok fazla bilgi bombardımanına maruz kaldık. Bu da bir kaygı bozukluğuna neden oldu. Bir tavsiyeniz olacak mı?

Bu salgın ile son 3-4 ayda yapılan başarılı mücadele ister istemez hayatımızda bazı kısıtlamalara ve tedbirlere neden oldu. Bu durumun belli ölçülerde bir kaygıya neden olması doğal karşılanabilir. Ancak bunun bir kaygı bozukluğuna neden olmaması gerekir.İnsanlar üzerindeki kaygı bozukluklarını gidermek için doğru kaynaktan doğru bilgiye ulaşmak gerekiyor. Bu konuda TC Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı ve sürekli güncellediği COVİD 19 rehberi çok önemli, tavsiye ederim.

BİLİNMEYEN VAKA SAYISI 10 KATI OLABİLİR

-Türkiye'de toplam vaka sayısı 165 bine yaklaştı. Bir de bu hastalığı farkında olmadan atlatan insanlar var. Elimizde böyle bir araştırma var mı. Sizce farkında olmadan bu hastalığı atlatan insan sayısı kaçtır?

Bu konuda şu an Türkiye'ye ait bir veri yok. Önümüzdeki hafta Sağlık Bakanlığı 150.000 kişiyi kapsayacak bir çalışma başlatıyor. Bu sayı ilden ile, bölgeden bölgeye farklı olacaktır diye bekliyorum. Ortalama vaka sayısının 10 katı kadar bir sayının olabileceğini düşünüyorum.

-Gecen 5 aylık süre içerisinde hastalığın bulaşma hızında, hastalık sürecinde, semptomlarında bir değişim yaşandı mı?

Şimdilik bilgilerimizde çok önemli bir değişiklik yok. Çeşitli mutasyonlar var ancak bu mutasyonlar bulaş hızında ve hastalığın seyrinde önemli değişikliklere neden olacak mutasyonlar değil. Yorum yapmak için bu yaz sonunu beklemekte yarar görüyorum.

%60 HASTALIĞI GEÇİRMESİ GEREKİR

-Bu hastalıktan kaçış olmadığını, eninde sonunda yakalanacağımızı ve bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerektiğini söyleyen uzmanlar var. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?

Eninde sonunda yakalanacağız mantığı toplumsal bağışıklığın oluşması demektir. Tüm toplumun yüzde yüz buna yakalanmasını bekleyemeyiz. %60'lar civarı enfeksiyonu geçirmişlik sayısı toplumsal bağışıklığın önemli bir oranda oluştuğunu düşündürür ve salgının durduğunu, küçük guruplar halinde devam edebileceğini söyleyebiliriz.

3+3 KURALI HAYATIMIZDA HEP OLACAK

-1 Haziran yani bugün itibariyle daha fazla sosyalleşeceğiz. Daha çok insanlarla muhatap olacağız. Bir cümle ile özetlemek gerekirse bize ne önerirsiniz.

Hastalıktan korunma açısından kuralımız var. Yeni dönemimiz bu çerçevede olmalı. İlk üç virüsün bize bulaşmasını önlemek üzere, ikinci üç virüse karşı güçlü savunma sistemine sahip olmak İçin. Nedir üç artı üç kuralımızBirinci üçlümüz: maske, mesafe, temizlik. İkinci üçlümüz ise dengeli beslenme, iyi uyku , spor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.